Dünyanın her tarafından bilim adamları ve doktorların katıldığı, suyun sağlık ve kilo verme üzerindeki etkileri üzerine en son araştırma sonuçlarının verildiği çok önemli bir toplantıydı.Konferansın hemen ardından yerli ve yabancı bilimadamlarıyla görüştüm.
İstanbul Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. M. Zeki Karagülle (Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji)
10 derecenin altındaki suyun hiçbir yararı yok!
İçtiğimiz su sıcak mı, soğuk mu olmalı? Hangisi daha yararlı?
İdeali oda sıcaklığında su, yani 20-24 derece arası. Çünkü bunun altındaki su, özellikle de 10 derecenin altı vücut tarafından soğuk olarak algılanıyor. Su içtiğimizde ağız, dil algılaması devreye giriyor. Sonra yemek borusu, mide ve ince bağırsaklar... Amaç; suyun önemli bir kısmının mide ve bağırsaklardan emilerek vücudun fizyolojik su ihtiyacına destek olması. Su sindirim yolu tarafından soğuk algılanırsa, vücudun bunu kullanılabilir bir sıcaklığa getirmesi gerekiyor. İşte burada da mide zorlanıyor! Mideden emilmesi gereken suyun bir kısmı hızla ince bağırsağa geçiyor. Orada da vücut suyu ısıtmaya uğraşıyorsa, o zaman vücut suyun önemli bir kısmını emmeden kalın bağırsağa, sonra da dışarıya atıyor.
Buradan şu sonucu çıkartabiliriz o zaman... İçtiğimiz suyun miktarı kadar, ne kadarının emildiği de önemli...
Kesinlikle. Biyoyararlanım çok önemli. Maksimum yararlanma için oda sıcaklığında su içmeyi tercih etmelisiniz.
Asistan Prof. Dr. Stavros A. Kavouras (Harokopio Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Labororuvarı - Yunanistan)
Herkes idrarına dikkat etmeli
Yazı çok sıcak geçiren komşu bir ülkedensiniz. Her yıl aşırı sıcaklar nedeniyle susuzluğa bağlı ölümler de olabiliyor ikimizin ülkesinde de... Ne zaman su içelim? Susayınca mı?
Susamayı beklememelisiniz. Çünkü susadığınızı hissettiğinizde vücudunuz çoktan susuz kalmış demektir. Özellikle çocuklar ve yaşlılar dehidratasyona (susuzluğa) daha çok meyilliler. Bu grubun yazları daha da dikkat etmesi gerekiyor.
Siz “Herkes idrarını kontrol etsin” diyorsunuz.
Evet. Halka idrar rengini susuzluk derecesini ölçmek için kullanmalarını önerebiliriz. İdrar açık sarı, saman sarısı olmalı. Özgün kokusu dışında kesif bir koku olmamalı. Eğer koyu ve kokuluysa yeterince su içmiyorsunuz demektir.
Prof. Max Lafontan (Araştırmacı- Paul Sabatier Üniversitesi, Fransa)
Gazlı içecekle yemeğinize 130-150 kalori ekliyorsunuz
Siz ekibinizle birlikte obezite ve kilo yönetimi üzerine önemli bulgulara imza atmış, dünyaca tanınan bir bilimadamısınız. Son iki keşfiniz beni çok heyecanlandırdı. Okurlarım da sizden duysun isterim.
Egzersizin yağ metobolizması üzerine etkisini araştırırken kalpten de hormonlar salgılandığını bulduk. Egzersiz sırasında kalbin salgıladığı bu hormonlar yağ hücrelerinde depolu yağın parçalanmasını hızlandırıyor, uyarıcı etki gösteriyor.
Bir de bağırsakta tat reseptörleri bulmuşsunuz...
Evet... Ağzımızda tat reseptörleri var; tatlı yiyince algılıyoruz. Bu beyne iletiliyor, beyin de pankreasa emir veriyor, insülin hormonu salgılanıyor. Aynı şekilde bağırsaklarda da tat reseptörleri saptadık. Sadece şekeri değil, bazı tatlandırıcıları da algılıyorlar.
O zaman sadece şekerli yiyecekler değil, tatlandırıcıyla hazırlanmış yiyecek-içeceklerin bazıları da insülin salınımını tetikliyor demektir, Ne kadar insülin salgılarsak pankreası o kadar çok yoruyor, ilerleyen yıllarda şeker hastalığına davetiye çıkartıyoruz. Artı; fazla insülin salgıladıkça karın içi yağlanma da artıyor.
Doğru...
Peki, Kanada, Almanya, İspanya, İsveç, İsviçre, ABD gibi ülkelerdeki laboratuvarlarla işbirliği yapıyorsunuz. Dünya heyecanla bekliyor. Bir obezite ilacı var mı?
Enteresan bir ilaç yok!
Ülkemde her yaz başı piyasaya havalı bir isimle kilo verdirdiği iddia edilen yeni bir destek çıkıyor. Kilo vermek isteyen kadınlar da bu yeni ilaca hücum ediyor, para döküyorlar. Fransa’da durum nasıl?
Fransız kadınları bu tür desteklere pek rağbet etmez. Ama kremlere, özelikle de selülit kremlerine meraklılar.
Gazlı-kolalı içecekler çocukların ve gençlerin baş tacı. Gençlerin çoğu suyu içmiyor. Öneriniz nedir?
Bunlar kilo yapıyor. Normal yemeğe ekstra 130-150 kalori ekliyorsunuz. Gazlı içeceklerden suya kaymak, kilo vermeye niyetlenen kişinin yapabileceği en kolay şey aslında... Bir efor göstermeden, anında kalori kaybediyorsunuz.
Prof. Lawrence E. Armstrong
(Conneticut Üniversitesi İnsan Performası Laboratuvarı- ABD)
Susuzluk insanların davranışlarını değiştiriyor
Susuzluk üzerine bir deneyi yeni bitirmişsiniz. Nasıl bir deneydi ve ne buldunuz?
Dehidratasyonun kognitif (farkındalık, algılama) fonksiyonlar ve ruh hali üzerindeki etkisi üzerine bir çalışmayı tamamladık. Sıradan insanları ele aldık. Fit kişileri seçtik; yani günde 3 kez 40 dakika egzersiz yapabiliyorlardı. Erkeklerde yüzde 1 dehidratasyonda herhangi bir değişiklik olmadı. Kadınlar ise kognitif fonksiyonlarda bazı değişiklikler gösterdi. Ruh halleriyse önemli oranda etkilendi. Halsizlik, anksiyete, kafa karışıklığı gibi belirtiler ortaya çıktı.
Daha önce de susuzlukla ilgili deneyler yapılmıştı. Sizinkinin farkı nedir?
Daha önceki deneylerde çok daha yüksek derecelerde susuzluğa uygulanmıştı. Biz vücudun suyu yüzde 1 azaldığında neler oluyor, ona baktık. Bi ilk kez ölçüldü.
Sonuç şu o halde: Susuzluk bizim davranışlarımızı değiştiriyor?
Evet... Susuzluk bizim davranışlarımızı değiştiren, yönlendirebilen bir mekanizmayı tetikliyor.
Hayatımda ilk kez su kokteyline katıldım
Konferans öncesi bir kokteyle davetliydim. Salonda masaların üzerinde tüm katılımcıların ülkelerinden Danone firmasının ürettiği su şişeleri, küçük bardaklar, arkada tadım yaptırmak için bekleyen görevliler vardı. Fransa, Polonya, Endonezya, Meksika, Türkiye’den sular tattırıldı. Suyun tadının kaynaklara göre bu kadar değişebileceğini hiç düşünmemiştim. Üstelik açığa şu da çıktı: Annemizin yemekleri hep en iyi yemektir hani, bu aslında alışkanlıktır, suda da durum aynı. Hangi suya alışırsak, o suyun tadına benzeyene yöneliyoruz. Ben Polonya suyuna daha yatkın olduğumu gördüm.
Suyun kilo verme üzerindeki etkileri
Danone Suları’nın düzenlediği “Sağlık için Su” başlıklı bir konferans için Paris’teydim...
Haberin Devamı