Delf Tapınağı kahinlerinin söylediği “Körler Ülkesi”ni bulduğuna inanan kral Vizas’a Bizans’ı kurduran Kadıköy tarihi boyunca İstanbul’u en iyi seyreden semt konumunda oldu.
Sultan II. Mehmet’in İstanbul kadısı HızırBey’e kullanma yetkisi verdiği değerli kamu arazisi (Kadıköy) bölge halkının dilinde Kadı-Köyü adını alarak günümüze kadar geldi, hoşgeldi. Hoşgeldi de ilçeninin daha da geçmişi vardı elbet.
Fenikeliler gemilerle ticaret yaptıklarından o yıllarda bugünkü Moda bölgesinde konaklayacakları, mallarını indirecek leri bir yerleşim yeri yapıp bu bölgeye Kalkedon adı vermişlerdi.
Kahin’in rivayeti gerçek oldu
MÖ 658’de Yunanistan Korent’de mutlu olmayan Megaralılar, verimli topraklarda yaşamak için yeni yer aradı. Kahinlerin cirit attığı dönemde Delf Tapınağı‘nın kâhini’de, Megara Kralı Vizas’a “Körler ülkesinin karşısındaki yerler eviniz olacak” dedi. Kral Vizas bu yeri bulmak için yola çıktı. MÖ 650’de Sarayburnu’na ulaştı ve aklına kâhinin “körler ülkesi” sözü geldi. MÖ 600’de Sarayburnu’nda kendi adını verdiği “Bizans” şehrini kurdu..
Gizemli Haydar baba türbesi
Yaklaşık 100 yıl evvel Haydarpaşa tren istasyonunun hareket amiri türbenin olduğu yerden tren rayı geçmesini ister ama rüyasına Haydar Baba girince bundan vazgeçer.
Tarihinde hep yangınlar vardı
Haydarpaşa Garı 1908’de hizmete girdi.I. Dünya Savaşı sırasında gar deposunda bulunan cephanelere 1917’de yapılan bir sabotajla çıkan yangın sonucu binanın büyük bir bölümü hasar görmüştür.
Moda sadece çay bahçeleri ile ünlü değil
1850’de Fransız Lorando Ailesi, Sakız Adası’ndan İstanbul’a geldi ve banker oldu. Sultan Aziz bile bankere borçalınıp vartinde ödeyemeyince karşılığında Küçük Moda Lorando’ya, Moda Burnu da Tübini’ye bağışlandı.
Fransızlar yaptı Kadıköy’de kaldı
Kadıköy ‘ün maskotu Altıyol’daki bronz boğa heykeli 1860’larda Fransızların Almanları yendiği savaşın simgesi olarak Paris’te yapılır. 1870’de Sedan savaşıyla Alsas Loren Fransızlar’dan alınınca boğa da Almanya’ya gider ve Alman İmparatoru II. Wilhelm, dostluklarından dolayı, heykeli 1917’de İttihat ve Terakki Cemiyeti’nden, EnverPaşa’ya hediye eder. Heykelin yolculuğu paşanın sarayında başlar, Hilton Oteli bahçesi, Lütfi Kırdar’ın önü, Gezi Parkı ve son olarak Kadıköy’de biter.