TÜİK Temmuz ayında telefonla görüşme ücretinin yüzde 7.49 arttığını açıkladı. Ancak ne GSM operatörleri ne de sabit telefon hizmeti veren kurum ‘Biz zam yapmadık’ diyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun enflasyonu düşük gösterme gayreti içinde olacağını söyleseler inanırım ancak yüksek çıkarma niyeti olabileceğine inanmak zor. Kiracısı olduğumuz evde, mutfağımızda, arabamıza aldğımız benzinde hissettiğimiz gerçek enflasyonu sepetteki ağırlıklarla tatlı tatlı oynayarak bir şekilde dengeleyen TÜİK’in enflasyonla bir problemi olabileceğini düşünmek zor. Olsa olsa teknik bir hata ya da metodoloji yanlışlığı vardır.
TÜİK’in, Suriye’den gelen mültecileri turizm istatistikleri içinde göstermesinin son derece yanlış olduğunu yaza yaza nihayetinde bu yanlıştan döndürebilmiştim. Şimdi sırada bir başka polemik var anlaşılan. Haberleşme ücretlerindeki fiyat değişimlerine de yanlış bir yerder bakıyorlarsa belki bu yanlışı da düzeltme ihtimalimiz olur. Ancak öncelikle onlardan gelecek açıklamayı beklemek gerekecek.
Önceki gün açıklanan enflasyon verileri içinde Temmuz’un zam şampiyonu sivri biber olarak açıklandı. Sivri biberin fiyatı bir ayda yüzde 30.94 artmıştı. Listenin 7’nci sırasında ise yüzde 7.49 ile telefonla görüşme ücreti yer aldı. Yer aldı almasına da bu artış tespiti sektörü şaşırttı. Zira sektör oyuncuları böyle bir zammın yapılmadığına eminler.
BTK verisi mi baz?
Peki ne SMS ücreti ne data ücreti ne de ses ücreti artmadıysa TÜİK bu 7.49’luk artışı hangi veriye bakarak buldu?
Hesap hatası değilse sektör yetkilileri bunun tek bir izahı olabileceğini ancak bu ihtimalin de tartışılması gerektiğini belirtiyorlar.
BTK, 1 Temmuz itibarıyla yurtiçi ses ücretinde tavan fiyatı artırdı. 43.89 kuruş olan yurtiçi ses tavan ücreti 46.25 kuruşa çıkarıldı. Çıkarıldı çıkarılmasına ancak adı üstünde bu tavan ücret. Yani operatörler uyar ya da uymaz kendi bilecekleri mesele.
Nitekim fiyat politikası ve sert rekabet yüzünden kimse paketlerle oynayamadı, ne faturalı ne de faturasız hatlara bu artış yansıtılmadı. Yani realitede BTK’nın tavanı artırması pratikte vatandaşın haberleşme giderlerine negatif bir etki yapmadı.
Eğer TÜİK, BTK’nın tavan ücrette yaptığı bu değişikliği baz alarak, Temmuz’da telefonla görüşme ücretine zam geldiği gibi bir intibaya kapıldıysa bu işte ciddi bir hesap ve mantık hatası var demektir.
Kaldı ki tavan ücretteki artış da yüzde 5.37 yapıyor. Yani yüzde 7.49’luk artışı da tek başına açıklayamıyor.
Eğer TÜİK kurmayları yazdıklarımızı dikkate alır ve bu 7.49’luk artışı nasıl buldular izah edebilirlerse biz de işin gerçeğini anlayabiliriz.
Yanlış kurgulanmış turizm verileri bizi cari açığa kadar götüren bir hesap hatasına sokuyordu. Yanlış hesaplanan enflasyon verisinin ekonomik maliyeti ise çok daha yüksek.