KIBRIS yolcusu kalmasın! Çeşme, Bodrum hınca hınç dolu her sene olduğu gibi. Gerçi bu sene Bodrum, Çeşme’ye göre daha sakin bir dönem geçiriyor diyebiliriz. Geçen hafta sonu son dakika ani bir karar ile rotamı Kıbrıs’a çevirdim. Sakın demeyin “Bu sıcakta Kıbrıs’a gidilir mi?” diye... Bal gibi de gidilir hatta çok da eğlenceli 1-2 gün geçirilir. Bir kere dilediğiniz kadar özgürlük var Kıbrıs’ta. Diğer ünlü beachlerdeki gibi kimse kimseye bakmıyor, tanıdık görmüyorsunuz. Kadınlar birbirine ‘Aaa bu hangi marka bikini giymiş, kim var yanında, ne içiyor, ne yapıyor?’ diye ilgilenmiyor. ‘Kıbrıs’a gideceğim’ dediğim an bir arkadaşım vasıtası ile irtibata geçtiğim Maestro Dmc ekibini aradım hemen. Saniyesinde tatil organizasyonumu inanılmaz uygun fiyata ve eksiksiz yaptılar. Acopulco Otel’de kaldım. Bu otel beni gerçekten çok şaşırttı. Yediğimiz, içtiğimiz ekstralar fazlasıyla ucuzdu. En iyi olan kısmı ise yemekleriydi. Hamburger yiyeceğim zaman beni eti kadar ilgilendiren diğer bir kısmı ise ekmeğidir. İşte Acapulco Otel’de günlük yapılan taptaze ekmekle 17 TL’ye inanılmaz bir hamburger yedim. Kıbrıs’ın en büyük plajına sahip bu otel. Casinosu da fena değil. Ertesi akşam herkesin çok övdüğü Port Crotos ocakbaşı restorana gittik. İnanılmaz övgüler duymuştum bu mekanla ilgili. ‘İstanbul’da asla yiyemeyeceğiniz eti ve lezzetleri var’ demişlerdi. Muhteşem bir ambiyans, kendimi cennette gibi hissettim. Tam denizin kenarındasınız, balıklar yanınızdan geçiyor, hava hafif hafif esiyor, sevdiklerim yanımda. ‘Çok mutluyum’ derken İstanbul’dan fikirlerine çok değer verdiğimiz bir dostumuz aradı ve o an “Port Crotos’taydım geçen hafta ve aşçısı değişmiş. Aynı lezzetler yok” dedi. Tabii çok üzüldüm ve yemekleri heyecansız beklemeye başladım. Ve açıkcası standart lezzetlerde bir yemek yedik. Ama yine de atmosfer harikaydı. Fiyatlar da çok uygun. İstanbul’da sıradan bir restoranda yiyebileceğiniz rakamlarla aynı. Bu kadar övgü alan bir şefi koskoca Crotos neden değiştirir? Acil olarak aşçılarını tekrar çağırmalılar...
Tatlı düşkünlerine restoran önerisi
O kadar Kıbrıs’a gidip Girne’de gezmemek olur mu? İşte burada da The Cacao Restoran ile tanıştım. İstanbul’a kadar ünleri gelmiş durumda. Çok özel bir dekora sahip, çikolata şeklinde masaları ve insana huzur veren bir dekoru var. Pastalar, macoronlar, wafflelar, dondurmalar tam anlamıyla lezzet düşkünleri için. Unutmadan söylemek isterim, diğer taraftan taş fırında pizza ve makarna da yapıyorlar. Tıklım tıklım doluydu. Bu mekan yakında İstanbul’a gelir, hatta bence acilen gelmesi lazım.
Benden söylemesi bir gidip görün derim Kıbrıs’ı. Başka bir dünya var orada. İlla kendinizi şartlandırmanıza gerek yok Bodrum, Çeşme, Antalya diye... Evet sıcak mı sıcak ama her şey ona göre ayarlanmış ve düzenlenmiş. Ben Eylül ayında kesin tekrar gideceğim.