Amerika’da doktorların en büyük organizasyonu olan Amerikan Tıp Birliği (AMA) şişmanlığı bir hastalık olarak tanımladı. Bu tanımlama tam 78 milyon erişkin, 12 milyon çocuğu tedavi edilmesi gereken hasta kategorisine sokuyor. Birliğin üyesi Dr. Patrice Harris “Obezite her üç Amerikalıdan birini etkiliyor. Obeziteyi hastalık olarak tanımlamamız tıbbın bu duruma farklı yaklaşmasına yardımcı olacak” diyor.
AMA’nın bu kararı şişmanlığı bir sağlık hali olmaktan çıkartıp çok daha yukarılara taşıyor.
Şimanlığın tanı ve tedavisini bir doktorun profesyonel zorunluluğu haline getiriyor. Pensilvanya Üniversitesi Diyabet, Obezite ve Metabolizma Bölümü’nden Dr. Rexford Ahima ise “Şimdilik bir tedavimiz olmasa bile bu karar doktorları, sağlık çalışanlarını şişmanlık konusunda daha dikkatli olmaya yöneltecek” diyor.
Kilo mu almak istiyorsunuz? Buyrun Cruise’a!
Kendimle gurur duyuyorum. 2005’te yaptığım gemi seyahatinden üç kilo alarak dönmüştüm. Bu kez bir kilo ile kurtardım paçayı! 2000’in üzerinde yolcusu olan gemideki tek Türk yolcu bendim. Alaska seyahati olduğu için ağırlıklı Amerikalılar vardı. Çoğu da 70 yaş üzeriydi. Tam bir hafta boyunca birçok aşırı şişman kişinin yeme biçimini direkt gözleme fırsatım oldu. Sabahları yürüyenler, koşanlar genelde zaten fit kişiler. Şişman yürüyene hiç rastlamadım. Yaşları ilerlemiş olmasına ve zor nefes almalarına rağmen tabaklarını nasıl doldurduklarına şahit oldum.
Artı; yedikleri yiyecekler hep şişmanlatıcı şeyler; sosisler, kızarmış domuz eti, beyaz pofidik ekmekler, bol tereyağı... Tereyağsız kimse sofraya oturmuyor zaten. Hani bizde önden zeytinyağı ekmek geliyor ya, Amerikalılar için bu tereyağı ekmek şeklinde.
Bu insanları izleyince “Amerika’da şişmanlığın nedeni ortada” diye düşünüyorsunuz. Yiyecek bol, ucuz, porsiyonlar çok büyük. Herkes aşırı yiyor. Gemi seyahatlerinde sürekli yiyecek ikramı var, ödediğiniz ücretin içinde. Bu da size ihtiyacınızdan daha fazla yemeye sürüklüyor.
Hoşuma giden bir şey öğrendim: Benim de tercihim olan Celebrity Cruise yeni bir programa başlıyormuş. Bir öğün 1000 kaloriyi geçmeyecek şekilde mönü hazırlamışlar. İsteyen yemeklerini burdan seçip kilosunu koruyabilir. Şişmanlar rahatlıkla bu mönüyle kilo vereceklerdir. Çünkü hesabıma göre gemimizde şişman kişilerin bir günde aldığı kalori rahat 5000-6000 kalori, bunu 3000’e düşürürlerse harika! Koltuk değnekleriyle zor yürüyen yaşlı bir Amerikalı hanım gülerek o gün dört porsiyon tatlı yediğini söyledi!
Egzersize rağmen şişmanlık artıyor
Yeni araştırmalar Amerikalıların son 10 yılda daha aktif olduğunu, ama bunun toplumun şişmanlık problemine çözüm olamadığını gösteriyor. Washington Üniversitesi’nin düzenlediği ABD Sağlık Raporu’na göre fiziksel aktivitede her yüzde 1’lik artışa karşılık, şişmanlık sadece yüzde 0.11 düşmüş. Ancak ilginç bir nokta var: Tüm bu bulgulara rağmen Amerikalıların ortalama yaşam süresi artmış! 1990’da 75.2 yıl iken 2010’da 78.2 yıl olarak belirlenmiş.
Amerikalılar’ın büyük porsiyonu
Gezilerimizden birinde otobüsümüzün durduğu yerde pasta camekanının önünden ayrılamadım ve içini fotoğrafladım. Gözlerime inanamadım çünkü! Fotoğrafa bakmak yetiyor durumu özetlemeye. Amerika’da sağlık bakanlığının bu porsiyonlara hemen el atması lazım. Yoksa yakında 90 değil, 190 milyon olur şişman sayısı! Bir dilim
Amerikan boyutlu kekle dört kişiyi doyurursunuz kolaylıkla.
Yoğurtla kilo verebilirsiniz
Seyahatlerden sonra kurtarıcım yoğurt. Yoğurt yediğimiz zaman hemen aklımıza kalsiyum minerali geliyor, değil mi? Aynı zamanda yüksek kalitede protein de sağlıyor vücudumuza. Protein miktarı ne tip yoğurt yediğimize göre değişiyor; katı-süzme yoğurtlarda protein oranı çok daha fazla. Ayrıca yoğurdun sindirimi de diğer sütlü ürünlere göre çok daha kolay. İşte seyahat kilolarından kurtulmak için uyguladığım 1-2 günlük program...
Kahvaltı
* 1 kase yoğurt
*1 avuç taze kalorisi düşük meyve (çilek-böğürtlen-kiraz)
Öğlen*
Salata
*1 adet haşlanmış patates
*1 kase yoğurt
Akşam (Saat 17-18.00)
*1 kase yoğurt
*3 yemek kaşığı yulaf ezmesi
*Taze meyve
Not: Gün boyunca bol su, beyaz çay, yeşil çay için. Kilo vermenizi hızlandırır.
Karaköy’ün en yenileri Ali ve hALİç
Karaköy’de en güzel İstanbul manzarasına sahip tarihi Grifin Han, modern ocakbaşı konsepti ile Ali ve terasında yer alan panoramik İstanbul manzaralı hALİç’e ev sahipliği yapıyor. “Köşebaşı” markasının kurucularından Ali Akkaş, Karaköy’de bayrağı oğlu Okan Akkaş’ a devretti. Babasının izinden giderek kebap algısına farklı bir soluk getirmeyi hedefleyen Okan Akkaş, tarihi Grifin Han’da; modern ocakbaşı Ali’nin lezzetlerini ve eşsiz manzarasıyla teras barı Haliç’i lezzet severlerle buluşturuyor.
Tarihi yarımada manzarasına sahip Ali, iştah kabartan mönüsü ile göz dolduruyor. Özel mönüsü ve şık ambiyansı ile lezzet tutkunlarının vazgeçilmez adresi olmaya aday Ali, iki farklı yemek salonunun yer aldığı, on kişilik ocakbaşı ritüelinin de yaşanabileceği özel kömür ızgarası ve özel servis anlayışıyla hizmet veriyor.
Ali Ocakbaşı’nın spesiyalleri arasında; mekanın da adını taşıyan klasik Urfa ve Adana’dan farklı, özel olarak hazırlanan Ali Kebap, özel tandır fırınında incecik lavaş ile servis edilen uykuluk ve kaburga yer alırken vejetaryenler için de özel meze seçenekleri ve salata alternatifleri mevcut. Lezzeti közde pişirilen künefe de her damak zevkine hitap ediyor.
Tarihi Grifin binasının terasında yer alan eşsiz bir manzaraya sahip hALİç, iş çıkışı İstanbulluların yeni mekanı olmaya aday. Keyifli müzikleri ve özel kokteylleri ile öne çıkan bir bar konseptine sahip 17.00-02.00 arası hizmet veren hALİç, açık havada İstanbul silüetine karşı keyifli
zaman geçirmek isteyenlerin tercihi olacak.
Adres: Arap Camii Mah. Tersane Cad. Kardeşim Sok. No: 45/4 Grifin Han Beyoğlu Tel: 0212 293 10 110
Haftanın sözü
‘Kanepeye yayılıp patates kızartması, şekerli atıştırmalıklar yiyip sonra da çocuklarımızın havuç yemesini, koşmasını bekleyemeyiz.’
Michelle Obama-ABD first lady (d. 1964)
Şişmanlık artık hastalık olarak tanımlanıyor
Haberin Devamı