Yo-yo diyet tarzı tüm dünyada çok yaygın. Ancak yeni bilimsel veriler tehlikeli olabileceğine işaret ediyor.
Yo-yo diyet kilonun verilip tekrar geri alınmasına deniyor. Bu terimi ilk kez kulllanan Yale Ünivesitesi’nden Amerikalı biliminsanı Prof. Kelly D. Brownell. Ufak bir not: Profesörün kendisi de obezite mağduru! Yo-yo bir dingil ile birleştirilmiş iki diskten ve dingil etrafına sarılan bir ipten oluşan bir oyuncak.
Aşağı yukarı ritmik şekilde hareket ettirebiliyoruz. İşte bu şeklide sürekli aynı döngü içinde kilo verilip alınmasına yo-yo etkisi veya yo-yo diyet deniyor.
Kilo alıp veren kadının riski ne?
Araştırma ABD’de Brown Ünivesitesi’nde yapılmış, saptadıkları şu:
Normal kiloda olup kilo verip alan kadınlar sabit kilosunu koruyan kadınlara göre yaklaşık 3,5 kez daha fazla ani kalp durması riski taşıyor. Bu çok yüksek bir oran. Kalbin aniden durması kalbin düzenli çalışmasını sağlayan elektriksel sistemde arızayla oluşuyor. Yo-yo diyet yapanların kalp-damar hastalığından ölme riskleri yüzde 66 daha fazla. Burada kastedilen kalbe giden damarlarda yağ birikmesiyle damarların tıkanması sonucu felç, kalp krizi gibi nedenler.
Kilonun verilip tekrar geri alınmasının sağlığa etkileri konusunda şimdiye kadar değişik sonuçlar vardı. Bu araştırma yo-yo diyetin etkilerini çok daha net görmemizi sağlıyor. Ancak yo-yo diyetin niçin kalpten ölüm riskini artırdığını açıklamıyor.
Araştırmanın başındaki Dr. Somwail Rasla’nın ölüm rskinin artmasını şuna bağlıyor: “İnsanlar kilo aldığında kandaki şeker seviyesi, kan basıncı gibi kardiyak risk faktörleri de artıyor. Vücut bunları kompanse etmek için değişikliklere gidiyor. Ancak kişi yo-yo diyet yaptığı zaman; yani hızla kilo alıp verdiği zaman vücudun bu değişiklikleri kompanse etmek için yeterli zamanı olmuyor”.
Hızlı kilo alıp vermek DNA’ımızı bile etkiliyor
Farelerde yapılan deneylerde yo-yo diyetin DNA’yı (genlerimizin yapı taşı) bile etkilediği görülmüş. Dr. Rasla, Farelere “Sürekli kilo aldırıp verdirdiğimiz zaman DNA’larınının zarar gördüğünü kaydettik” diyor.
Yo-yo tuzağına düşmeden kilo vermek için 9 öneri
Aç kalmayın
Eğer öğün atlarsanız veya aç kalırsanız vücudunuz kıtlığa girdiğini düşünecek ve metabolizmanızı yavaşlatacaktır. Sonrasında çok daha hızlı kilo almaya başlarsınız.
Moda diyetlere kulak asmayın
Özellikle bir yiyecek grubunu tamamen çıkaran diyetler tehlikeli. Kısa vadede hızlı sonuç verebiliyorlar ancak sürekli uygulamanız zor.
Her öğünde protein alın
Protein vücudun yapı taşı, bağışıklığı artırmak için çok önemli. Ayrıca yiyeceğin midede öğütülme hızını yavaşlatıyor. Tok tutuyor.
Acele ederken yemeyin
Baskı ve stres vücudunuzun çok daha farklı çalışmasına yol açacak, sindirim sisteminizi kötü yönde etkileyecektir.
Kahvaltıyı atlamayın
“Sadece şimanlar kahvaltıyı atlar” sözünü unutmayın. Güne sağlıklı bir kahvaltıyla başlayın.
Porsiyonlarınızı biraz küçültün
1/3 oranında küçültseniz bile etkisini göreceksiniz. Yarı yarıya küçültün demiyorum, bu çoğu kişiye zor geliyor biliyorum. Ancak bir parça azaltmak o kadar da zor değil, daha az yemeye alışmak için büyük bir adım .
Yağı tamamen kesmeyin
Yağsız yağ yakamazsınız. Ancak aldığınız yağ doğru yağ olmalı. Örneğin; balık yağı, avokadonun içindeki yağ, zeytinyağı, tohum yağları ve kuruyemişlerin içindeki yağlar doğru yağlar. Ancak bu istediğiniz kadar kuruyemiş tüketebileceğiniz anlamına gelmemeli. Unutmayın 1 dolu avuç kuruyemişten en az 200 kalori alıyorsunuz.
Hareketli olun
Temiz havada dolaşın, alışverişinizi yürüyerek yapın. Asansörü kullanmak yerine merdiven inip çıkın.
Genetiğinize uygun bir kilo aralığı seçerek koruyun.
Yaşınıza ve genetiğinize uygun bir kilo ararlığı seçin. Örneğin; (kadınlar için konuşuyorum) 55-57 kilo aralığında kendinizi iyi ve güzel hissediyorsunuz, giysileriniz oluyor. Bu kiloyu korumak için aç kalmanız da gerekmiyor. Boyunuza göre kilonuz normal. Bunu koruyun.