30 Ağustos’ta çifte resepsiyon

Haberin Devamı

“(...) Resepsiyon; ya yapılmayacak,
ya İstanbul’da verilecek,
ya da bayram sonrasına bırakılacak.
Bunların arasında en kuvvetli olasılık, Ankara’daki daha alt düzey katılımlı davetle eş zamanlı olarak İstanbul’da da dar kapsamlı bir resepsiyon yapılması.”

8 Ağustos 2011 tarihinde, bu sütunda yer alan ‘Resepsiyon Muamması’ başlıklı yazı işte bu paragraf ile son buluyordu.
O ‘muamma’ dün itibariyle ortadan kalktı. Durum netleşti.
Ve geçen pazartesi yazdığımız ‘en kuvvetli olasılık’ hayata geçti.

Bu Zafer Bayramı’nda ilk kez ‘çifte resepsiyon’ verilecek.
30 Ağustos 2011 akşamı, Ankara’da, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın ev sahipliğinde bir resepsiyon verilecek.

Merkez Orduevi’ndeki bu resepsiyona, Ankara Garnizonu’ndaki askeri personelin yanı sıra, gaziler, şehit aileleri, yabancı askeri misyon ve medya temsilcileri davet edilecek.
Başkent’teki bu davet ile eş zamanlı olarak, İstanbul’da da bir resepsiyon var.

Bu resepsiyonun ev sahibi ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel. Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, kuvvet komutanları ve Jandarma Genel Komutanı ilk kez İstanbul’da düzenlenecek olan bu gecede bir arada olacak.

Ankara’daki Zafer Bayramı resmi törenlerinin ardından İstanbul’a geçecek olan devletin zirvesi, önce Deniz (Tuzla) ardından da Hava Harp Okulu’ndaki (Yeşilyurt) mezuniyet törenlerine katıldıktan sonra akşam Fenerbahçe’de buluşacak.

Fenerbahçe Orduevi’ndeki bu ikinci resepsiyona, iş, spor ve sanat dünyasından önemli simalarla birlikte medyanın önde gelen temsilcileri de davetli.

*****

Ankara’da Yarman gündemi

Havelsan Genel Müdürü Faruk Yarman’ın tutuklanması, Ankara kulislerinde ilginç değerlendirme ve söylentileri beraberinde getirdi.

Sekiz yıldır Havelsan’ın genel müdürü olarak görev yapan Yarman’ın ‘Balyoz Soruşturması’ kapsamında tutuklandığı belirtiliyor.

Ancak başkentin ‘kozmik kulisleri’nde yapılan değerlendirmeler, farklı ihtimallere de dikkat çekiyor.
Şöyle ki;

Faruk Yarman’ın; halen ‘Futbolda Şike Soruşturması’ kapsamında tutuklu bulunan ve savunma sanayii alanında da ticari faaliyet gösteren bir kişi ile çok yakın olduğu öne sürülüyor. Hatta kimileri, bu yakınlığın, ortaklık seviyesinde olduğunu bile iddia ediyor.
Dediğim gibi bu, kulislerde dolaşan bir rivayet. Ve açıkçası bana bayağı zorlama gelen, pek ihtimal vermediğim bir rivayet.

Ben pek ihtimal vermiyorum ama bu dedikodu şu açıdan dikkat çekici.

Eğer bu söylenti gerçek ise işte o zaman; bir süredir bazılarının seslendirdiği, “Şike soruşturması, Ergenekon ile ilişkili ve oraya bağlanacak” iddiası, ‘Şike’ ve (Ergenekon değil ama) ‘Balyoz’ soruşturmalarının bir şekilde temas etmesi şeklinde hayata geçebilir.

*****

Küçükali neden istifa etti?

Herkes başlıktaki sorunun yanıtının peşinde. Küçükali, daha iki gün öncesine kadar canlı yayınlarda, o her zamanki dinamizmiyle Somali’ye yardım kampanyasının detaylarını anlatıyor, herkesi kampanyaya katılmaya davet ediyordu.

* “Sağlık durumu ve ihmal ettiği ailesinden gelen baskılar” şeklinde özetlediği istifa gerekçeleri pek tatmin edici görünmüyor .

Bu yüzden de sorular birbirini izliyor:

* Tekin Küçükali, Cuma günü İstanbul Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşme üzerine mi istifa kararı aldı?

* Kızılay (eski) Başkanı’nın istifasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Somali’yi ziyaret hazırlıklarının bir etkisi mi oldu?

* Küçükali, Kızılay’ın, Simav depremi sonrası olduğu gibi, Somali kampanyasında da ‘İHH’ (İnsani Yardım Vakfı), ‘Deniz Feneri’, ‘Kimse Yok mu?’ ve benzeri kuruluşlarla birlikte çalışmaya itildiği bazı fiili durumlardan mı rahatsız oldu?

* İstifa nedeni, bakan yardımcılığı gibi yeni bir görev mi?
Ardından bu sorular soruladursun, Tekin Küçükali cep telefonlarını yanına almadan memleketine gitti. Dede Küçükali, şu anda Karadeniz’de köyünde torunlarıyla vakit geçiriyor.

DİĞER YENİ YAZILAR