Diyarbakır’da çok miting gördüm. BDP’nin mahşeri kalabalıklarını, Newroz’da milyonları izledim. Erdoğan’ın 2007 seçimi öncesi mitingine tanıklık ettim. Hiçbiri böylesine duygusal bir ortamda olmamıştı. Meydanda ağlayan insanlar vardı. Kürtler, 17 Aralık sürecinde Tayyip Erdoğan’ın yanında durduklarını bir kez daha gösterdiler. AK Parti’nin en kalabalık Diyarbakır mitingi oldu.
Başbakan Erdoğan’ın sesinin çıkmadığı haberi kendisinden önce tarihi İstasyon Meydanı’na geldi. Diyarbakır’da da sesi kısılmış hâlde konuştu. Sanırım sesinin kısılması ve verdiği insanüstü mücadele milletin vicdanında simgesel bir yer edinecek. Son yapılanlar duygusal olarak milleti Erdoğan’ı yanında konumlandırdı.
Konuşmasından sonra Ruşen Çakır’la Başbakan’la ayaküstü bir sohbetimiz oldu. Erdoğan’ın sesi kısık olsa da kendinden ve yaptığından emin bir hâli vardı. Erdoğan tek başına savaşıyor ve asla pes etmiyor.
Bahar gelmiş Diyarbakır’a...
Diyarbakır’da Erdoğan’ın konuşması çözüm süreci heyecanı içinde yapıldı. Sokaklarda insanlar Erdoğan’ın ne konuşacağından çok barış sürecini konuşuyorlardı. Halk son bir yılda sağlanan huzur ortamını vurguluyor ve sürecin devam etmesi gerektiğini söylüyor.
İstasyon meydanındaki miting bir anlamda geçen yıl birincisi, bu yıl ikincisi yapılan barış Newrozları coşkusu içinde gerçekleşti. Bölgede sağlanan huzur ve güven ortamı hayatı normalleştiriyor. Tam anlamıyla Diyarbakır’da ve bölgede bahar yaşanıyor.
Bölgede seçim AK Parti ile BDP arasında geçiyor. Ancak insanlar seçimi değil, Gülen-hükümet mücadelesini daha fazla takip ediyor.
Kürt sorununu çözebilir mi?
Erdoğan’ın çözüm sürecinin kendisine sağladığı avantajın farkında olup olmadığı çok soruluyor. Diyarbakır’ın da asıl gündemi Başbakan’ın sürecin arkasında durup duramayacağıydı. Bu soruya, durulan yere göre verilen farklı cevaplar var. Ancak Erdoğan’ın İzmir’de, Karabük’te Hatay’da ve gittiği her yerde çözüm sürecinden bahsetmesi bu meseleyi kendisi için varoluşsal bir mesele olarak gördüğünü ortaya koyuyor.
Erdoğan’ın yüz yıllık sorundan bin yıllık kardeşliğe erişecek barış sürecini başlatması ona uluslararası bir özgül ağırlık kazandırıyor. Bir anlamda Erdoğan’ın politik ömrünü uzatıyor. Çözüm süreci bir anlamda Erdoğan ve hükümeti için stratejik bir karta dönüşmüş durumda.
Kürtler kime oy verecek?
Bölgede çözüm sürecinin etkisiyle AK Parti’nin oyları yükselecek ancak belediye sayısı düşecek. Görünen o ki bölgede Kürtler kimliklerine bu seçimde de oy vermeye devam edecekken batıda AK Parti’yi destekleyecekler. Bir anlamda AK Parti, Kürtlerin ikinci partisi konumunda.
BDP bölgede seçimlerin favorisi. Ancak BDP’nin yerel yönetim paradigmasını değiştirmesi ve yeni bir yerel yönetim vizyonu ortaya koyması gerekiyor. BDP’nin Diyarbakır Belediye Başkan adayı Fırat Anlı ve Gültan Kışanak’la telefonda konuştuk. Seçim çalışmaları için Fırat, Ergani ve Çüngüş’teydi. Kışanak ise Silvan’daydı. BDP bu seçimi özyönetim seçimi olarak görüyor.
Çözüm sürecinin moraliyle Diyarbakır mitingi
Haberin Devamı