AB’ye süt ve süt ürünü ihracatı bu yıl başlar

Unilever gıda pazarlama Başkan yardımcısı Mustafa Seçkin:

Haberin Devamı

Unilever, AB’ye dondurma ihracatına hazırlanıyor. Unilever Gıda Pazarlama Başkan Yardımcısı Mustafa Seçkin, “AB Komisyonu gelip denetledi. Bürokrasi aşıldı, teknik sürece geçildi. Terslik olmazsa süt ve süt ürünleri ihracatına bu yıl başlarız” dedi.

Unilever 2010 yılında Sürdürülebilir Yaşam Planı’nı başlattı. 10 yıl içinde üretimini 2 katına çıkarırken çevreye etkisini en aza indirmeyi hedefleyen Unilever, Türkiye’de de bu planı uyguluyor. Omo, Dove, Knorr, Lipton, Algida, Elidor, Yumoş, Magnum gibi bilinen markaların üreticisi Unilever yaptığı tüm yatırımlarını da artık çevre dostu üretim anlayışıyla gerçekleştiri-yor. 10 yıl içinde de kullandığı tüm tarımsal ürünleri sürdürülebilir kaynaklardan elde etmeyi hedefliyor.

Unilever Türkiye de bu hedefler doğrultusunda her markasında değişime gidiyor. Knorr markalı ürünlerinde tuz miktarını düşürürken, kullandığı tarımsal ürünleri sürdürülebilir çiftçilerden elde etmeye başladı. Lipton markası için çay üreticilerini eğitiyor. Unilever, Mayıs ayı içinde Konya’da dünyanın en ileri teknolojisine sahip ‘yeşil’ dondurma fabrikasını açacak. Bu gelişmeleri konuşmak üzere Unilever Türkiye Gıda Pazarlamadan sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Seçkin’le buluştuk.

AB’ye süt ve süt ürünü ihracatı bu yıl başlar

- Yeni dondurma fabrikası yatırımınız ne durumda?

Konya’da yakında açılacak fabrika, bölgede 500 kişiye istihdam sağlayacak. Tüm modern teknolojileri içeriyor ve çevreye en az ayak izi bırakan bir fabrika olacak.

18 ülkeden sorumlu

- Unilever’in böyle bir fabrikası var mı?


Dondurma üretimi için ilk ve tek şu anda. Benim sorumluluğum altında 18 ülke var. 18 ülkedeki dondurma operas-yonundan sorumluyum. Bu bölge içinde bir Rusya’da bir de Çorlu’da fabrika var.

- 3’üncü fabrikanın Türkiye’de yapılmasına karar verilmesinin nedeni nedir?

Unilever’in en büyük çocuk ülkesi Türkiye. Ve Unilever’in planlarında Çorlu ve Konya fabrikalarından ihracat yapmak var.

- Türkiye’den AB ülkelerine süt ve süt ürünleri ihracatı yapılamıyor. Siz daha önce ‘Bu değişecek’ dediniz, son durum nedir?

2013 yılı içinde bu engelin kalkmasını bekliyoruz. AB Komisyonu buraya gelip denetlemeler yaptı. Olumlu geçti süreç. Yol alındı. Artık bürokrasi aşıldı ve teknik sürece geçildi. 2013 yılı içinde bir terslik olmazsa süt ve süt ürünleri ihracatı başlar. Biz Konya fabrikasını planlarken ihracatı da düşündük. Çorlu fabrikamız konum olarak daha yakın ama kapasitenin de büyümeye ihtiyacı vardı.

- Konya’ya ne kadarlık bir yatırım yapıldı?

80 milyon euroluk yatırım yapıldı. Modüler bir yapı kuruldu. İhtiyaç halinde kapasite büyüyebilecek. Artı 20 milyon Euroluk bir yatırım da yapılacak kapasite artışı için.

- Türkiye’de dondurma tüketimi de hızla arttı... Sizin beklentiniz nedir?

Şu an Türkiye’deki tüketim 4 litre. Evet arttı ama daha da artacak. İtalya’ya benziyor Türkiye. Orada tüketim 9 litre. Türkiye’de 2 katına çıkabilir dondurma tüketimi. Biz AB ülkeleri dışında Ortadoğu’ya ve Körfez ülkelerine de ihracat yapacağız. Aynı zamanda Türki Cumhuriyetler de önemli. Kazakistan operasyonu da Türkiye’den yönetiliyor.

Maliyetler artıyor

- Türkiye’deki dondurma yatırımı için Unilever Türkiye’yi dondurma üssü yapıyor diyebiliriz o zaman.


Diyebiliriz. Dondurmada mevsimsellik çok önemli. Türkiye’de kışken bazı ülkelerde yaz. Biliyorsunuz Brezilya’dan Türkiye’ye tavuk ithalatı var. Mesafeyi ve yolu görünce ‘Biz neden yapmayalım?’ Biz de başka kıtalara uzanabiliriz. Ayrıca dediğim gibi mevsimselliği de göz önüne almalıyız. Sürekli çalışan kapanmayan bir tedarik sistemi dondurma işinde çok önemli. Çünkü maliyetler dondurma işinde mevsimsellik yüzünden artıyor. Benim hayalim ve hedefim Türkiye’de kışken yazı yaşayan ülkelere ulaşmak. O ülkelere dondurma satmak. Dondurma operasyonumuz çok büyük. Konya fabrikası yalnızca Türkiye için yapılmadı.



Karadeniz’de 25 yıl sonra çay üretilememe tehlikesi var

- Unilever olarak 2010 yılından bu yana Sürdürülebilir Yaşam Planı’nı uyguluyorsunuz. Türkiye’de sürdürülebilir tarım çalışmalarınız nasıl gidiyor?


Sürdürülebilir Yaşam Planı kapsamında Sürdürülebilir Tarım’a öncelik veriyoruz. Doğu Karadeniz’de 15 bin çay üreticisini eğitmek için 2 yıl önce çalışmaya başladık. Türkiye’deki çay bitkileri 75 yaşında. Yeni bitkiler yetiştirmezsek Karadeniz’de 25 yıl sonra çay üretilemeyecek.


Yeşil Kurbağa çaydan sonra dondurmaya da gelecek

- Çay için aldığınız Yağmur Ormanları sertifikası gibi bir sertifika kakao için de var mı?

Avrupa’da Magnum dondurmalarının üzerinde Yağmur Ormanları Sertifikası’nın kurbağa logosunu görebilirsiniz. Önümüzdeki dönemde hatta seneye getirmeyi planlıyoruz. Kurbağa Lipton’dan sonra Magnum’a da gelecek. Tarımsal ürünleri 2020 yılına kadar tamamen sürdürülebilir kaynaklardan elde edeceğiz.

DİĞER YENİ YAZILAR