Haberin Devamı
“Salata kadınları”ndan olmasam da (bkz: sadece salatayla beslenen dişicanlar) salata yapmayı çok seviyorum.
Nereden çıktı bu salata meselesi derseniz... Son bir ayda, ruhum geride kala kala, o kadar çok dolaştım ki (Van, Atina, Ermenistan, Uganda), bünyeye o kadar yabancı gıda girdi ki hem bedenimi hem ruhumu dinlendirmem gerekiyor. Bu nedenle yaz sonunda katıldığım Hale Sofia Schatz’ın arınma programına girdim yine. Vücut taze yeşillik istiyor. Adeta inliyor. Meşhur salatalarıma döndüm.
Maydanozları, naneleri, dereotlarını, marulları ayıklayıp yıkarken şunu düşündüm: Salata “aşk” gibi bir şey aslında. Elindeki malzemeyle nefis bir ziyafet de çekebilirsin.. Ya da her şeyi piç edebilirsin.
- Salata aşk gibidir, iyi malzeme lazım!
Bir kere her şey malzeme ile başlar. Alt tarafı ot dersin ama öyle değil. İyi bir maydanoz (onun da çeşitleri var, İtalyanı, düzü, kıvırcığı, Afroditi..) iyi bir marul (ki onun da çeşitleri var: kıvırcığı, uzunu, çini) iyi bir dereotunu bulmak için tüm pazarı dolaşmak gerek. Her tarlanın nasıl suyu ayrıysa, marulu da ayrıdır. Öyle her malzemeden iyi bir salata çıkmasını bekleme. Nasıl ki ruh hastalarından, sözünden durmayanlardan, içi geçmişlerden sevgili, hele hele koca hiç olmuyorsa katur kutur maydanozlardan, pörsümüş marullardan, kararmış nanelerden de salata olmaz..
- Salata aşk gibidir bekletmeye gelmez!
Elinde en iyi malzeme olsun kaç yazar! Salata tahmin ettiğinden narindir. Bir günün, iki günün ne önemi var diyemezsin! Ne buzdolabında ne masada bekletmeye gelmez. Gelmen gereken günde gelmen gerektiği gibi yemen gereken dakikada da yemen gerek salatayı! Nasıl buzdolabında iki gün beklemiş malzemeyle salata olmaz, olsa olsa “ot çöpü” olursa, “bu gün gelmesem olur mu”, “yarın yapsak olur mu”, “lütfen bana 15 gün müsaade et” dediğin zaman da olan aşk değil “ilişki çöpü” olur.
- Salata aşk gibidir, çeşnisi bol olacak!
Öyle bir marul, iki domatesle karşıma çıkmayın sakın! Salata dediğin bir yeşillik şölenidir. Maydanozu, dereotu, nanesi, teresi, turbu, hem kıvırcığı hem uzunu olmak üzere iki çeşit marulu ve tabii ki taze soğanıyla bütün tarla önümde olacak. İş ve arkadaş dedikodusu dışında bir şey anlatmayan adam (veya kadın) işte marul ve domates ikilisi gibidir. İneklere veriniz.
- Salata aşk gibidir, doğramaya gelmez!
Salatayı bıçakla hazırlayanı bıçakla kovalarım! Bıçak değmeyecek marula olsun maydanoza olsun, dereotuna olsun. Hepsi nazik nazik elle koparılacak. Bıçak salatanın kavgasıdır. Marula bıçak değdi mi acı suyunu bırakır. Nereden kopmak istiyorsa oradan kopsun, bıçak zoruyla değil. Nasıl salata malzemesine bıçak değmezse aşka da sorgu girmez. “O kimdi?” “Neredeydin?” “Cebin niye kapalıydı?” “Niye onunla buluştun?” “Eski aşkını unutamadın di mi?” “Aklına bile gelmedim di mi?” diyerek o aşkı bıçaklayıp lime lime etmeyeceksin. Marul gibi insan da acı suyunu bırakıverir.
- Salata aşk gibidir, her şey sosa bakar
Nasıl ilgi alakasız aşk olmazsa salata da sossuz olmaz. Zeytinyağı limon salatanın nesiyse ilgi alaka da aşkın osudur. Koymazsan salata salata olmaz. Ama çok da koymayacaksın. O canım marul yapraklarını yağda yüzdürmeyeceksin. Hatta bir fısfıs ile vereceksin yağı da limonu da. Yoksa salata “söner”. Sönmüş salatayı inekler bile yemez. Hele hele o mayonezli, ketçaplı ağır (ve bana sorarsanız korkunç) soslar pahalı hediye gibidir. Yaprakların üzerine mümkün olduğunca hafif şeyler dökeceksin. Ağır sos minnet borcu gibidir. Yaprak sos altında, aşk minnet altında ezilmeyecek.
- Salata aşk gibidir, ekşiyi dikkatli kullanacaksın
Salatadaki soğan, sirke, hardal, nar ekşisi aşktaki kıskançlık, küslük gibidir. Azı salatayı uçurabilir. Ama abartılırsa ve büyük parçalar halinde olursa ağızda (ve ruhta) bıraktığı koku da tat da fena olur. Mideyi ekşitir, bünyeyi kasar, bıktırır. Tehlikeli malzemelerdir, dikkatli olmak ger
- Salata aşk gibidir, fazla karıştırmaya gelmez
Öyle elinde iki kaşık ha babam malzemeyi döndürmeye kalkarsan salatayı öldürmüş olursun. Malzemeyi daha başında bir ondan bu bundan karışık doğrayacaksın ki sonradan karıştırmak zorunda kalma. Hırpalanmış salata kurcalanmış aşk gibidir. Söner.