Dünyada macera olsun diye 400 milyar dolara yakın para harcanıyor. Doğa ve macera turizmi ise yıllık yüzde 20-30 büyüme gösteriyor. Bu da tüm ülkeleri olduğu gibi Türkiye’yi de macera turizmine yatırım yapmaya zorluyor.
Doğa turizmine ilgi giderek artarken, doğada yapılan macera turizmi dünyada trend haline geldi. Tüketicilerin 3’te 1’i çevreye duyarlı tatil için yüzde 2 ile yüzde 40 arasında daha fazla ödemeye gönüllü. Seyahat eden insanların yüzde 15’i macera sporlarını tercih ediyor. TÜRSAB, Türkiye’de sadece gençlerin rağbet ettiği düşünülen bu alanın yabancı turistleri ülkeye çekmek için çok önemli bir seçenek olacağı görüşünde. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü, Macera Turizmi ve Ticaret Birliği verilerine göre doğa turizminin büyüklüğü 400 milyar dolar civarında. Bunun içinde macera segmentinin payı ise 263 milyar dolar düzeyinde. Böyle olunca turizmde boy gösteren birçok ülke macera düşkünü turisti kendisine çekmeye çalışıyor. Raftingten yamaç paraşütüne, balondan, dalış sporlarına kadar birçok alanda potansiyeli bulunan Türkiye de bu maceradan pay istiyor. Türkiye ve dünyada bu alandaki gelişmeleri masaya yatıran TÜRSAB tarafından hazırlanan rapora göre, Türkiye’de çok acil olarak doğa ve macera turizmi stratejisi planı yapılması gerekiyor.
Potansiyelimiz yüksek
Türkiye’de 3 bini aşkın koruma altında alan var. Ve doğa turizmi geliştirmek için 81 ilde 527 adet doğa turizm alanı belirlendi. 420’den çok kuş türünün yaşadığı Türkiye’de, Avrupa’da tespit edilen yaklaşık 12 bin bitki türünün, 9 bini yetişiyor.
“Doğaya duyarlıyım” diyen 1 milyar insan var
- Tüketicilerin 3’te 1’inin çevreye duyarlı tatiller için yüzde 2 ila yüzde 40 arasında daha fazla ödeme yapmaya gönüllü oldukları vurgulanıyor.
- Seyahat eden insanların yüzde 98’i kendini çevreye duyarlı addediyor. Bu da 1 milyardan fazla kişiye tekabül ediyor.
- Seyahat eden insanların yüzde 79’u çevreye duyarlı tesislerde konaklamak istiyor.
- Seyahat eden insanların yüzde 20’si milli parkları ziyaret etmeyi tercih ediyor.
- Seyahat eden insanların yüzde 15’i alışılmadık macera sporlarını tercih ediyor.
Kapadokya balon turları
Kapadokya’ya giden her turist mutlaka balon turlarını deniyor. Sabah saatlerinden itibaren hava rüzgarsız ve yağışsızsa, gökyüzünü balonlar kaplıyor. Her yıl ortalama 1 milyon kişi katılıyor. Balonlar 1000 -5500 feetlik yüksekliğe çıkarak güneş doğuşunu, vadi içlerine girerek peri bacalarını ve vadi manzaralarını misafirlere izletiyor. Uçuş sona erince de kutlama ve parti yapılıyor. Bazı firmalar hatıra olarak uçuş sertifikası ve balon şapkası veriyor. Konuklar tekrar otellerine bırakılıp etkinlik sona eriyor. 60 ve 90 dakika uçuşları var. Fiyatları ise 150 Euro’dan başlayıp, 250 Euro’ya kadar çıkabiliyor.
4x4 Jeep Safari keyfi
Maksimum 3 saat süren bu turların fiyatı 100 TL civarında. Türkiye’de jeep safari ve off road ülkemizin saklı kalmış güzelliklerini keşfetmek için en ideal, adrenalin dolu aktivitelerden biri. Aracı kendiniz ya da rehber kullanabiliyor ve konvoy halinde ilerliyorsunuz.
Yamaç paraşütü
Fethiye Babadağ’dan aşağı paraşütle atlamak için önceden otel gibi önceden rezervasyon yapılıyor. Uçuş Süresi 25-45 dakika ve maksimum ağırlık 100 kg olması lazım.Uçuş Saatleri 9, 11, 13, 15, 17 arasında. Mayıs-Haziran-Ekim aylarında kişi başı 260TL.
Dalış turlarının cenneti Kaş
Dalış teknelerinde öncelikle kullanıcıların rahatı düşünülüyor. Malzeme askıları, soyunma bölümü, bar, duş, wc, fotoğraf ekipmanları için hazırlık ve temizleme masaları var. Brifingler ve eğitimler, Türkçe, İngilizce ve Fransızca olarak veriliyor. Ekipmansız dalış 70, tek dalış 399 ve 10’lu dalış ise 1190 TL.
Uzunetap bizi ultra maratonla tanıştırdı
Argos in Cappadocia Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü, Türkiye’yi ultra maraton ile tanıştıran Uzunetap şirketinin kurucusu Gökşin Ilıcalı macera turizmini anlattı.
Ne zamandan beri bu tür turları düzenliyorsunuz?
2008 yılında doğa sporlarına başlamak istedim. Doğa sporlarının en zor kategorisi ultra maratondu. Türkiye’de ultra maraton yapan yalnızca iki kişi vardı. O dönem Likya Yolu da yeni işaretlenmişti, 300 kilometre ve çok güzel bir yerdi. 2010 yılında ilk defa ultra maraton yaptık, 14 kişi katıldı. Sonra arkasından Kapadokya’da yaptık. Bu iki maratonla, aradan 7 yıl geçti, şimdi Türkiye’de ultra maraton koşan 1000’in üzerinde kişi var. Tematik şeyler de yapmaya başladık.
Garmin Runfire Tuz Gölü Ultra Trail’den bahseder misiniz?
Tuz Gölü benzersiz bir tecrübe. Bir Tuz deryasının ortasında, 20-30 kilometre tuz içinde olmak çok enteresan bir deneyim. Mesela Longest Night etkinliği de yapıyoruz. Ormanı işaretliyoruz Çekmeköy’de. Koşucu ve bisikletçiler oluyor. Sabah gün ışıyana kadar devam edilebiliyor. Işıklarla ateşböceği gibi ilerliyoruz. Bu da çok ilginç oluyor.
Dolunay’da Kapadokya vadilerine yürüyüş...
21 yıldır buradayım. Kapadokya’ya gelip, yalnızca kilise, müze vs gezmek olmuyor. Dolunayda vadiler inanılmaz güzel oluyor. Dolunayın ışığıyla hiçbir şey kullanmadan yürümek mümkün. O vadide kır kahvesi var, çayımızı içiyoruz. Konser aktivitemiz oluyor kilisede. Kapadokya’nın başka bir yüzünü göstermiş oluyoruz.
Acayip etkileniyorlar. İçindeki sürprizler de güzel oluyor. Zor bir parkur değil, 5 kilometre. Gece olduğundan