Silk&Cashmere rotayı ikinci kuşakla yurtdışına çevirdi

Berlin’in en büyük AVM’sine giren ilk Türk markası oldu

Haberin Devamı

Silk&Cashmere’in kurucusu Ayşen Zamanpur, Cenevre ve Berlin mağazalarını açıyor. Zamanpur, çocukları Ferhat ve Yasemin’in desteğiyle markasını yurtdışında büyütecek.

Silk&Cashmere ile ilgili bir haber yazdığımda her seferinde, ‘artık bu markanın Türkiye’de doğduğunu, bir Türk markası olduğunu bilmeyen yoktur’ diye düşünüyorum. Ama hep yanılıyorum. Geri dönüşlerde, ‘Silk&Cashmere’i yabancı sanıyorduk’ yorumları beklediğimden çok daha fazla geliyor. Geçen yıl markanın kurucusu ve Ceo’su Ayşen Zamanpur’un marka yolculuğunu anlattığı Kaşmir’in Yolu kitabı da çıktı. Kitapta müthiş bir girişimcilik öyküsü var.

Ayşen Zamanpur, kaşmir ve ipeğin peşinden İç Moğolistan’a gidip bir marka yarattı. Geçen sene Eastgate Capital de markaya ortak oldu. Marka güçlendi. Şimdilerde ise Ayşen Zamanpur’un oğlu Ferhat Zamanpur ve kızı Yasemin Zamanpur da Silk&Cashmere’de sorumluluk aldı. Onlarla birlikte marka özellikle yurtdışında atağa kalktı. Oğlu Ferhat, aynı zamanda müzisyen. Yasemin de hem işletme hem de film üzerine okudu. İlk defa 3’ü bir arada röportaj verdi.

- Sizler kaç yaşındaydınız Silk&Cashmere kurulduğunda?

Ferhat Zamanpur: Ben 6 yaşındayken kuruldu marka. Yasemin Zamanpur: Ben de 3 yaşındaydım.

- Markayla ilgili ilk neler hatırlıyorsunuz?

Y.Z: İlk hatırladığım telefon konuşmaları. Annem çalışıyordu, akşam da ciroları bekliyordu. Her akşam 22.00’de mağazalardan ciro gelirdi.

Keçiler hep hayatımızda

F.Z: Zaman içinde mağaza sayısı arttıkça telefon sayısı da arttı. 3-5 telefon gelirdi, zaman içinde telefon daha çok çalmaya başladı. Sonra tek bir telefona düştü, çünkü bunların hepsini bizim için dinleyecek ve koordine edecek biri oldu. Bir de hep keçiler vardı hayatımızda. Keçi hikayeleri, kaşmir...

Silk&Cashmere rotayı ikinci kuşakla yurtdışına çevirdi


- Uzun yolculuklar yapmış Ayşen Hanım... Sıfırdan başlamış. Zor günler geçirmiş. Bunun size yansımalarını merak ettim...

Y.Z: Annem sık sık Çin’e giderdi. Çin seyahatlerinin dönüşünü hevesle beklerdim. Annem Çin’e gittiğinde çok atraksiyonlu dönerdi. Bir hafta-10 gün sürerdi yolculukları.

- Siz Çin’e gittiniz mi?

F.Z: İç Moğolistan’a gittik annemle. Üniversitedeydim. Çok ilginç bir deneyim oldu. O dönemde çok uzun yıllar çalıştığımız bir üreticimiz bizimle ortaklığı kutluyordu. Kırmızı halılar filan serdiler bize. Çok farklı bir kültür. Bizlerden çok farklı özellikleri var. Çok öğretici yanları da var.

Y.Z: Ben de Shenyang’a gittim. Orada mağazamız var. Çin’in ilk 4 büyük şehrinden biri.

- Ayşen Hanım markayı kurarken ve daha sonrasında ‘bir gün çocuklarım bayrağı devralır’ gibi düşündünüz mü?

A.Z: Onları yönlendirmedim. Akışına bıraktım. Ferhat kendisi işe gelip sorumluluk alınca her şey değişti benim gözümde de.

- Siz nasıl yönlendiniz? Başka iş yapmayı düşünmediniz mi?

F.Z: Ben İşletme okudum Amerika’da, orada 6 yıl yaşadım. Okurken Amerika’dan buraya başka şeyler getirmeyi düşünüyordum. Ve aslına bakarsanız müzikle ilgim nedeniyle Türkiye’ye döndüm. Ama müzik tüm zamanımı almıyordu. İşlerle ilgilenmeye başlayınca çok sevdim.

Silk&Cashmere rotayı ikinci kuşakla yurtdışına çevirdi


- İkinci kuşak olarak markayı taşımak istediğiniz nokta neresi?

F.Z: Annemler çok önemli bir yere getirdi markayı. Bir Türk markası olarak çok önemli adımlar attı. Bundan sonrası dünyada bilinen bir marka olmak. Bu kolay değil.

- Bu noktada sizin, markanızın artıları eksileri neler?

Biz iyi okuduk, iyi eğitim aldık. Yurtdışı tecrübelerimiz oldu. Öğrendiklerimizi doğru bir şekilde uygulamak istiyoruz. Amacımız bu. Yapılacak çok iş var. Marka yurtdışında büyümeli.

Silk&Cashmere rotayı ikinci kuşakla yurtdışına çevirdi


Avrupa kaliteyi anlıyor

- Silk&Cashmere’i nerelerde göreceğiz?

A.Z: Paris, Zürih, Londra’da varız. Birkaç ay sonra Berlin’de de olacağız. Cenevre’den yeni döndüm. Avantajımız şu, ulaşılabilir lükste kaşmiri görüyorlar. Buna da güzel yanıt veriyorlar. Kaliteden ödün yok. Avrupa kaliteyi iyi anlıyor. Biz zaten kalite konusunda zaten kendimize çok güveniyoruz. Son dönemde de mağazacılıkta çok önemli adımlar attık. Ferhat bu işlerle çok ilgilendi. Mağazalarımızın konseptleri yenilendi. 20 yıl önce Avrupa’ya açılmanın da avantajını yaşıyoruz.

F.Z: Son zamanlarda dünyaya açılmak için çok uğraşıyoruz. ‘Neden bunu Türk markaları başaramıyor?’ diye bakınca bizim sanırım DNA’mızda dünya markası olmak yok.

Almanya’da hızlı büyüme fırsatımız var

- Kaç mağaza oldu?

A.Z: 30 küsur mağaza oldu. 200 de satış noktası var.

Y.Z: Kanada’dan Rusya’ya her yerde satış noktaları var.

A.Z: Yasemin henüz yeni başladı. 3’üncü haftası işte.

Y.Z: California’da İşletme ve film okudum. Bir yıl NY’de çalıştım. NY FashionWeek’te, İstanbul Fashion Week’te de çalıştım. Buradayım artık. Markamızın CRM’de yeni atılıma ihtiyacı var.

- Yeni açılacak mağazalar var mı yurt içinde de?

A.Z: Cenevre önümüzdeki hafta açılıyor, daha sonra Berlin’de açılacak. Yurtiçinde de Zorlu Center ve daha sonra Akasya’da açılacak mağazalarımız. Berlin’in göbeğine Avrupa’nın en büyük AVM’si yapılıyor. Sanırım oradaki tek Türk markasıyız. Ortağımız markamızla ilgili bir araştırma yaptırdı. Buna göre, en hızlı büyüme potansiyelimiz olan ülke Almanya çıktı. Biz de Münih, Hamburg, Frankfurt’ta yer bakıyoruz.

Silk&Cashmere rotayı ikinci kuşakla yurtdışına çevirdi


Çin’de indirimli satışlara inanılmaz geri-dönüş aldık

- Çin’de kaç üreticiniz var?

A.Z: 70’den fazla noktada üretim yaptırıyoruz. Tasarımların hepsi Türkiye’de yapılıyor. Tasarım ekibimizi aksesuar ve erkek giyim üzerine geliştiriyoruz. Geçen yıl aksesuar satışlarımız çok iyi oldu, biz de geliştirmeye karar verdik. Yasemin yeni tasarımcılarla da görüşüyor.

- Çin’deki mağazanızın satışları nasıl?

A.Z: Doğrusu kötü gidiyordu. Çin’de tüm markalar pahalı satıyor. Bizde yüksek fiyatla başladık. Tam ne yapalım, yerimiz mi yanlış derken indirime girdik ve inanılmaz yanıt aldık. 1.5 aydır satışlarımız çok iyi.

20 yıldır bize sadık erkek müşteriler var

- Son dönemde nano teknoloji kumaşlar çıktı. Terletmeyen, leke tutmayan. Kaşmir ve ipekte de yenilik oluyor mu?

Ar-Ge’ye en çok karışım yaptırıyoruz. İpek, kaşmir, keten. Kaşmir ipini inceltmek, yaz kaşmirlerini farklı dokumak. Yenilik bizim için bunlar oluyor.

- Sizin çok sadık bir müşteri grubunuz olduğunu biliyorum, erkek müşterilerinizi merak ettim...

A.Z: Erkek polo kazakta rakipsiziz. 20 yıldır bizden şaşmayan erkek müşterilerimiz var. Erkek kaşmir kaşkolda da aynı şekilde.

DİĞER YENİ YAZILAR