Malatya nev’i şahsına münhasır bir ilimiz. Özgün bir kültürü ve insanlarının karakteristik özellikleri var. Geçmişte Türk siyasetinin iki büyük liderini bağrından çıkarmış olan bu şehir bugün AK Parti için de çok özel bir yer. Son seçimde yüzde 68 oranında oy almış Malatya’da iktidar partisi. Bu teveccühün bugün de sarsılmadan devam ettiği görülüyor.
Türkiye genelinde AK Parti seçmeninde partisinin bazı politikalarına karşı belli bir derecede tereddüt veya kararsızlık olduğuna ilişkin araştırma bulguları tartışılıyor bugünlerde biliyorsunuz. Hatta iktidar partisine yeniden tek başına iktidar olma imkânı vermeyecek bir tablonun oluşmasını bekleyenler var. Koalisyon tartışmalarının da kaynağı burası...
Malatya’da ise vaziyet tam aksi yönde… Çarşıda, pazarda kiminle konuşsak AK Parti diyordu. İlaç için bir başka partinin adını zikredene rastlamadım. Malatyalıların bu tavrı bölgeyi veya genel olarak “taşra”yı temsil eder nitelikte midir, yoksa tamamen bu şehre mahsus bir durum mudur, bunu bir hafta sonra seçim sonuçlarına bakarak anlayacağız.
Yalnız şu da var: AK Parti’nin Malatya’daki bilinen ağırlığına ek olarak bu seçimde gerçekleştirilen aday vitrini de seçmen üzerinde ekstra bir pozitif algı oluşturmuş görünüyor. Özellikle Başbakan Başdanışmanlığı görevini bırakıp gelen siyaset bilimci Taha Özhan’ın ve sivil toplum alanındaki çalışmalarıyla bütün Türkiye çapında, özellikle aydın kesiminde tanınan iş adamı-avukat Nurettin Yaşar’ın adaylıkları yeni bir enerji kaynağı olmuş AK Parti için.
Nurettin Yaşar’ın pratik zekâsı ve çözüm odaklı düşünme tarzına ek olarak sokaktaki vatandaşla iletişimi sorunsuz. Sadece AK Parti’ye taze bir kan değil, bana sorarsanız Türk siyasetine de kalıcı bir isim katılmış oluyor Nurettin Yaşar’ın adaylığıyla.
Keza Taha Özhan’ın Türk siyasetinde kalıcı ve etkili bir yeri olacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yok. Malatya’nın sorunlarının çözümü ve kalkınma hızının artması yolunda orijinal fikirler geliştiren Özhan’ın “Kolon Türkiye” diye adlandırdığı projesine ait bazı unsurlar Başbakan Davutoğlu’nun şehirde yaptığı miting konuşmasına da yansıdı. Yani hükümet düzeyinde de kabul gören bu projeye göre Malatya, Sivas, Van, Mardin, Erzurum gibi merkezlerde göçü engelleyip mevcut nüfusu yerinde tutmak için bir dizi önlem ve özel yatırımlara gerek var. Sözgelimi Malatya özelinde ikinci bir şehir üniversitesi ile şehrin can damarı olan kayısı sektörünü yapısal anlamda güçlendirmek üzere bilimsel temelde üretim çeşitlenmesi gibi önlemler düşünülüyor.
Nitekim Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı bu yöndeki hazırlıklar ve verdiği sözler Malatyalıları heyecanlandırdı ve memnun etti. Muhtemelen bu çerçevedeki beklentilerin de etkisiyle Başbakan’ın şehirdeki mitingi yaklaşık 100 bin kişilik büyük bir kalabalığın coşkulu katılımına sahne oldu. Şehir merkezinin toplam nüfusunun 600 bin, vilayet nüfusunun bile ancak 750 bin kişiden ibaret olduğu düşünülürse bu katılım rakamının büyüklüğü anlaşılabilir sanıyorum. Üstelik daha öğle saatlerinden itibaren meydanı doldurmaya başlayan kalabalık, Başbakan’ın gelişi hava muhalefeti yüzünden geciktiği için akşam güneş kararana kadar sabırla mitingin başlamasını bekledi.
Hâsılı kelam, Malatya seçim sonucu ne olur diye soracak olursanız, CHP’nin Alevi seçmenine dayanarak ne olursa olsun alacağı 1 milletvekili dışında AK Parti’den başka bir partinin milletvekili çıkarması zor görünüyor. Sonuç 5-1 olur.