Altı ay bile fazla

Haberin Devamı

Bir CHP’li milletvekili, Başbakan Erdoğan’ın yeni anayasanın altı ayda yapılması görüşüne verdiği cevapla anayasa çalışmalarında küçük oyunların, ipe un sermelerin devam edeceğinin işaretini de vermiş oldu.

CHP’li milletvekiline göre, anayasanın altı ayda yapılması, özgürlükçü bir anayasa olmayacağını gösterirmiş. Bu mantığı açıklamakta sözün sahibi de bir hayli zorlanır, ama böyle bir yaklaşımın anayasa çalışmalarına hiçbir faydası, katkısı olmayacağı bellidir.

***


Türkiye, 1982 Anayasası’nı tartışmadan kabul etti. Tartışmak ve karşı görüş bildirmek yasaktı. Biraz eleştirel bir yayın olursa sıkıyönetim makamları hemen uyarıda bulunurdu; açıkçası, tehdit ederlerdi.

Askeri yönetimin ardından, askeri yönetimin desteklemediği Turgut Özal’ın Anavatan Partisi‘nin kazandığı ilk seçimle birlikte anayasa tartışılmaya başlandı. O günlerden itibaren siyaset sahnesine çıkan bütün siviller ve partileri 1982 Anayasası’nı eleştirdiler, maddelerde yirmiye yakın değişiklik yapıldı, ama hiçbir siyasi parti, tümden yeni bir anayasa için harekete geçmedi.

Tam 28 yıl boyunca, 1982 Anayasası’nın tartışılmadık bir yanı kalmadı. Sivil, demokratik, çağdaş bir anayasanın nasıl olması gerektiği de bütün ayrıntılarıyla konuşuldu, tartışıldı. Böyle bir anayasanın temel ilkeleri ve yönü üzerine yapılan tartışmaların ardından gidilen referandumlarda da seçmen aynı şekilde irade beyan etti.

***


Son genel seçimler öncesinde CHP Genel Başkanı ve sözcüleri de özgürlükçü, çağdaş bir anayasa için vaatte bulundu.

Üstelik ortada AKP’nin ve birçok sivil toplum kuruluşunun, akademik çalışma gruplarının yapmış olduğu çalışmalar ve taslak metinler de var.

Bütün bunların üzerine “altı ay yetmez” diye lafa girmek, Ankara usulü engelleme faaliyetinden başka bir şey değildir.

Tam tersine, altı ay bile uzun bir süredir. Meclis komisyonu eğer işe sıfırdan başlamaya kalkışmaz, etkili bir çalışma yürütürse çok daha kısa sürede bir metin ortaya çıkabilir. Çıkmalıdır da, çünkü bu anayasayla birlikte çok önemli reformların gündeme gelmesi gerekiyor.

Kürt meselesinin çözümü yolunda bu anayasanın önemini de herkes biliyor.

Meclis’e ve Türkiye’ye zaman kaybettirecek oyunlara girmeyi düşünenler, Türk toplumundan, toplumu oluşturan kesimlerden destek göremeyeceklerini fark etmezlerse bu anayasayla tasfiye edilecek eskimiş yapının içine kendilerinin de dâhil edildiklerini göreceklerdir.

DİĞER YENİ YAZILAR