‘Müzik iyileştirir’ diyoruz bu aralar, üstüne basa basa... Bunu derken müziğin ruhumuzu iyileştirmesine izin veriyor muyuz acaba? Gittiğimiz konserlerin, kulağımızda dönen şarkıların günün birinde hayatımızın bazı dönemlerini simgelediğini es mi geçiyoruz? Belki sıradanlaştırıyoruz... Belki de sahnedeki sanatçıların bir o kadar sıradan bir şekilde müzik yapmasından kaynaklanıyor bunlar hep... Bazen de bir konsere denk geliyoruz. Kişisel tarihimiz şarkılarla sıralanıyor önümüzde. Bu sefer es geçmiyoruz o şarkıları. İzin veriyoruz bizi iyileştirmesine...
‘Sahne’ dediğiniz olgu çok başkadır, sanatçı orada rezil de olur, vezir de... Bir dünya da yaratabilir karşısındaki seyircisine. İşte geçtiğimiz Cuma günü Zorlu PSM sahnesinde gerçekleşen Mor ve Ötesi’nin 20. yıl konserinde o büyülü müzik dünyasının içinde biz de kendimizi bulduk.
‘Canlı Yayın’ şarkısı ile 20 yıllık müzik hikayesini anlatmaya başladılar bize... 27 şarkılık uzun bir yola çıkardılar. Ardından sıraladılar, sözleri ve müziği ile hepimize dokunmuş şarkıları. ‘Yalnız Şarkı’ çaldığında hepimiz bu şarkıyı ilk duyduğumuz an ne kadar küçük ve ne kadar umut dolu olduğumuzu hatırladık. ‘23’ şarkısını ilk kez canlı dinlerken ise artık göz yaşlarıma hakim olamadım... Bazı şarkıların ne kadar güzel olduğunu anımsadım. Ki bu şarkının canlı performansı o ünlü sarı kapaklı albümü yani ‘Bırak Zaman Aksın’ versiyonundan daha farklı bir hal aldığının altını da çizmem lazım. Sonrasında hangi şarkıları dinlemedik ki... ‘Ne’, ‘Daha Mutlu Olamam’, ‘Bir Derdim Var’ bunlar hep Türkçe sözlü rock müziğin mihenk taşlarıdır.
Tarihi bir ana şahit olduk
Şebnem Ferah ile ‘Küçük Sevgilim’, Cem Yılmaz ile ‘Cambaz’, ‘Savaşa Hiç Gerek Yok’da Bülent Ortaçgil, Feridun Düzağaç, Aylim Aslım, Koray Candemir, klavyede Ozan Tügen ve Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası üyeleri de grubu sahnede yalnız bırakmadı. Bu yirmi yıldır hayatlarına dokundukları tüm dinleyecileri ya da arkadaşları oradaydı. Müziğin kanatlarının altına sığınıp, bu mükemmel gecenin içine daldık, “Ülke gündemi biraz köşede kalsın” dedik içimizden. Kendimizi hatırladık ve şarkıların yaralarımızı iyileştirmesine izin verdik.
Konserin sanat yönetmenliğine de dikkat çekmek gerek. Şarkıları destekleyen sahne arkası videolar grubun 20 yıllık tarihinin de izi gibiydi. Sahne arkası videolarda Tolga Yarkın ve görsel yönetmen Ali Soner imzası barındırıyordu. Onlarca Mor ve Ötesi konseri izlemiş biri olarak söyleyebilirim ki işittiğim ve gördüğüm en iyi konserleriydi. Bundan aylar önce grubun sahnedeki kopukluğundan bahsetmiştim. Ama geçtiğimiz gece tam bir baş yapıt vardı karşımızda. Sahnede yirmi yılın mutluluklarını, acılarını, üretim sürecini, bambaşka karakterdeki dört adamın hala bir araya gelip müzik yapabilme cesaretini harmanlamışlardı. Konserde de dedikleri gibi ‘ölmeyi değil yaşamayı yücelten bir müzik’ yapıyorlardı. Harun Tekin, Kerem Kabadayı, Kerem Özyeğen ve Burak Güven, Alman Lisesi’nin prova odasından, kocaman konser salonlarına geçerken müzik ile sadece kendilerine değil bizlere de anılar bıraktıkları için teşekkürler...
“Bu konseri kaçıranlar... 2017’de grup aynı tasarımla bir sürpriz konser daha verecek, müjdesini verelim.”