Polikistik over (yumurtalık) bir hastalık değil, sendrom. İlgim bir sendrom; kilo aldırıyor! Kilo verdikçe yakınmalar azalıyor, hatta bazı hastalarda tamamen yok oluyor. Bunu kendi hastalarımda da çok görmüşümdür. Konunun uzmanı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr Arzu Çağdaş’la konuştum.
* Polikistik over nedir?
Yumurtalıkların ultrasonografide normalden iri ve özel görünümde olması. Yumurtlamanın belli aşamada durması sonucu yüzeyde çok sayıda ufak kistçikler oluşmuştur. Beyinden salgılanan ve yumurtlama düzenini sağlayan hormonlarla yumurtalıklar arasındaki uyum bozulmuştur.
* Belirtileri neler?
Çoğunlukla adet düzensizliği, kilo artışı, hipertansiyon ve diyabet gibi bazı metabolik sorunlarla beraber görülen bir klinik tablodur.
* Kimlerde daha sık görülüyor?
Tüm kadınların yaklaşık yüzde 5"inde mevcut. Ama kilo fazlası olan kadınlarda daha sık görülüyor.
* Tedavisi nasıl? Opere edilebiliyor mu?
Tedavisi çoğunlukla diyet ve medikal tedavidir. Eğer hastanın çocuk isteği varsa yumurtlama uyarıcı ilaçlar kullanılabilir. Tüylenme artışı, adet düzensizliği ve akne ilk sırada yer alan problemlerse, doğum kontrol ilaçları kullanılabilir. Nadiren medikal yolla çözülemeyen yumurtlama düzensizliği problemi olan hastalarda, laparoskopik yolla ufak delikler açılarak yumurtlamanın sağlanması yoluna gidilebilir
* Kanserleşme riski var mı?
Yumurtalıkların kanserleşme riskinde artış yoktur. Fakat ihmal edilmiş polikistik overli şişman hastalarda, rahimiçi kanseri daha sık olarak görülmektedir.
Kilo verince adet ve yumurtlama problemleri de tamamen düzeliyor
* Gelelim polikistik over kilo ilişkisine... Kilo aldıkça sorunlar şiddetleniyor, verdikçe azalıyor, değil mi?
Kesinlikle. Polikistik yapıda overleri olanlar kadınlarda overlerden salınan androjen (erkeksi hormonlar dediğimiz) hormonlar yağ dokusunda aktiflenir. Bununla bağlantılı olarak tüylenmede artış, saç dökülmesi, akne (sivilce) gibi şikayetlere yol açabilceği gibi yumurtlama ve adet düzenini bozar. Dolayısıyla infertiliteye (kısırlığa) de sebep olabilir. Yumurtlama düzeninin uzun süreli olarak bozuk olması, rahimiçi tabakanın düzensiz olarak kalınlaşmasına ve rahimiçi kanserine de yol açabilir. Aynı zamanda insülin drencini artırarak glikoz tolerans bozukluğu, diyabet ve hipertansiyon riskini artırır.
* Kilo veren kadında POS yakınmaları tamamen geçiyor mu?
Kilo verme neticesinde metabolik ve hormonal problemlerin büyük bir kısmı geçmekte, adet ve yumurtlama düzeninin sadece kilo verme ile bile düzeldiği gözlenmektedir.
* Kadınlarda yağlı, şişman olmak hangi hastalıkların riskini artırıyor?
Yüksek tansiyon, diyabet, koroner kalp hastalığı... Ayrıca obezite düzeyinde şişmanlık ve sürekli yumurtlama, adet düzensizliği varsa rahimiçi aşırı ve düzensiz kalınlaşabiliyor. Bu da rahimiçi kanseri sıklığını artırabiliyor.
Et sevenlerle ot sevenler arasında fark var
Daha önce yazmıştım; Dünya Kanser Araştırma Vakfı’nın önerisi haftada 300 gram, en fazla 500 gram et tüketmek. Etçi değilim, iyice azalttım. Proteinimi almak için et yerine balık, yumurta, yoğurt, baklagiller, soya ve quinoa adlı tahılı tercih ediyorum. Eğer et canım çekiyorsa da bunu çok iyi bir yerde, dışarıda yemeyi tercih ediyorum. Evde pişirdiğim bir şeye benzemiyor çünkü... Bu da bir sanat! Benim gibi binde bir et yiyenlerdenseniz size önereceğim bir yer var: Okullu genç bir aşçının yeri: Özgür Şef. Yalnız dikkat edin, burada haftalık 500 gram et hakkınızı geçmek işten değil...
* Çoğu kadın et pişirmekte zorlanır. İyi bir biftek pişirmenin sırrı nedir?
Öncelikle eti iyi seçmek gerekiyor. Haşlama yapmak için en doğru bölge incik, yani ayak bölgesidir. Izgara yapmak için en iyi bölge sırt bölgesidir. Izgara ya da tavada bonfile pişireceksek, etimizi sevdiğimiz pişme derecesine göre kestirin (az pişmiş seviyorsanız kalın, iyi pişmiş için ince dilimler). Etleri zeytinyağı ile yağlayıp, tuzlayın. Sonra yağsız kızgın tavada 4"er dakika iki tarafını da pişirin. Eğer çok pişirirseniz etin suyu kaçar ve sertleşir.
* Eti daha önceden dinlendirmek gerekiyor mu?
Bir sosla mı dinlendirmeli ve ne kadar süreyle?
Pişireceğimiz etleri önceden terbiye etmekte fayda var. Nasıl terbiye yani marinasyon yapılır? İçinde asit olan ürünlerin hepsiyle marine yapılır. Ama lezzet vermesi için zeytinyağı, süt veya soğan suyu gibi şeylerin içinde marine etmek daha doğru olacaktır. Marine süresi 8 saat ile 2 saat arasında olmalı.
* Etseverlerle, sebzeseverler arsında bir karakter farkı var mı gözlemlediğiniz? Örneğin doğada etobur hayvanlara baktığımızda kıvrak, saldırgan, atak. Otoburlara baktığımızda uysal, ağır...
Her şey gibi etin fazlası da zararlı. Ama karakter analizi yapacak olursak; et seven insanlar eğlenceyi, keyfi ve yemeyi içmeyi seven insanlar. Fakat sebze ağırlıklı beslenen insanların öncelikleri daha farklı, örneğin sağlık daha ön planda, dışarıda yemek yemek onlar için bir sosyalleşmeden ibaret.
Polikistik over sendromu!
Tedavisi için kilo vermek gerekli!
Haberin Devamı