Böyle bakıldığında İngiltere "kraliçesiz" kalmayacak gibi görünüyor. Bu, bir noktaya kadar da doğru. Çünkü kral olarak tahta geçen kişinin karısı da kraliçe olarak anılacak. Ama dikkat edilirse bu kraliçelerin hiçbiri Elizabeth gibi "gerçek" değil. Yani bu unvanı aileden gelen kan bağıyla değil evlilik yoluyla ediniyorlar. Kraliçe 2. Elizabeth ise tahtı babasından devralmıştı.
Bu yüzden de tahtı babasında devralan Danimarka Kraliçesi 2. Margrethe, Elizabeth'in ölümünden sonra "tek gerçek kraliçe" olarak anılır oldu.
Biz şimdi dönelim İngiltere'ye. Biraz önce de söylediğimiz gibi Charles ve ondan sonraki veliahtlarına bakıldığında İngiltere üç kuşak boyunca hükümdar kraliçe göremeyecek. Ama kraliyet uzmanlarına bakılırsa bu durumun farkında ve monarşinin geleceğinde kadınların rolünün önemini de biliyor. İşte bu yüzden de ailesine sonradan katılmış da olsalar kıdemli aile üyelerinin eşlerinin yanı kadınların ön plana çıkması için bilerek ve isteyerek zemin hazırlıyor.
İngiliz kraliyet ailesin mercek altına alan uzmanlara göre Charles tahta çıktıktan sonra çekilen aile portresinde yanına aldığı kişilerle de bu durumun altını çizdi.
O fotoğrafta hemen yanında karısı Camilla vardı elbette. Başlarda ailenin hiç istemediği hatta hala birçok kişi tarafından Charles'ın ilk eşi Diana'nın mutsuzluğunun ve erken ölümünün sebebi olarak görülen Camilla için durum eskisinden farklı. Artık o bir kraliçe ve gördüğü sempati de eskisine oranla arttı. Üstelik kral olduğu ilk dönemlerde yaşanan "kalem krizi" gibi anlar hatırlanırsa kocasının her tür sıkıntısını sessizce çeken bir eş.
Camilla'nın bir başka özelliği de ön plana çıkıp kocasını gölgede bırakmaması. Sessiz ve sakin bir şekilde konumunu kabullenip destekleyici eş rolünü oynaması. Belki de bu yüzden halktan gördüğü sempati az da olsa arttı.
Diğer yanında ise kız kardeşi Prenses Anne ve kocası. Charles'ın tek kız kardeşi Anne, ailedeki en güçlü figürlerden biri olarak biliniyor. Sadece ilerleyen yaşına rağmen çok iyi koruduğu fiziğiyle değil, her koşulda dik duruşuyla, tam da annesinin kızı olduğunu gözler önüne seriyor.
Ailenin karşılaştığı sorunları çözme konusunda Anne'in güçlü kişiliğinin etkisi büyük. Mark Phillips ile yaptığı iki çocuklu ilk evliliği yıkılsa da Anne, ikinci kocası Timothy Laurence ile sağlam bir beraberliği var.
Anne konusunda biraz daha duralım. Kraliçe'nin tek kızı Anne'in yerini bırakacağı kişi de şimdiden belli. Birçok kişiye göre Kate ile William'ın kızı Charlotte, gelecekte onun rolünü üstlenecek. Ağabeyi George kral olduğunda onun en büyük destekçisi ve hatta akıl hocası olacak birçoklarına göre.
Aslında Charlotte'un toplum karşısında sergilediği tavırlar da bu durumu daha şimdiden benimsediğini gösteriyor. Baskın kişilikli olduğu dikkat çeken Charlotte, dedesinin taç giyme töreninde yerinde duramayan kardeşi Louis'ye gayet başarılı bir şekilde hakim oldu. Yine bu tür resmi etkinliklerde ağabeyi George'u ne yapması gerektiği konusunda uyardığı görüntüler de hafızalardan silinmedi.
O fotoğrafta Charles'ın eşi Camilla'nın yanında duran kişiler ise oğlu William ve tabii ki karısı Catherine. Başlarda "mavi kanlı" bir soydan gelmediği için aile tarafından çok hoş karşılanmayan Kate, William ile evlendikten sonra ise aslında tam da bu iş için dünyaya geldiğini gözler önüne serdi.
Bir anda sadece İngiltere'de değil dünyanın dört yanında kendine büyük bir hayran kitlesi edinen Kate Middleton, sık sık ailenin diğer kıdemli üyelerini gölgede bırakmak pahasına öne çıkıyor. Ya da çıkarılıyor desek daha doğru. Çünkü Diana'nin zamanında onun gölgesinde kalmaktan hoşlanmayan hatta buna hırslanan Charles'ın desteği Kate'in arkasında. Birçok kişiye göre gelecekteki kralın karısı, bir sonraki kralın da annesi olarak monarşinin geleceğinin önemli bir parçasını omuzlarında taşıyor Kate.
Söz konusu fotoğrafa geri dönersek... Orada Kate'in hemen yanında yer alanlardan biri de ailenin bir diğer gelini Sophie Rhys Jones ya da yen unvanıyla Edinburgh Düşesi Sophie. Charles'ın en küçük kardeşi Edward'ın karısı olan Sophie, birçok uzmana göre ailenin gizli silahlarından biri.
O da Kate gibi soylu bir aileden gelmiyor. Hatta aileye katıldığı ilk dönemlerde bir skandalın kahramanı bile oldu. Ama o zamandan bu yana köprülerin altından çok sular aktı. Sophie de sağlığında Kraliçe'nin en sevdiği gelini konumuna geldi. Hatta hatırlanırsa Elizabeth'in ölümü döneminde Sophie'nin büyük acısı yüz çizgilerine bile yansımıştı.
Charles, Sophie'nin ailenin geleceğindeki önemini iyice kavramış olacak ki kardeşi Edward'a ailesi için çok önemli olan bir unvanı verdi: Edinburgh Dükü...
Charles'ın, babası Prens Philip'in evlendikten sonra aldığı ve ölene kadar taşıdığı bu unvanı kime vereceği büyük merak konusuydu. Bu konuda çeşitli spekülasyonlar da yapılıyordu. Sonunda Charles, ailenin en sessiz ve derinden üyesi Edward'a bu unvanı verdi. O Edinburgh Dükü olunca karısı Sophie de Edinburgn Düşesi oldu.
Bunun öyle sıradan bir unvan olduğu da sanılmasın. Aslında altında bir mesaj da gizli. Edinburgh Düşei unvanı hayattayken Kraliçe'nin taşıdığı unvanlardan biriydi. Onun ölümünden sonra en gözde gelinine bu unvanı geçirmek de Charles'ın ailesiyle ilgili verdiği mesajlardan biri olsa gerek.
Sophie özellikle bu unvanı aldıktan sonra eskisinden çok daha fazla göz önüne çıkmaya başladı. Bununla paralel olarak da halktan gördüğü ilgi ve sempati de arttı.
Birçok kraliyet uzmanına göre karısı Camilla, kardeşi Anne, gelini Kate Middleton ve kardeşinin karısı Sophie, Kral Charles'ın sağ kolu olan güçlü kadınlar. Hatta bazı uzmanların onlara verdiği ismi de söyleyerek konuyu kapatalım.
Birçok kraliyet uzmanına göre Camilla, Kate ve Sophie, Charlie'nin Melekleri.... Tabii bu esprili yakıştırmanın bir döneme damgasını vuran aynı adlı diziden esinlendiğini de hatırlatalım.