Şuna doğru gidiyoruz: Hani birini google’da aratırsın ve “biyografisi”, “eserleri”, “diskografisi” “filmografisi” “yarattığı tartışmalar” “bağlantılı konular/linkler” yazar ya..
Hah işte bundan sonra kişi bilgilerinde konu başlıkları şöyle olacak: “biyografisi, diskografi, filmografisi, biyopsisi, geçirdiği kanserler, ameliyat öncesi tedirginliği eserleri, kanser sonrası eserleri, geçirdiği kişilik değişimleri...”
Dünya buna doğru gidiyor... Kimi kurcalarsan içinden kanser, atipik hücre, kanserli doku, hücre bozulması, kanser olmaya doğru giden yapı, kanser olma ihtimali bir hayli yüksek oluşum, kanser olsam mı olmasam mı diyen lobül, “ya biz de kanser olsak mı acaba” diye düşünen epitel, “bir ara ben de kanser olabilirim, var yani öyle bir arzum” diyen duktal çıkıyor... Bir kere işkillenmeye gör. “Bakın bakaaam bende bir şey var mı” dedin mi illa bir şey bulunuyor.
Her neyse.. Benim durumum (günlerdir yayın yapıp duruyorum, merak edenlere söylüyorum) ‘yavru balık’ durumunda. Bu nedenle şimdilik tamoksifen ile yırtmış durumdayım.
“Tamoksifen ne abla?” diyeceksiniz şimdi. Bir ilaç. Ağızdan alınıyor. Hemen hemen her kanser olana veya kanser geliştirme ihtimali yüksek olana verilen bir ilaç. her gü alıyorsun. Onun da yan etkileri var ama artık ya herrü ya merrü deyip...
Vikipedi’de şöyle yazıyor: “Seçici östrojen reseptörü modülatörüdür. Bazı kanser hücreleri büyümek için östrojene ihtiyaç duyarlar, Tamoksifen göğüs dokusundaki östrojen hormonu reseptörlerini durdurur ve böylece kanserin yayılmasının önüne geçer. Bunun yanı sıra Tamoksifen’in anjiyojenesisi (damarlanma) durdurucu etkisi olduğu kanıtlanmıştır. (Tümörü besleyen kılcal damarlar) Bu yüzden pek çok diğer kanser türünde de uygulanmaktadır. Ayrıca son yıllarda yapılan bazı çalışmalar radyoterapi sırasında oluşan beyin hasarlarını tedavi edici özelliğini ortaya çıkartmıştır.”
Daha ilginç şeyler de yazıyor. İlk olarak kanser olmuş Navy isimli bir köpekte denenmiş. Köpek tamamen iyileşmiş. Bu yüzden protokolün ismi Navy Protokolü olmuş.
Bana öyle geliyor ki tamoksifen pek yakında aspirin gibi bir şey olacak. Herkes sabah akşam bir adet tamoksifen alacak. Her çantada bir kutu tamoksifen lacak. “Her derde deva” diye Karaköy’de işporta tezgahlarında tamoksifen satılacak. Tamoksifen kardeşliği kulüpleri olacak. Tamoksifen kullananlar beraber tatillere falan gidecek. Sonra tamoksifen bağımlılığı ortaya çıkacak. Tamoksifen bağımlılığından kurtulma dernekleri/kulüpleri olacak. Tamoksifen kullanımına sınır getirilecek. “Tamoksifen’ime dokunma!” yürüyüşleri yapılacak..
Sonra biri çıkıp daha iyi (ve tabii ki daha pahalı) bir şey çıkartacak (zira tamoksifen artık patentli değil ve gayet ulaşılabilir fiyatlarda satılıyor) ve bütün bunlar o ilaç için olacak...
Ah çivisi çıkmış dünya! Çok seviyorum seni!
Öptüm tamoksifenli tamoksifenli...
Tamoksifen kardeşliği kulübü kuruyorum, var mı gelen?
Haberin Devamı