Çay ve kahve depresyon nedeniniz olabilir! Ne sıklıkla tüketmek gerekiyor?

'Baloncuklu çay' olarak bilinen aromalı çaylar, son dönemde özellikle gençler arasında giderek popülerleşiyor. Ancak yakın zamanda yapılan bir araştırmayla sütle çayın karıştırılması ve üzerine buz ile aroma eklenmesiyle elde edilen bu çayların, aşırı tüketiminin depresyona yol açabileceği tespit edildi. Peki, bu içecekler neden depresyona neden oluyor?  Siyah çay ve kahve çeşitleri de depresyona neden olabilir mi? Günlük rutinimizin bir parçası olan bu içecekleri uzmanlarla mercek altına aldık.

Baloncuklu çay ya da inci çayı olarak da adlandırılan sütlü ve aromalı çaylar, son zamanlarda Asya ülkeleri başta olmak üzere dünya genelinde popülerliği artan ve Türkiye'de de hızla yayılan bir içecek. Ancak bu moda çaylar, sağlığımız için tehdit oluşturuyor.

Çin'deki Tsinghua Üniversitesi'nden araştırmacılar, Pekin'de yaşayan 5 bin 281 üniversite öğrencisiyle anket yaptı. Bulgular, sütlü çay bağımlılığının belirli semptomlara yol açtığını, aynı zamanda depresyon veya anksiyeteyle ilişkili olduğunu ortaya koydu.

Hakemli bilimsel dergi Journal of Affective Disorders'da yayımlanan araştırma makalesinde, “Sütlü çayın popülaritesi özellikle de gençler arasında muazzam bir artış gösterdi. Bulgularımız sütlü çay tüketiminin bağımlılığa yol açabileceğini, bunun da depresyon ve anksiyete ile ilişkili olduğunu gözler önüne seriyor” ifadelerine yer verildi.

‘YÜKSEK ORANDA KAFEİN, ŞEKER VE YAĞ İÇERMESİ SORUNLARA NEDEN OLUYOR’

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Uzman Diyetisyen Merve Altay, bulguların oldukça önemli olduğuna dikkat çekerek, “Araştırma kapsamında sütlü çayların katılımcılarda depresyon, anksiyete belirtileri, bağımlılık ve suçluluk duyguları yaratıp yaratmadığı test ediliyor. Özellikle sütlü çay tüketen gençlerde bu durumun daha da arttığı gözlemleniyor. Bu önemli bir veri... Ayrıca yapılan çalışmalarda insan vücudunun sindirim enzimleri hayvansal süt tüketimini sindiremediği için, bağırsaklarda artan dirençle birlikte kişilerin kendilerini karın şişliği, halsizlik ve depresyonda hissetmelerine neden olacağı da ortaya kondu” dedi. 

Haberin Devamı

“Bu çaylar yüksek oranda kafein, şeker ve yağ içerir” diyen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Taha Can Tuman ise “Yüksek miktarda şeker içeren besinlerin mental sağlık üzerine olumsuz etkileri olduğunu biliyoruz. Ayrıca içerdiği kafein nedeniyle de mental sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Düşük dozlarda kafein depresif belirtilere iyi gelse de yüksek dozlarda anksiyete belirtilerinde artışa ve bağımlılık geliştiğinde yoksunluk dönemlerinde depresif belirtilere neden olabiliyor. Sütlü çayları fazla tüketmek bu sorunların oluşmasına neden olacaktır” ifadelerini kullandı.

NORMAL ÇAY VE KAHVELER DE DEPRESYONA NEDEN OLABİLİR Mİ?

Haberin Devamı

Peki aynı durum normal çay ve kahve için de geçerli mi? Sorumuza, “Kahve ve çaylarda bulunan kafein miktarı arttıkça anksiyete atakları da artabilir. Bu durum nabız yüksekliğiyle birlikte vücudun daha gergin hissetmesine neden olacaktır” cevabını veren Merve Altay, şöyle devam etti:

“Gün içinde 300 miligram kafein yani maksimum iki kupa kahve tüketimi kabul edilebilirken, 700 miligramdan fazla kafein tüketimi bağımlılıkla ilişkilendirilir. Çayların içinde kahve kadar yüksek miktarda kafein bulunmuyor ancak onu da mutlaka sınırlı tüketmek gerekir. Kahve ve çaya eklenen aroma vericiler dışında süt de depresyon ve anksiyete atağını artırabilir.”

Kan şekeri, kalori alımı, mide ve bağırsaklar... Aç karna kahve içmek vücudumuzu nasıl etkiliyor? Uzmanlara sorduk…

KAHVE İÇMEDEN UYANAMADIĞINI SÖYLEYENLERİN GÜNLÜK KAFEİN MİKTARINI HESAPLAMALARI ÇOK ÖNEMLİ

Haberin Devamı

Doç. Dr. Taha Can Tuman da kafein miktarına dikkat çekerek, “Kafein uyarıcı bir maddedir. Merkezi sinir sistemine etki yapmakta, yorgunluğu gidermekte ve uyanıklığı artırmaktadır. Psikiyatrik hastalıklara bağlı ortaya çıkan halsizlik, bitkinlik, yorgunluk, enerji azlığı, dikkat ve odaklanma güçlüğü gibi şikayetlere de iyi geldiği için, psikiyatrik hastalığı olanlarda da kafein tüketiminde bir artış olduğundan bahsedilebilir. Bu aslında kişinin kafeini kendini tedavi amacıyla kullanmasıdır. Fakat yüksek miktarlarda kullanım, titreme ve anksiyete belirtilerine neden olabilir” dedi.

Doç. Dr. Tuman, şöyle devam etti:

-- Kaygı, iç sıkıntısı, huzursuzluk, bunaltı ve kaygının bedensel belirtileri olan çarpıntı, göğüs ağrısı, nefes darlığı, karıncalanma, uyuşma gibi belirtilere neden olabilir. Özellikle kahve içmeden uyanamadığını söyleyenlerin günlük kafein miktarını hesaplamaları ve kafein bağımlılığına doğru bir gidiş olup olmadığını değerlendirmeleri gerekir.

-- Kahve içmeden uyanamamak, kahve içmeyince yorgunluk, dikkat ve odaklanma sorunu yaşamak kafein bağımlılığı ile ilgili yoksunluk belirtileri olabilir. Özellikle günde 5 bardak ve üzeri kahve tüketimi varsa kafein bağımlılığı için risk altında olduğumuzu bilmemiz gerekir.

Haberin Devamı

-- Bir bardak çay yaklaşık 60-75 mg kafein içerir. Bu nedenle kahve tüketimi ile birlikte siyah çay tüketimini de kafein bağımlılığı açısından hesap etmek gerekir. Tek başına günde 10 bardak ve üzeri siyah çay tüketiminin kafein bağımlılığı açısından risk teşkil ettiğini bilmemiz gerekir.

SIKLIKLA ÇAY VE KAHVE TÜKETMEK BAŞKA HANGİ SORUNLARA NEDEN OLABİLİR?

Peki aşırı çay ve kahve tüketimi vücudumuza ne gibi başka zararlar veriyor?

Merve Altay, “Fazla miktarda kahve tüketmek diüretik etki gösterir yani sizi sürekli idrara çıkarır. Bu durumda vücut su kaybeder, metabolizmanın yavaşlamasına, kabızlığa ve ciddi anksiyete ataklarına sebep olur. Kahve ve sütlü çay tüketiminin yeteri kadar suyla dengelenemediği hallerde, kişiler kendilerini halsiz yorgun ve depresif hissedebilirler. Aynı zamanda sık tuvalete gitmek vücuttan ciddi miktarda vitamin ve mineral atımına da sebep olabileceği için beslenme bozuklukları meydana getirebilir. Örneğin bir bardak kahve tükettiğinizde üç bardak su içmelisiniz” ifadelerini kullandı.

‘HEZEYAN VE HALÜSİNASYON ARTIŞINA NEDEN OLABİLİR’

“Kafein uyarıcı, keyif verici ve performans artırıcı bir madde olduğu için uykusuzluk, enerji artışı, iştahsızlık, kendini iyi hissetme gibi belirtilere yol açar” diyen Doç. Dr. Taha Can Tuman, “Bunun dışında özellikle psikotik bozukluğu olanlarda hezeyan ve halüsinasyonlarda artışa neden olabilir. Çok yüksek dozlarda görme bulanıklığı ve nöbetlere neden olabilir. Panik bozukluk hastalarında kaygı düzeyinde artış, belirtilerde kötüleşme görülebilir. Ayrıca yüksek dozlarda hipertansif krizlere neden olabilir.” dedi.

Doç. Dr. Tuman, şu önemli bilgilerin de altını çizdi:

-- Kafein içeren ürünlerin yarılanma ömrü 3-7 saat olduğu için özellikle akşamları kafein içeren sıvıların tüketimi uykusuzluğa neden olabilir.

-- Tersten bakacak olursak depresyonda olan bir kişi kafein içeren sıvıların tüketimini artırabilir. Kafein tüketimi depresyon belirtileriyle başa çıkmak için kişinin kullandığı bir kendi kendine tedavi yöntemi olabilir. Şunu unutmamak gerekir, kafeinin kişi üzerindeki etkileri yaşa, cinsiyete, kişinin ek hastalıklarına, kullandığı ilaçlara, genetik faktörlere ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişebilir.

Sonbahar ve kış döneminde bitki çayları sıklıkla tüketiliyor. Çay ve kahve çeşitleri dışında bitki çayları da benzer sorunlara neden olabilir mi?

Doç. Dr. Tuman, “Yeşil çayda kafein miktarının bir bardakta yaklaşık 25-35 miligram olduğunu biliyoruz. Bitki çayları açısından da kafein bağımlılığı riski çok düşük olsa da özellikle yüksek miktarlarda tüketim başta karaciğer olmak üzere beden sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir” ifadelerini kullandı.

Bitki çayı deyip geçmeyin, sağlığınızdan olmayın! 'Çok bitkili çaylar olumsuz etkilere sebep olur'

 

DİĞER YENİ YAZILAR