Küresel iklim değişikliği ve kuraklık ile ilgili çok şey söyleniyor, çözüm yolları öneriliyor ama sadece toplumsal değil, kişisel olarak alacağımız önlemler de bizi olumlu tabloya ulaştırabilir.
Kışın ortasındayız ama beklenen yağışlar bir türlü gerçekleşmedi, barajlardaki doluluk oranları da giderek düşüyor... Herkesin gözü önümüzdeki iki ay boyunca ülkemize ne kadar yağış düşeceğinde. Yapılabilecek tek şey beklemek gibi görünüyor... Ancak, İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’na göre; su tüketimi konusunda son derece müsrif olan bireylerin bazı önlemler alarak suyun kaybına yönelik olarak yapabilecekleri çok şey var. Kişiler gıda, giysi, barınma ihtiyaçları dolayısıyla ne kadar su tükettiklerini bilse, belki de su konusunda bir kez daha düşünecek ve tüketimlerini azaltacaklar. İsraf toplumu olarak artık üç kavramı iyice özümsemek zorunda olduğumuzu belirten Kadıoğlu şunları söylüyor; “Yeniden kullanmalı, az tüketmeli ve geri dönüştürmeliyiz, ama bu tüketim ekonomisinin işine gelmiyor. Ve tüketmek tonlarca su harcanması demek.”
Sanal su tüketimi çok!
Kadıoğlu, tüketim konusunda mutlaka tasarrufa yönelmemiz gerektiğinin altını şöyle çiziyor: “Bu günden sonra eğer alışveriş sepetinizin gereksiz şeylerle dolu olup olmadığına bakarsanız, belki 3000 litre su kullanılarak elde edilmiş şeker paketini rafa geri koyarsınız. 1 kilogramlık kahve kavanozunun da 20 bin litre suyu yuttuğu söylenebilir. Ayrıca, kahvenize koyacağınız her kaşık şekerin yetişmesi için 50 fincan su harcanıyor. Böylece, içilen bir kahvenin ardında kahve tanelerinin yetiştirilmesi, paketlenmesi ve taşınması için harcanan su 140 litre ya da 1120 fincan su gerekiyor. Bu da sadece kahve içerken su tüketmediğimizi ortaya koyuyor. Bir fincan kahve, yani 140 litre su, normal insanın bir günde içme ve ev ihtiyaçları için kullandığı suya karşılık geliyor! Yalnızca beslenme değil, giyim tercihi de su tüketimi nedeni. Bir tişört üretmek için gereken 250 gram pamuğu yetiştirirken kullanılan suyla 20-25 küvet doldurulabilir.
Ortadoğu’daki su kıtlığını inceleyen Profesör John Anthony Allan, yerel su azlığı üzerindeki baskıyı azaltmak amacıyla gıda yoluyla alternatif su “kaynağı” olacak Sanal Su İthalatı teorisini geliştirdi. Böylece ABD, Arjantin ve Brezilya gibi ülkelerin nasıl ve neden her yıl milyarlarca litre su “ihraç” ettiğini; Japonya, Mısır ve İtalya gibi ülkelerin ise yine her yıl milyarlarca litre suyu “ithal” ettiğini izah etti. Suyun daha iktisatlı kullanmanın gerekliliği ortaya çıktı.”
Hayvanlar için sanal su şu şekilde hesaplanıyor;
İçtikleri su, besinlerinin yetiştirilmesinde kullanılan su ve atıklarının temizlenmesi için kullanılan sular göz önünde bulunduruluyor. Diğer gruplar için de paralel harcamalar göz önünde bulundurularak hesaplamalar yapılıyor.
Türk kadını tasarruf eden makineye güvenmiyor
“Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz şeylere harcanan suyun miktarını bilirsek durumun vehametini anlamış oluruz. Su, dünyadaki en değerli şeylerden biri. Onu asla israf etmeyip, çok dikkatli kullanmamız lazım. Oysa Türk kadınları tam tersine, sudan tasarruf eden makinelere güvenmiyor. Geçenlerde eşim ve bir arkadaşı bu tür bir bulaşık makinesinin reklamını izlediler ve ‘Madem az su ile yıkama yapıyor almayalım’ dediler. Bunun gibi çok örnekler var. Küveti doldurarak banyo yapmak yerine duş alarak su tasarrufu yapabileceğimiz gibi evimize alınan fabrikasyon ürünleri azaltarak da sudan tasarruf edebiliriz. Aşağıdaki listede ise sık tükettiğimiz bazı ürünler için harcanan su miktarına dair örnekler var.”
İki dilim ekmek için 1.5 ton su harcanıyor
Haberin Devamı