Hızlanan gelişmelerin git gide güçlü bir özerklik iradesi yaratacağı söyleniyor.
Sonra bakıyorsunuz umutları erteleyen haberler, yorumlar..
Sıkılan, bunalan insanların yüreğine su serpeyim derken başından aşağı dolu bir kovayı boca etmenin aşırılığından etkilenmeler filân...
Cumhurbaşkanı’nın başdanışmanı ünvanı ile donanmış olmasa Etyen Mahcupyan’ın Akşam’daki sütununda yer verdiği iddiayı, haber olarak aktarmazdım.
Ama saklanamaz önemli gerçek görüntüsü, kamuoyunun bilme hakkını gündeme getiriyor.
Mahcupyan “Açıkçası Kürt siyasi hareketi (KCK), Kürtleri kaybetmesine yol açacak bir dinamik başlatmış durumda” diyor.
Devamla... “KCK kendi vatandaşından haraç alıyor!”
Haraç pazarlığı
Sonra ayrıntılar güçlü ifadelerle biraz daha netleşiyor:
“KCK yetkilisi makamında oturuyor ve bütün Kürt iş adamları sırayla gidip haraç pazarlığı yapmak zorunda bırakılıyor.”
Kürtçü siyasetin tabanını oluşturan halk için şaşırtıcı değildir bu olan biten. Öfkeye sebep olan şey 30 yılda oluşan haraç düzeninin en ufak bir değişime uğramamasıdır.
Bir tarihte “Kanun dışı Kürtçü yapıların terör pahasına elde etmek istediği şey acaba nedir?” diye sormuştum eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e.
Hiç düşünmeden cevapladığını hatırlıyorum:
Yolsuzluk virüs gibi
“Terör elebaşılarının istediği ilk şey Güneydoğu’da devletin yaptığı yatırımların pazarlığını kendileri yapsın parasını da keza onlar ödesin..”
“Bal tutan parmak yalar” atasözü, acı bir gerçek de olsa hükmünü yürütüyor.
Her köşede karşımıza çıkıyor.
Siyasi kirlenmenin Batı demokrasilerinde vahamet öneminde karşılık görmesi bundandır.
Çünkü bir yerde yolsuzluk varsa başka yerlerde de vardır.
Yolsuzluk virüs gibidir, girdiği vücudu bitirmeden edemez.
Devletin bekası için en etkili güvence Temiz Siyasettir!
Çiçek’in uyarısı
TBMM Başkanı Cemil Çiçek seçkin bir devlet adamıdır.
Onu, adından söz ettirecek her fırsatı değerlendirmeye hevesli siyasetçilerle karşılaştırmak haksızlık olur.
Dün Kürt sorunu üstüne konuştu.
Bu sorunu çözmekte geç kalmanın ülkeye gaileler açacağını hatırlattı ve çözüm için yardıma ihtiyacımız olamayacağını anlattı.
“Onlar çözmek için değil daha da karıştırmak için sürece dahil oluyorlar.”
Bunları dediyse vakit yitirmeden uyanmak gerekiyor!