Türkiye Futbol Federasyonu’nun müstakbel başkanı Mehmet Ali Aydınlar ile telefonda sohbet ettik. Önce “Göksel Gümüşdağ’ın adaylıktan vazgeçmesi” konusu...
AYDINLAR, “Benim, başka aday çıkmasını istememem sanırım yanlış anlaşıldı. Bunu, antidemokratik bir bakış gibi değerlendirenler oldu. Bu konuyu burada aydınlatmak isterim” diye başladı söze ve şöyle devam etti:
AKLIMDA İKİ İSİM VAR
“BENİM düşüncem, birden çok adaylı bir seçim yarışının Türk futboluna zarar vereceğiydi. Kulüpler Birliği’nin içinde bölünme olacaktı. Ayrıca, kurulların oluşturulması aşamasında yine bir çok kıymetli isim farklı listelerde olacak ve sonuçta bunlardan bazıları göreve gelme şansı bulamayacaktı. Göksel (Gümüşdağ) özveride bulundu ve benim başından beri sözünü ettiğim, güçleri birleştirmek mümkün oldu.
VE can alıcı sorular:
- “FUTBOLDA tartışmaların da, gerginliğin de çıkış noktası hakemler ve hakem atamaları. “Kura yöntemi” gibi bir düşünceniz var mı mesela? Yani hakemleri tartışmanın odağı, atamaları da spekülasyon konusu olmaktan çıkaracak bir yol var mı aklınızda?”
- “DOĞRU... Bu nokta çok önemli. Batıda, gelişmiş ülkelerde bu iş nasıl yapılıyor, onu araştırtıyorum. O modelleri de inceleyip, değerlendireceğiz ve sonuçta bir karar vereceğiz.”
- “KAMUOYUNUN federasyon yönetimlerine bakışını, doğrudan MHK’nin performansı belirliyor. MHK başkanınız belli mi?”
- “AKLIMDA iki isim var. Ama takdir edersiniz ki, şu anda bu isimleri açıklayamam.”
- “O zaman, bu isimler de, bugüne kadar olduğu gibi eski hakemlerden mi, en azından bunu söyleyin.”
- “(GÜLEREK) Şimdilik onu da söylememeyim. O da bana kalsın.”
MECBUREN “Tamam” dedik Mehmet Ali Aydınlar’a...
VE fakat... Hakemler ve atamalar hakkında futbol kamuoyunda tam bir ‘paranoya’ yaşanıyor ve yeni başkanın önünde bu durumu ortadan kaldırmak gibi çok zor bir görev var.
BABALAR GÜNÜ-BABA HAKKI
BEKO Basketbol Ligi’nin G.Saray Cafe Crown ile F.Bahçe Ülker arasındaki final serisi harikaydı... Sonu hariç. Abdi İpekçi’de yaşananlar, Türk Sporu adına adeta bir utanç vesikası olarak geçti kayıtlara.
BİLMEM Dirk Nowitzki’nin, NBA şampiyonu yüzüğüyle sarfettiği şu sözler, vandallığın temsilcilerine bir şey ifade eder mi? “Kariyerimin ilk yıllarında bir şampiyonluk kazanmış olsam, muhtemelen bu kadar iyi bir oyuncu olamazdım. Kaybettikçe kendimi geliştirmek için daha çok çalıştım.”
EVET... Yenilgiler, zaferlerden çok daha öğreticidir. Ve bu gerçek aslında, -tam da Babalar Günü’nün hemen ertesinde- Baba Hakkı zihniyetinin içinde yaşar on yıllardır.
İNTERNETİN en gelişmiş arama motoru google’a Baba Hakkı’ ya da ‘Hakkı Yeten’ yazın yeter... Okuyun ve görün ‘bizim’ Baba Hakkımız’ın nasıl bir ‘sporcu’, nasıl bir ‘sportmen’, nasıl bir ‘adam’, nasıl bir ‘insan’ olduğunu...
Aydınlar, hakemler, atamalar...
Haberin Devamı