Bakalım ne kadar sağlamız!

Özal, "10 Kasım'da kendimize her şeyi yasaklamış gibi yapıp ardından eve kapanıp arkadaş arasında içeceğimize, Ata'yı severek analım, yası kaldıralım gerekirse o gece meyhanede içelim" demeye getirdi, bunu uyguladı da

Haberin Devamı

Peki ya cuma namazında kadın? Bu olsa olsa Ak Parti icraatı olur... İlkokulda Hunlar'ı okurken öğrenmiştik: Atalarımız Hunlar hiçbir şeyden korkmazdı, sadece ara sıra "ya gökyüzü başımıza düşerse" diye endişe ederlerdi, o kadar. Hunlar'ın gerçekten bizim atalarımız olduğunu ispatlayan bir ruh hali! Acaba dünya başımıza yıkılır mı korkusundan kimsenin dokunmaya cesaret edemediği ama için için şikâyetçi olduğu durumlarda vatandaşın bu halini sezip durumu "tartışmaya açanlar" olmuyor değil... Mesela Özal, "10 Kasım'ı kendimize her şeyi yasaklamış gibi yapıp ardından eve kapanıp arkadaş arasında içeceğimize, Ata'yı severek analım, yası kaldıralım, gerekirse o gece meyhanede içelim" demeye getirdi, bunu uyguladı da. "Atatürk de onu asla unutmayan ama dünyanın en geri ülkesi olarak ikonlaştıracağına, dünyanın en ileri ülkelerinden biri olarak şükranla anan bir Türkiye'yi tercih ederdi" dediğimizde bu kimsenin kulağına yanlış gelmiyor.

Dün, "Gökyüzünün başımıza düşmesi" kadar olmasa bile başımıza taş yağdıracak iki gelişme oldu... Birincisi Diyanet'ten sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın'ın "Kadınlar da cuma namazı kılabilmeli" açıklaması. İkincisi Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in 19 Mayıs gösterileri için "Bu sembolik hareketler dünyanın hiçbir yerinde kalmadı. İşin ruh yönü bir kenara bırakılıyor" demesi. Ve işte bu iki açıklama birer gün arayla gelince normal vatandaşta çanak çömlek patlıyor! Bunlar nasıl politikacı? Vatandaşa komplo teorisi kuracak açık bırakmaz mı insan!? Ak Parti 19 Mayıs törenlerinde kızlara bakalım hangi geleneksel Türk giysisi ayaklarına yatıp çarşaf giydirecek diye beklerken böyle olmadığı gibi "Kadınlar cuma namazına" diyorlar. Öte yandan "Atatürk", Ak Parti için bir tramvay durağı adı değil, Sovyet devrimi diplomalı Çin Mao'su doktoralı jimnastik hareketleri eşliğinde anılmayı aşması gereken bir değer olarak sunuluyor. Haydi hayırlısı...

Göle maya her zaman çalınır, tutacaksa tutar! Aslında 19 Mayıs'a sıra gelene kadar şehirlerin kurtuluş günlerinde temsili düşman öldürme parodileri var. Tartışalım... Herhalde Süleyman Demirel "Tartışan Türkiye" dediğinde bu tür tartışmaları kastediyordu, ama biz tutup "Tartışan Türkiye mi", "Tartışmayan Türkiye mi" diye konuya girip ikinci hamlede kendimiz gibi düşünmeyeni ülkeyi bölmekle suçladığımızdan bu işler bizde biraz zordur.
İş, ilk aşamada, tek tip uygulamadan çıkmakla başlıyor... Gençlerin, 19 Mayıs'ta jimnastik hareketleri yapacaklarına mesela hizmet verdikleri bir huzurevi, bir okul, bir mahalle, olabilir... Kadınlar işin başında belki her camide cuma namazı kılmazlar ama bazı camilerde bunun uygulandığı bilinir. Her şehir kendi kurtuluş gününü kendisine göre kutlar. Olabilir...
Zaten... Değişmezlerin asla değişmeyeceğine güvendiğiniz anda değişenlerin değişmezleri değiştirebileceğinden korkmazsınız. Değişime açık olmak, temelde sağlam olmanın en güzel göstergesi... Bakalım göreceğiz, ne kadar sağlam çıkacağımızı.

Bayrak inmez, ezan dinmez! Gerisi keyfine göre...

DİĞER YENİ YAZILAR