Başbakan'ın Türk kadınına yakıştıramadığı pankartlarda ne yazıyor hiç merak ettiniz mi? Kadın platformlarınca düzenlenen gösteriden haberi olmayanlar, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "Türk kadının ahlâk anlayışına yakışmayan pankartları gördüm ve yakıştıramadım" sözlerini duyunca nasıl pankartlar hayal ettiler acaba.

Haber görüntülerini ve gazetelerdeki fotoğrafları inceleyince görüyoruz ki kadınların taşıdığı pankartlarda yazanlardan bazıları şunlar:

* Bedenimiz bizimdir.
* Bekâret kontrolüne son.
* Kadın katliamı, töre değil cinayettir.
* Bedenimiz, cinselliğimiz, namusumuz bizim. Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizim.

Bir düşünelim bakalım bu sözlerin nesi Başbakan'ı rahatsız etmiş olabilir?

"Bedenimiz bizimdir" demenin neresi ahlâksızlık olabilir acaba?

Kadınların bedeni her zaman erkeklerin midir?

Böyle olmak mı zorundadır. Kadınların bedenini mutlaka erkeklerin sahiplenmesi gerekir Başbakan'a göre öyle mi?

Bekaret kontrolüne son...

Bekâret kontrolünün olması gerektiğini düşünen bir Başbakanımız var yani.

Bekâret kontrolüne karşı çıkmanın ahlâksızlık olduğunu düşünen bir Başbakan.

Bırakın bir genç kız olmayı, insan olarak böyle bir şeye nasıl katlanabilirsiniz, hiç düşündünüz mü?

Bedensel olarak yaşadığınız aşağılanma bir yana, nasıl bir psikolojik yıkım yaşayabileceğinizi tahmin edebilir misiniz?

Tabii bir erkek olunca uzaktan, "bekâret kontrolüne karşı çıkmak ahlâksızlıktır" demek kolay.

Ya aynı uygulama erkekler için yapılsaydı ve erkeklere de aileleri benzer bir kontrol uygulasaydı ne olurdu?

Düşünmesi bile tüylerini diken diken ediyor değil mi insanın.

Ama Başbakanımız bu uygulamalara karşı çıkan kadınları ahlâksızlıkla suçlayabiliyor.

Biz de ne kadar ileri görüşlü, Türkiye'yi yarınlara taşıyacak adam yorumları yazıyoruz böyle bir zihniyet için.

Aman ne güzel.

Peki ya kadınlar?

Henüz Ruhat Mengi ve birkaç kadın yazar haricinde ben Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bu açıklamasıyla ilgili bir yorum göremedim.

Siz gördünüz mü?

Emret Başbakanım ya da siz nasıl isterseniz diziyi öyle yaparız Başbakanım
Yeni bir dizi yayınlanmaya başlayacak önümüzdeki günlerde. Uyarlama dizi modasından hareketle Türkiye için hazırlanan dizi Emret Sayın Bakanım. Yıllarca TRT'de bayılarak izlediğim ve evimde orijinal bölümlerinin arşivi bulunan bir İngiliz komedisi. Hatta İngiltere'de ilerleyen bölümlerde dizideki bakanın yıldızı parlıyor, Başbakan oluyor ve dizinin ismi Emret Başbakanım olarak değiştiriliyordu.

Tabii bu İngiltere'de oluyordu.

Ayrıca dizinin İngiliz versiyonunda o dönemin İngiltere politikasındaki gündemi neyse o işleniyor, sıkı bir politik hiciv yapılıyordu dönemin İngiltere hükümetine.

Peki bizde bu mümkün olabilecek mi acaba?

Bir kere dizinin oyuncu kadrosu muhteşem. Haluk Bilginer, Kenan Işık ve Haldun Dormen başroldeler.

Oyuncu konusunda en doğru seçim yapılmış yapımcılar tarafından.

Ama ya senaryo?

Daha önce yayınlanan dizinin orijinalinin senaryosu birebir çevrilecekse büyük hata.

Senaryo uyarlanırken mutlaka Türkiye'nin günceli takip edilmeli, bize özgü konuların dizinin içinde yer alması sağlanmalı.

Mesela tren kazaları, zina gibi konular mutlaka "ti"ye alınmalı.

Olması gereken bu ama bizde pek mümkün olabilecek gibi görünmüyor.

Nedeni muhtelif.

Bir kere bizim politikacılar, İngiliz politikacılar gibi değil.

Hazımsızlar.

En ufak bir espride alınganlık gösterip tepki verebilirler.

Bir de bizim politikacılar tepkiyi, arayıp dizinin yapımcılarına vermezler.

Direkt televizyonun sahibini ararlar.

"Yav birader, senin televizyonda bizim hükümetle dalga geçiyorlar, olmuyor ama" derler.

Peki Emret Sayın Bakanım, hangi televizyonda yayınlanacakmış biliyor musunuz?

Cevap, atv.

Yapmalı-etmeli pazar tavsiyeleri
İzlemeli
Yazı Tura'da, Olgun Şimşek ve Kenan İmirzalıoğlu'nu izleyip alkışlamalı, Gazap Ateşi'ni izleyip Denzel Washington'a hayran kalmalı.

Okumalı
Osman Atasoy'un "Uzaklar-Dünya Seyahati" kitabını okuyup denize sevdalanmaya başlamalı, Hasan Kundakçı'nın "Güneydoğu'da Unutulmayanlar" kitabını okuyup kendi memleketinde bir dönem neler yaşandığını öğrenmeli.

Gitmeli
Beşiktaş'ta balık pazarının hemen arkasındaki Olta Balık'a gitmeli, adam gibi ucuz ucuz balık yemeli. Muhabbetin tadını almalı.

Yemeli
Küçükarmutlu'dan Baltalimanı'na inerken hemen sağ taraftaki minibüs büfe Düldül'e gitmeli. Özel köftesinden veya antrikottan yemeli. Bu kadar ucuza karnının nasıl doyduğuna şaşırmalı.