Atina, katılımcı demokrasiyi yeniden keşfetti. 40 gündür işgal altındaki Atina’nın en önemli meydanı Sintagma Meydanı’nda her akşam çok ilginç açık hava toplantıları yapılıyor. Bob Marley Sokrates karışımı Hippi kampına dönüşen meydanda tıpkı antik dönemlerde olduğu gibi insanlar söz alıyor, 5000 kişinin önünde konuşma yapıyor, çözüm önerilerinde bulunuyor. Yoğun talep nedeniyle konuşmacılar kurayla belirleniyor ve konuşma süresi 1,5 dakika ile sınırlı.
Gündüz vakti Sintagma’dayız. Meydanın yıkılıp yakılmayan tek kafesi Panatinaion’da frappelerimizi yudumluyoruz. Bir yanda taklit çantalar, çakma gözlükler satan dünyanın kim bilir neresinden gelmiş zenci sokak satıcıları bir yanda ise solcular, yeşilciler, aktivistler...
Meydanın solcular tarafından işgalinin 40. günü. Her boşluk pankartla ve çadırla dolu. Meydandaki ağaçların altında en az 50 çadır var. Hepsinin üzerinde de türlü mesajlar içeren dövizler. Ortam 1970’lerdeki Hippi dönemi gibi. Ne kadar “geç kalmış” çiçek çocuğu varsa hepsi burada sanki. Atina’nın bütün uzun saçlıları şu an burada yatıp kalkıyor. Sintagma Meydanı, şehir meydanı olmaktan çıkmış komün kampa dönmüş.
Hiç durmadan Bob Marley çalıyor.
Hiç durmadan sigara içiliyor.
Hiç durmadan “memleket kurtarılıyor”.
Ortam hippi kampıyla antik dönem Sokrates dönemi karışımı. Şu an, oturduğum kafenin 10 metre ötesinde bir toplantı başladı mesela. Bağdaş kurmuş 20 kadar genç, kendileri gibi bağdaş kurmuş 40 veya 50’lerinde bir “ağbi”yi dinliyor pür dikkat.
Fakat bu konuşmaların hası akşam dokuzdan sonra yine Sintagma meydanında yapılıyor. Her akşam en az beş bin kişi geliyor, meydanda bağdaş kurup konuşmacıları dinliyor. Bir ara, sayısal gecesindeymişiz gibi numaralar okundu. Nedir bu dedim, meğer o çok kişi konuşma yapmak istiyormuş ki her gece 50 kişiyle sınırlandırmışlar, onlar da kura ile belirleniyormuş. Konuşma süresi ise 1,5 dakika..
Antik dönemdeki gibi
Ne konuşuluyor diye arkadaşımın arkadaşı, iflah olmaz bir komünist olan Vasili’ye soruyorum. “Herkes ülkenin içinde bulunduğu berbat durumdan nasıl çıkılır sorusuna cevap vermeye çalışıyor. Çoğu gerçek demokrasi vurgusunu yapıyor. Solcuların eylemi gibi görünse de çok farklı düşünceler de dile getiriliyor.”
“Kimse bunları dinliyor, kale alıyor mu?” diyorum..
“Alsa iyi olur, insanlar çok sıkıntıdalar ve kendileri adına birilerinin karar vermesini istemiyorlar artık. Bu demokrasiyi icat eden Yunanlılar açısından çok önemli bir gelişme. Binlerce yıl sonra yeniden meydanlarda toplanıp kararlara ortak olmak, fikrimizi söylemek istiyoruz. www.real-democracy.gr sitesinden de takip edebilirsiniz.”
Siteye girip bakınca Türkçe’ye de rastlıyorum: “Uzun süredir bizim hakkımızda (bizi dahil etmeden) kararlar alınmaktadır. Biz işçiler, işsizler, emekliler, gençleriz. Ömrümüz ve geleceğimize mücadele etmek için Sintagma’ya geldik”
demişler. Ana slogan: Doğrudan demokrasi şimdi!
Kısa kısa:
* Sadece Girit’te son bir yıldır intihar eden işadamlarının sayısı: 30 (ondan önceki ortalama yılda 5)
n 28-29 Haziran’da olayların çıktığı gün meydanda atılan gaz bombasının sayısı: 3000 (Normal olaylı bir günün ortalaması 250)
* Parlamentonun önündeki “meçhul asker anıtını” koruyan geleneksel asker kıyafetli (yani etekli, ponpon ayakkabılı) ve fakat yakışıklılıklarıyla ünlü nöbetçi askerlere artık yaklaşmak mümkün değil. Olaylardan beri bariyer var önlerinde. Halbuki “Atina’daydım” fotoğraflarının en meşhurudur.
* Türkiye’de senede bir gün Madımak’ı anmak yasaklanır, ananlara yapılmadık eziyet kalmazken, Sintagma’da 40 gündür her akşam izinsiz gösteri yapılıyor, meydan 40 gündür işgal altında. Daha önemlisi “edepsiz” pankartlar gündüzleri de indirilmiyor. En ağır müdahale: Zavallı bir belediye işçisinin tazyikli suyla duvar yazılarını tek başına bütün gün silmesi.