Yerel seçimler yaklaştıkça siyasetin nabzı hızlanıyor. Dün Başbakan Erdoğan, Ankara Arena Spor Salonu’nda partisinin adaylarını tanıtıp, seçim beyannamesini açıkladı. AK Parti ilk defa yerel seçim beyannamesi hazırlayarak seçime giriyor. Parti kurmayları bu durumu 30 Mart seçimlerine verilen tarihsel önemle açıklıyorlar.
2009 yerel seçimleri aday tanıtım toplantısı Karapürçek’te yapılmıştı. 2009’la mukayese edildiğinde çok daha organize, canlı ve coşkulu bir kitle vardı. Salonda tüm ayrıntılar düşünülmüştü. Salona ve konuşmalara cemaat-Hükümet tartışması damgasını vurdu.
AK PARTİ MAKİNESİ!
Salonun hazırlanması, platformun dizaynı profesyonellik kokuyordu. Kampanyanın ardındaki görünmez isim Erol Olçok. Erdoğan’ın başarısının görünmez mimarlarından.
2011 seçimlerinden bir hafta önce “Aynı yoldan geçmişiz biz“ şarkısıyla, şapkadan tavşan çıkartan Olçok, ilerleyen günlerde yeni sürprizler olduğunu söyledi. Bunların neler olduğunu sorduğumda ise “herkes için büyük sürpriz olacak“ dedi.
2009’da ‘özgüven zehirlenmesi’ yaşayan ve ceketimizi koysak kazanırız diyen AK Parti’nin yerine işi baştan daha sıkı tutan ve her şeye yeniden başlayan bir parti var.
YEREL YÖNETİM PARADİGMASI DEĞİŞİYOR...
Başbakan Erdoğan, Gezi’de yaşananlara kızsa da hazırlanan ‘Yerel Seçim Beyannamesi’ Gezi’de dile getirilen ‘katılımcılık/çevrecilik/toplumculuk’ taleplerine cevap niteliği taşıyor.
Bu durumu Gezi’ye destek verenler ne kadar inandırıcı ve samimi bulur bilinmez ancak partinin bir özeleştiri yaptığı anlaşılıyor. “Şehirleri ve gönülleri yeniden inşa edeceğiz“ cümlesi oldukça manidardı.
Tersinden bir okumayla AK Parti, Gezi Parkı’yla ortaya çıkan sosyal psikolojinin taleplerini yeni şehircilik fırsatına çevirmeye çalışıyor. Belli ki Erdoğan ‘imar belediyeciliği’ pratiğini değiştirmek istiyor. “İnsan/Demokrasi/Şehir“ sloganı klasik belediyecilik anlayışından kopuşu ifade ediyor.
YEREL SEÇİM Mİ, REFERANDUM MU?
Türkiye’de ilk tek dereceli yerel seçim 1963’te oldu. O tarihten günümüze tam on yerel seçim yapıldı. Aslında tüm yerel seçimler genel seçim havasında geçti. Ancak hiçbiri 30 Mart 2014 gibi bir referanduma dönüşmemişti.
Başbakan, yerel seçimden çok genel seçim kampanyasında konuşur gibiydi. Erdoğan konuşurken en çok alkışı ‘paralel yapı, Haşhaşi’ benzetmesi yaptığı sırada aldı. Salonda sık sık tekrarlanan ‘Ezilenlerin gür sesi / Suskun dünyanın hür sesi’ melodisi partinin ruh hâlini yansıtıyor.
Bunun yanında kampanyanın Erdoğan’ın şahsı üzerine kurulduğu görülüyor.
YENİ TÜRKİYE’NİN SEÇİM BEYANNAMESİ...
Erdoğan konuşmasında yerel seçimin ‘Yeni Türkiye’nin seçimi’ olduğunu söylerken ülkenin yol ayrımında olduğunun altını çizdi. Bir anlamda Başbakan, yerelden genele yansıyan yeni bir yönetim paradigmasıyla ‘Yeni Türkiye’nin kurulacağının işaretini verdi.
AK Parti yerel yönetim anlayışını değiştirerek ‘Hizmet Belediyeciliğinin’ yanına ilk defa kimlik siyasetini koyuyor. Bu bağlamda 1970’li yıllarda CHP’li belediyeler tarafından dile getirilen ‘toplumcu belediyeciliği’ günümüze uyarlıyor.
Beyannamenin omurgasını oluşturan 1. Katılımcı Belediyecilik, 2. Kültürel Belediyecilik, 3. Sosyal Belediyecilik, 4. Çevre Dostu Belediyecilik, 5. Hizmet Belediyeciliği, ilkeleri AK Parti’den ilk defa duyduğumuz evrensel prensiplerdi.
Gezi’nin talepleri Arena’da...
Haberin Devamı