“Her evde görünmez bir oda var: Hayal-odası / Çocukluğunla döşediğin yuvacık. / Ekvator kelebekleri uçup konsun diye üstü açık. / Bir tek onun kapısıdır seni açığa çıkaran
Ve duvarları ayna kadar saydam.”
Mehmet Yaşın’ın bu yılın nisan ayında YKY’den (Yapı Kredi Yayınları) bir şiir kitabı çıktı: Evden Kaçan Çocuk. Yukarıdaki satırlar kitabın ilk şiiri olan “Hayal-Odası“ndan. Çocukluğun hayalle kurduğu sarsılmaz bağı anlatıyor bize; belki de rüzgâr tanrısının en çok çocukları sevdiğinden... Çocukluk hayallerinin peşine düşülmesininse insanı insan yapan en gerçek ‘hayal’ olduğundan. Koşulsa bellidir:
“Rüzgâr tanrısı kanatlar takar insana / ama yetmez yükseklere çıkmaya / sen ruhunu hazırlamamışsan / uçmaya...”
Evden Kaçan Çocuk, Türkiye’nin şiir okuma (yazma değil!) ‘potansiyeli’ düşünüldüğünde şaşırtıcı bir biçimde yayımlandığı ay ikinci baskıya girdi. Kitap, çocukluk perçemiyle sırlanmış bir aynada gerçeği arama çabasının şiirle kurabileceği en güzel örneklerinden biri. Yer yer ironik bir dille katmanlanan satırlara takılıp kalıyorsunuz. O arada kendi çocukluğunuza dair bir ‘eskiyle’ karşılaşmanız ise çok mümkün! Kitap, hayaletleri ve dünyayı anlatıyor bize. Sıva ise yalnızlık ve bu yalnızlığa eşlik eden hüzün.
Şairliği yanında, romancı ve deneme-eleştiri yazarı olarak da tanıdığımız Yaşın kendi kuşağı içinde en fazla çevrilmiş şairlerden birisi. Lefkoşa’nın son kozmopolit mahallesi Neapolis’te, Kıbrıs’taki İngiliz yönetiminin bitmek üzere olduğu yıl doğmuş. Belki de satırlarında gezinen o cazibeli melez ruhun nedeni bu! Kendi tabiriyle söyleyecek olursak “Türkiye’ye yabancı bir aile ortamında, Kıbrıs’ta doğup büyümüş bir İngiliz vatandaşı olmasına rağmen, çağdaş Türk edebiyatının kabul ettiği ilk dışarıdan şair, romancı ve deneme-eleştiri yazarıdır.”
Kavafis’ten Bolaño’ya
Yaşın’ın kitapları edebiyat geleneğimizin yeniden tanımlanmasında önemli rol oynadı. Dünyanın farklı üniversitelerinde siyasal bilgiler, tarih ve edebiyat eğitimi almış, yapıtlarında azınlıkların gölge yaşamlarını anlatmayı önemsemiş bir kıymetlimizdir.
Kendisinin şiirlerini tuhaflık bu ya, ilk kez İngilizce olarak okumuş ve çok sevmiştim. ‘Evden Kaçan Çocuk’u ise başka bir sevdim... Sanatsal dokusu güçlü ama aynı oranda insana ve anılarına yakın, içten şiirler bunlar:
“Ya elektrik çarparsa diye / yanan ampulü değiştiremeyen sakarlar gibi / duruyorum zifiri boşlukta...”
İlk şiir kitabıyla ‘1985 Akademi Şiir Ödülü’ ve ‘A.Kadir Şiir Ödülü’nü, ilk romanı ile ‘1995 Cevdet Kudret Roman Ödülü’nü kazanan Yaşın’ın 3000 yıllık çok dilli Kıbrıslı-Levanten şiiri konusundaki incelemesi ise ‘2005 Memet Fuat Edebiyat Eleştiri ve İnceleme Ödülü’nü kazanmış. Şiirleri, Türkiye, Fransa, Kıbrıs, İngiltere, Lübnan, Letonya, Rusya ve Belçika gibi ülkelerde bestelenmiş, sahneye uyarlanmış ve görsel sanatlarda kullanılmış.Yeni romanı ‘Sarı Kehribar’ Eylül 2013’te bizlerle buluşacak ama onunla daha önce buluşmak istiyorsanız bir ipucu vereyim size:
Mehmet Yaşın 31 Mayıs-2 Haziran arasında Bodrum’da, Gümüşlük Akademisi’nde ‘Şiir, roman, öykü ve anlatı etrafında bir atölye çalışması’ düzenliyor. Başrollerde de Kavafis’in şiirleri ve Bolaño’nun öykü ve romanları var...
İlgilenenler için: www.gumuslukakademisi.org
Evden kaçan çocuk
Haberin Devamı