Ak Parti: Sağlam iradenin zaferi!

NEDEN BÖYLE OLDU? (2)

Haberin Devamı

Normal şartlar altında AK Parti’nin oyunun düşmesi gerekiyordu. On iki yıllık iktidarında metal yorgunluğu oluşmuştu. Söylemi zedelenmiş, kadroları eskimişti. Bunun yanında, karşı kampanyada dile getirilen iddiaların partiyi siyaset sahnesinden silmesi icap ediyordu. Ancak tam tersi oldu. Erdoğan demokratik ülkelerde eşi görülmemiş büyük bir başarı elde etti.

Neden böyle oldu? Bu sorunun tek bir cevabı yok. En başta Erdoğan’ın tabanıyla kurduğu ontolojik duygudaşlık bu başarının en büyük nedeni. Bunu anlayabilmek için onun mitinglerini izlemek gerekiyordu.

Ağlayan meydanlar ne söylüyor?

Başbakan Erdoğan’ın çok sayıda mitingini izledim. İnsan manzaralarını yakından görmek için meydanları dolaştım, esnafla konuştum, cami cemaatini kışkırtıcı sorularla çözümlemeye çalıştım. Olan biteninin özeti, Erdoğan’la ona oy veren kitle arasında hiçbir partide görülmeyen mistik bir bağ var.

Sesinin kısıldığı Diyarbakır mitinginde, meydandaki herkes dersem belki mübalağa olur, ancak meydandaki kadınların tamamının ağladığını iddia edebilirim. Daha sonra TV’lerden mitingi izleyenlerle konuştuğumda birçok kişinin ekran başında ağladığını işittim.

Erdoğan’ın sesinin kısılmış olmasını ve konuşamamasını ağlayarak izleyen bir topluluk var. Bu manzara aslında fazla söze gerek bırakmıyor. Rakiplerinin ‘işte bu defa bitecek’ dediği son hamle Erdoğan’a seçime iki gün kala en az üç puan yazdı.

Siyaset mühendisliği geri tepti!

Erdoğan, 17 Aralık sürecini siyasete müdahale olarak anlattı ve bunda büyük başarı sağladı. Peki kitle inandı mı? Serinkanlı bir değerlendirme yapılırsa, tabanda bu iddiaların bir karşılığı var. Ancak peş peşe yayınlanan kasetler ve en son Dışişleri Bakanlığı’ndaki toplantı kayıtlarının yayınlanması operasyon algısını kuvvetlendirdi.

Fark ettiniz mi? Gülen cephesi, Erdoğan’la ilgili çok sayıda kaset yayınlayıp, iddiaların içinin boşalmasına ve kaset mühendisliği algısına neden olurken hükümet Gülen’le ilgili çok az kaset servis etti.

Erdoğan’la ilgili iddialar geri teperken, Gülen’in konuşmaları, meşruiyetini ve masumiyetini yok etti. Gülen’in etkinliğini Erdoğan’ın onun arkasında durmasına borçlu olduğu ortaya çıktı.

Erdoğan’ın başarısının ardında ne var?

17 Aralık’la oluşan seferberlik duygusu derin milleti harekete geçirdi. Seçimin referanduma dönüşmesi Erdoğan için büyük avantaj sağladı. Kaderini Erdoğan’la özdeşleştiren kitleler bir kez daha onun yanında durdu. Erdoğan’ı kasetler üzerinden tasfiye arayışı başarısız oldu. Kırsal oylarının büyükşehre dâhil edilmesi ona avantaj sağladı. Erdoğan, topluma umut ve istikrar vaat ederken kendi gündemini anlattı. Muhalefet ise kendisini Erdoğan üzerinden tanımladı ve kazanamadı. Seçimi güçlü lider kazanır prensibini Erdoğan, bir kez daha ortaya koydu.

Erdoğan bundan sonra ne yapacak?

Sonuçlar, psikoloji, gündem ve hamle üstünlüğünü yeniden Erdoğan’a verdi. Bununla birlikte AK Parti’nin rakibinin yine kendisi olduğunu bir kez daha gördük. Erdoğan’a politik ömür biçenler bir kez daha kaybetti.

Bu sonuçlarla birlikte AK Parti 2023 stratejik hedefindeki önemli bir direnç noktasını aşmış oldu. AK Parti büyük bir özgüven kazandı. Ancak unutmamak lazım, insanın kendisini en kuvvetli gördüğü an, aslında en zayıf olduğu andır. Şimdi AK Parti’nin yeni bir hikâye yazma ve devletin demokratik dönüşümünü gerçekleştirme mecburiyeti var...

DİĞER YENİ YAZILAR