Yeni yıla sayılı günler kalmışken, rüyalarımızın her geçen gün daha da aktifleşmeye başladığı bir döngüye girdik/giriyoruz. Bilinçaltımız; “Gel seninle şöyle bi adam akıllı konuşalım, şunları, bunları yapıyorsun ama aslında sebebi falanlar, filanlar…” demiyor maalesef. Bilinçaltımızın bizimle iletişim kurmak için kullandığı dil sembolizmdir. Ve bu sembolleri en çok rüyalarımız aracılığı ile dile, akla getirir. Rüyalarımızda ve günlük hayatımızda sıklıkla gördüğümüz – karşımıza çıkan ve tekrarlayan; aynı renk, aynı sayılar, aynı objeler, aynı isimler bize her zaman bir şeyler anlatmaya çalışır.
Bu sembollere; ezoterik, okültist ve spiritüel bakış açıları genel olarak ortak anlamlar yüklemeye çalışsa da, her birimizin doğduğu coğrafya, büyüdüğü aile, eğitim olanakları/olanaksızlıkları, tercihleri, genetik kodları büyük ya da küçük farklılıklar içerir. Sonuçta hiçbirimiz, diğerimizin aynısı olmayız, dolayısıyla her sembol, her birimiz için bambaşka anlamlarda zihnimizde görselleşir.
Kırmızı bir elma, X için anılarında mutlu bir akşam yemeği sonrasında babasının soyarak ikram ettiği meyve olarak babayı ifade ederken, küçük yaşlarda üzerinde elma desenli t-shirt giyen birisi tarafından zorbalığa uğrayan kişi için korku ya da çaresizlik olabilir.
Müzik de böyledir. Bir şarkıyı dinleyen farklı kişiler farklı ruh hallerinde, bağımsız tepkiler verebilir.
Astrolojinin de ana amacı, gökyüzünde kendi şarkılarının frekanslarını yayan gezegenlere, verilebilecek farklı tepkileri anlamaya çalışır. Çünkü gökyüzünün her zaman söylediği bir şarkı vardır. Asla birebir öncekilerle aynı olamayan, ama benzerlikler taşıyabilen…
Yani; Ay, bu gece itibariyle Başak Takım Yıldızı’ndaki ilerleyişini tamamlamak üzere… Biraz daha derinlere gideceğiz. Rüyalar anlamsız gibi görünse de, bize mutlaka anlatmaya çalıştığı mesajları almaya çalışalım. Özellikle, yakın gelecekle ilgili aldığımız kararların olabilecek sonuçları hakkında, zihnimizin ulaştığı çıkarımları bize sunabilir.
Ay’ın öğle saatlerinden sonra Terazi Takım Yıldızına geçişi ile birlikte; düşünmek, tasarlamak, projeler üretmek, bildiklerinizi yeniden gözden geçirmek, geleceğe dönük anlaşmaları tasarlamak, sunumlar yapmak, bildiklerinizi aktarmak, taşınmak-yer değiştirmek, ölçüp-biçip-tartmak için harika bir üç günü başlatıyor. Özellikle geçmişten kalan ve çözümünü ertelediğiniz her
konuyu yeniden masaya yatırabilir, daha önce göremediğiniz birçok parçayı keşfedebilirsiniz.
Gelecek planları yapabilir, kendi kurallarınızı belirleyebilirsiniz.
Gün enerjisini daha faydalı bir alana dönüştürmek isterseniz, doğaya-topluma ve çevreye faydalı bir şey yapmalısınız. Mesela en iyi yaptığınız şeyin (artık en başarılı olduğunuz konu ne ise… yemek tarifinizi veya çivi çakmanın püf noktasını) sosyal medyada çevrenizle paylaşabilir, aynı zamanda iş arayan arkadaşınıza yardım ederek ona iş bulmak için bir saatinizi ayırabilirsiniz.
Günün motivasyon cümleleri:
“Ne yapmam gerektiğini her zaman bilirim.”
“Her zaman bir çözüm yolu bulurum.”
“Bunu da mutlaka başarırım.”
O halde, haydi başlayalım…