Turkcell’de 44 maddenin görüşüleceği 26 Mart tarihindeki genel kurula sayılı günler kala Rus Alfa’dan çok önemli bir hamle geldi. Alfa Telecom, Turkcell’in yüzde 13.76 hissesini almak üzere Ziraat Bankası ve Çukurova Holding’e bir teklifte bulundu. Alfa, Çukurova Grubu’nun elinde bulunan ancak Ziraat Bankası’ndan kullanılan kredi karşılığı rehin edilen (Çukurova Grubu, Rus Alfa’ya olan 1.604 milyar dolarlık kredi borcunu Ziraat Bankası’ndan kullandığı kredi ile ödemişti. Bu kredi karşılığında da Turkcell İletişim’in dolaylı olarak yüzde 13.76’sını kontrol eden söz konusu hisseler Ziraat Bankası’na teminat olarak verilmişti) Çukurova Telekom Holding’in 51 adet B tipi hissesini istedi. Hisse başına da 54.9 milyon dolar yani toplamda
2.8 milyar dolar önerdi.
Karamehmet’in Ruslar’la birlikte kurduğu Çukurova Telekom Holding, Turkcell Holding’in hissedarı.
Turkcell Holding ise Turkcell İletişim’in yüzde 51’ini kontrol ediyor. Yani Çukurova Telekom Holding ve dolayısıyla Turkcell Holding’e hakim olan, bir anlamda halka açık olan Turkcell İletişim’in de kontrolünü ele geçiriyor. O yüzden Çukurova Telekom Holding’e ait bu 51 adet hisse çok ama çok önemli. Aynı hisselerden 49 tanesi ise halen Rus Alfa’nın elinde.
Şimdi bu teklif ne anlama geliyor analiz etmeye çalışalım.
Kasada 9.3 milyar TL
Turkcell’de ne yazık ki üç ortak yıllar içinde kavgadan bıkmadı ve bir türlü anlaşamadı. Turkcell İletişim adeta kilitlendi. Düşünün ki Türkiye’nin en verimli ve kâr üreten şirketi neredeyse 5 yıldır ortaklarına temettü dağıtamıyor. Oysa şirketin kasasında dağıtılmayı bekleyen geçmiş yıllara ait tam 9 milyar 312 milyon lira para var. 26 Mart’taki genel kurul da çok önemli. Şayet ana ortaklar yine anlaşamaz ve düğüm çözülmezse genel kurula ait tüm yetkileri kullanma hakkı SPK’ya geçecek.
Yıllar içindeki hamlelere bakılacak olursa Ruslar da pekala biliyor ki Turkcell’de kontrolün kendilerine geçmesine izin verilmeyecek. (Putin ile Erdoğan şayet kapalı kapılar ardında bizim bilmediğimiz farklı bir pazarlık yapmadıysa)
SPK’nın yıllar içindeki hamleleri ve son olarak Çukurova Grubu’nun o hisseler için gerekli krediyi bir kamu bankası olan Ziraat’ten bulması anlamlıydı. Çok güçlü mesajlardı bunlar. ‘Turkcell Türk kalmalı. Ve Türk Devleti bunun için ne gerekiyorsa yapacak’ denmiş oluyordu.
Dolayısıyla aslında Rus Alfa o çok değerli 51 hisseye talip olmuyor bana göre elindeki 49 hissenin satış fiyatını deklare etmiş oluyor. Yani ‘Yaklaşık 2 milyar 750 milyon dolar verirseniz, Turkcell’den çıkmaya hazırım’ diyor.
O zaman ne olur ?
Yüzde 37’si TeliaSonera’ya ait olan Turkcell’de üçlü karmaşık yapı çözülür ve genel kurulu kilitleyen inatlaşma da son bulur.
Peki o para kimde?
Bulur da bu parayı Çukurova Grubu’nun vermesi imkansız. Zira finans piyasalarındaki gelişmeler malum. Karamehmet’in Genel Enerji’den sağlayabileceği fon miktarı da, düşen petrol fiyatları ile sınırlandı. Yani Karamehmet’in de eli kolu aslında bağlı. O zaman Ziraat Bankası burada devreye girebilir. Ya bir özel sermaye fonu gibi davranarak hisseleri kendi alabilir ya da Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşıyan bir başka yatırımcının devreye girmesi sağlanabilir.
Bir kaç telefon görüşmesi yaptım ve çıkardığım sonuç şu ki en mantıklısı Ziraat’in hisseleri alması ve elini güçlendirmesi.
Yarın öbür gün Çukurova Grubu kredi borcunu ödeyemezse (Daha önce örneğini çok gördüğümüz için bu ihtimal hep var) eline koskoca bir Turkcell imparatorluğu geçmiş olur.
Bir iştirak gibi de değerlendirebilir, paket olarak bir başka yatırımcıya da satabilir. Sorunsuz, hisse yapısı daha az karmaşık bir Turkcell pek çok yatırımcının ilgisini çekecektir. Hatırlayın, Ziraat’ten önce Karamehmet kredi finansmanı için Murat Ülker ile masadaydı ve anlaşma son anda iptal olmuştu.
Anlaşılan o ki Turkcell’de kartlar yeniden karılıyor ve oyun yeniden başlıyor.
Neden 20 milyar dolar?
Turkcell İletişim, şu an itibarıyla Borsa’daki hisse değeri dikkate alındığında 12.9 milyar dolar ediyor. Oysa Ruslar yüzde 13.76 hisse için 2.8 milyar dolar önerdi. Yani yüzde 100’ünün fiyatı bu öneriye göre 20 milyar 348 milyon dolara geldi. Borsa’nın takdir ettiği fiyata göre yüzde 57 daha primli bir fiyat teklif ettiler. Sonuçta söz konusu hisseler yukarıda da anlattığım üzere kontrolü ele geçirmeyi sağlayan çok stratejik hisseler. Yüzde 57 primli olmasından daha doğal bir durum olamaz. Hatta daha yüksek bir ederi hakettiğini bile söyleyebiliriz. Zira bana göre (Ve pek çok analiste göre) Turkcell’in şu anki piyasa değeri zaten gerçek gücünü yansıtmıyor. 3 ortak arasındaki bitmek tükenmek bilmeyen kavga, bir türlü dağıtılamayan temettüler Borsa’da yatırımcıyı bezdirdi ve şu an Turkcell hisseleri iskontolu işlem görüyor da diyebiliriz.