Öcalan yarın ne diyecek?

Haberin Devamı

Türkiye yarın tarihi günlerinden birini daha yaşayacak. Nevroz alanında Abdullah Öcalan’ın yeni mesajı okunacak. Çözüm sürecinin Gezi Parkı ve 17 Aralık operasyonuyla geri plana itildiği ve soruların arttığı bir dönemde Öcalan’ın ikinci deklarasyonuyla süreçte yeni bir aşamaya geçilecek.

3 Ocak 2013’te milletvekilleri ilk defa İmralı Adası’na gittiler. Ayla Akat ve Ahmet Türk’ün Öcalan ziyareti devletin çözüm stratejisindeki paradigma değişikliğini gösteriyordu. O ziyaret dâhil bugüne kadar tam on yedi ziyaret gerçekleşti.

Müzakereler yeniden başladığında bu sürecin ‘Öcalan için liderlik, BDP ve PKK için sadakat, Erdoğan ve Hükümet için samimiyet testi’ olduğunu söylemiştim. Geçen bir yılda yaşanan türbülanslara rağmen süreç başarıyla ilerledi. Öcalan, PKK ve BDP üzerinde liderliğini gösterirken, BDP ve PKK da Öcalan’a bağlılığını teyit etti.

Bir yılın sonunda Kürt siyaseti başarılı bir imtihan verdi. Hatta Gezi Parkı ve 17 Aralık sürecinde Hükümet’e can simidi attı.

Süreç toplumsallaştı ve derinleşti...

Özal’la başlayan ve tarihsel gelgitlerle ilerleyen müzakereler 25 yıldır sürüyor. Geçmişte devlet ve yöneticiler tarafından talep edilen çözüm İmralı süreciyle beraber toplumsallaştı. Artık mesele devletlu bir mesele olduğu kadar halkın sahiplendiği bir konu.

Müzakerelerde ikinci perde açılıyor. Şimdi gözler Başbakan Erdoğan’da. Başbakan, Batman mitingi sonrası ‘(...)seçimlerden sonra sürecin kararlılıkla devam edeceğini’ söyledi. Son altı ayda yaşanan sorunlar karşısında Hükümet, çözümün değerini anladı. Çözüm süreci, Erdoğan’ın özgül ağırlığını ve Gülen’le mücadelesinin sonucunu tayin edecek stratejik bir karta dönüşmüş durumda.

Sürecin geleceği 30 Mart’ta çıkacak sonuçlarla yakından ilgili. AK Parti de, BDP de seçim sonucuna göre yeni bir strateji belirleyecek. Hükümet beklediği sonuçları aldığında süreç level atlayarak yoluna devam edecek. Ancak başarısız bir sonuç ortaya çıktığında ise süreç yeniden yapılandırılacak.

Öcalan yeni çağrı yapacak!

Öcalan’ın mektubu dün sabah Hakan Fidan tarafından Sırrı Süreyya Önder’e teslim edildi. Öcalan’ın mektubunun içeriğini bilmiyoruz. Ancak önceki açıklamaları ışığında yarın ‘2013 Nevrozundaki çağrılarını yenileyeceğini ve çözüme daha fazla sahip çıkılması gerektiğini’ söyleyeceğini tahmin edebiliyoruz.

Tabutların gelmemesinin toplumsal bir rahatlama yarattığı ve bu durumun sürece özgüven kazandırdığını söyleyecek olan Öcalan, BDP/PKK’ya, topluma ve Hükümet’e ayrı ayrı çağrılarda bulunacak. Öcalan, sürecin yasal altyapısının kurulmasını, yeni provokasyonlara karşı Hükümet’in hızlı hareket etmesini ve eylemsizlik ortamının devam etmesini isteyip Misakı Milli vurgusunu yenileyecek. Bir anlamda ‘evet ama yetmez’ diyecek.

Öcalan mektubunda sürece dair bazı eleştirilerini sıralasa da KCK’nın aksine, müzakerelerin devamı için güçlü bir çağrı yapması bekleniyor. Alanda yarın başka sürprizler de yaşanabilir!

Süreçte hangi adımlar atılacak?

Seçimden sonra süreç yoluna kaldığı yerden devam edecek. Ankara planı doğrultusunda yeni adımlar gündeme gelecek. Bu adımların başında İmralı’ya akil insanların ve gazetecilerin gitmesi geliyor.

Bunun yanında adadaki mahkûmların değiştirilmesi, cezaevi koşullarının iyileştirilmesi, avukatlarla görüşmelerin yeniden başlaması ve hepsinden önemlisi, Öcalan’ın müzakerelerin yasal çerçeveye kavuşturulması talebi olduğu biliniyor.

DİĞER YENİ YAZILAR