PKK Tunceli’de;
1. Kime saldırdı?
Terörle mücadelede cepheye yönlendirileceği söylenen ve “Güveniyoruz” mesajı verilen
Polis Özel Harekat mensuplarına.
2. Saldırı sırasında teröristler ne giymişti?
Asker üniforması. Bir kesim tarafından ısrarla başarısız/yetersiz göstermeye çalışılan ve daha önemlisi, Özel Harekat Polisleri sanki onların yerine geçecekmiş, onların alternatifi hatta rakibiymiş gibi bir hava yaratılan ‘asker’in kullandığı üniformalardan.
3. Ne zaman saldırdı?
Ankara’da BDP Kongresi’nin toplandığı gün.
4. Özel Harekat Polisleri o sırada ne yapıyordu?
Futbol oynuyordu.
5. Türkiye neyi konuşuyordu?
‘Futbol’cu Arda Turan’ın milli maç sonrası verdiği demeci ve (BDP kongresinde en büyük alkışı alan) o sözlerin yansımaları ile farklı boyutlarını.
İnternet medyasından Metiner’e cevap
“İnternet medyası kadar tehlikeli, gayri ahlaki bir mecra olamaz. Eline kalem alan, müstear isimle istediğini yazıyor. Sonra biz bu kişilerin kim olduğunu bulmakla uğraşıyoruz savcılık aracılığıyla. Kimsenin böyle bir şeye hakkı yoktur. Ben bu konuyu Oktay Ekşi ile de görüştüm. Partimiz ve hükümetimizin bu konudaki duyarlılığı da biliniyor. Meclis açıldığında bu konuda tekliflerimizi de vereceğiz, girişimlerimizde de bulunacağız.”
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’in yukarıdaki sözleri Cuma günü (2 Eylül 2011) bu köşede yayınlanınca, İnternet Medyası Derneği Başkanı Hadi Özışık aradı, “Cevap hakkımızı kullanmak istiyoruz” dedi.
“Cevap hakkı kutsaldır” dedim.
Kim haklı, kim haksız tartışmasına (en azından bugünlük) hiç girmeden, Özışık’ın gönderdiği metnin öne çıkan bölümlerini, yorumsuz aktarıyorum:
“AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner’in sözleri içinde bulunduğu ruh halini yansıtmaktadır. Milletvekili olmadan önce, çarşaf çarşaf yayımlanan kasetlerle ilgili gıkı çıkmayan bu arkadaşın kendi ses kasediyle ilgili internet medyasını hedef alması ve aba altından sopa göstermesi manidardır. Gazeteci kimliğine de sahip olan bu kişinin YOUTUBE’a yüklenen ses kasedi haber değeri taşıyor mu taşımıyor mu? Söz konusu kasedi yani Metiner’in sesini yayımlamak yerine içeriği ile ilgili haber yapmamız bizim ne kadar ahlaki yayın yaptığımızı ortaya koymaktadır. Asıl ahlaksızlık, bugüne kadar yapılan gayri ahlaki yayınlar karşısında Metiner’in küçücük dilini yutmasıdır. Bizi parayla, icra yoluyla, ya da tazminatlarla terbiye etmeye kalkışan Mehmet Metiner ve uzantıları için bir çift sözüm daha var. Bu sektör sizin hayal bile edemediğiniz bir noktaya geldi. İnternet medyası Mehmet Metiner ve onun gibi düşünenler için gerçekten tehlikeli (!) hale geldi. Büyüdük çünkü. İstihdam sağlıyoruz, ‘üç - beş işsiz gazeteci’den ibaret değiliz. İnternet medyası son 6 yıldır iş başındaki iktidardan yasal düzenleme yapılmasını istiyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın talimatları doğrultusunda, çalışmalar son aşamaya geldi. Mehmet Metiner, nasırına basılınca ‘yasa’ diye bağırmasın. O yasa zaten Ekim’de Meclis’e iniyor. Bu arkadaş, canı acımadan önce keşke köşesinden ‘yasa’ diye çığlık atabilseydi bizim gibi.”
Gına listem
Sürekli kendinden bahsedenlerden,
eleştiri ile hakareti ayırt edemeyenlerden,
ağızını her açtığında “empati” diyen ama hiç empati yapmayanlardan,
okuduğunu anla(ya)mayanlardan, sadece ‘iyi gün dostu’ olanlardan,
tartışma adabını bilmeyenlerden,
‘kraldan çok kralcı’lardan,
dünyanın merkezi olarak kendini görenlerden,
atasözü ve vecizelerin sadece işine gelenlerini kullananlardan,
insanları yargılamayı adeta reflekse dönüştürmüş olanlardan,
‘çıtkırıldım’lardan,
‘maganda’lardan,
‘çokbilmiş’lerden,
hekimden daha hekim, pilottan daha pilot, gazeteciden daha gazeteci olanlardan,
karşısındakini dinlemeyenlerden,
emeğe ve dolayısı ile emekçiye saygısı olmayanlardan,
özensizlerden,
habercileri, iyi haber aldıkları kaynaklara göre ‘yanlı’ olmakla itham edip yaftalayanlardan,
ancak ‘çamur’ atarak ‘iz’ bırakabilenlerden,
hep kendini haklı görenlerden,
‘iyi niyet’i saflık, ‘efendi’liği acz zannedenlerden,
‘asalak’lardan,
‘menfaatçi’lerden,
‘vefasız’lardan ve nihayet ‘ikiyüzlü’lerden gına geldi.