Neden organik?

İşte doğru bilinen yanlışlar

Haberin Devamı

Üretilirken insan sağlığına zarar vermeyecek kadar az ilaç ve kimyasal kullanılmış yiyeceklere organik ürün denir.

Organik yiyecekleri tercih etmek için en az 10 iyi neden var...

Daha az tarım ilacı

Organik tarımda, non-organik tarımda kullanılan 450 tarım ilacının hemen hepsinin kullanımı yasaktır. Kullanılabilen sadece 7’si de ancak çaresiz kalındığında devreye girer. Bunlar da non-organik tarımdakilere göre daha basit ilaçlardır, doğada çabuk yok olurlar, bu yüzden organik yiyeceklerde kalıntı bulunması zordur.

Her yıl İngiltere’de 25 milyon ton tarım ilacı kullanılıyor. Meyve ve sebzelerin neredeyse yarısında, her üç yiyecekten birinde tarım ilacı kalıntısı saptandı. Çeşitli bileşiklerin kalıntılarını tek bir meyve veya sebzede görmek de mümkün. Örneğin; marul (7 farklı pesticid), armut (6), çilek (5), elma (3), portakal (7) ve bebek maması (5).

Araştırmacılar baş ağrısı, titreme, enerji azlığı, depresyon, anksiyete, bellek zayıflığı, kasılmalar, cilt sorunları, sindirim sorunları, ishal gibi belirtileri hastaların kanındaki ilaç seviyelerine bağlıyor. Birçok tarım ilacının hormonal dengeyi bozduğu veya bozabileceğinden şüpheleniliyor, biliniyor. Amerikan Çevre Koruma Örgütü tarım ilaçları kalıntılarını kansere yol açan çevre etkenlerinin içinde en üst sıralara oturtmuş durumda. Liverpool Üniversitesi’nden patolojist Dr. Vyvyan Howard her birimizin vücudunda 500 kadar toksik bileşik taşıdığımızın ve bunların çoğunu da yediklerimizden geldiğini belirledi.

Daha az katkı maddesi

Günümüzde üretilen yiyeceklerde 500’den fazkla katkı maddesinin kullanımına izin veriliyor. Oysa organik yiyeceklerde bu sayı sadece 30 kadar. Her birimiz yılda 5 kilo kadar katkı maddesi yiyoruz. Organik yiyecekleri belirleyen standardizasyonda sağlık sorunlarına yol açabileceği düşünülen bazı katkı maddelerinin kullanımı kesin olarak yasaklanmıştır. Bunlardan bazıları ve yol açtıklarına göz atalım:

Hidrojene yağ (kalp-damar hastalıkları), fosforik asit (osteoporoz=kemik erimesi), aspartam (nörolojik bozukluklar), yapay aromalar ve renklendiriciler (alerjik reaksiyonlar, çocuklarda hiperaktivite).

BSE (Deli Dana Hastalığı) riski taşımaması

Organik hayvancılıkta Deli Dana hastalığı veya bunun insanlarda görülen şekli şimdiye kadar hiç görülmedi. Organik hayvancılıkta, hayvan proteini kullanılarak hazırlanmış yem vermek yasaktır. Kaç kişinin bu hastalığa yakalanacağını bilemiyoruz. Bazı araştırmacılar 100 bin kişinin etkilenebileceğini tahmin ediyor. İngiltere’de hayvanlarda deli dana hastalığı hâlâ görülüyor ve 2006’ya kadar da devam edeceği düşünülüyor. Hastalık hakkında daha fazla bilgi edinilinceye kadar organik et ve süt ürünleri yemeyi tercih etmeliyiz.

Genetik modifikasyona uğramaması

Genetik değişime uğrayan yiyecekleri yemek güvenli mi-değil mi, henüz bilmiyoruz. İngiliz Tıp Birliği’ne göre “Genetik değişime uğramış yiyecekler konusundaki araştırmalar henüz kesin karar verilecek düzeyde değil, yeterli kanıt yok.” Ancak hayvanların beslenmesinde kullanıldığında negatif etkileri saptandı. Organik yiyeceklerde ise önlem olarak genetik değişime uğramış materyal kullanılmıyor.

Daha az nitrat

Nitrat bitkilerin yapısında doğal olarak bulunan bir bileşen. Tüm sebzelerde var. Aslında tek başına toksik değil, ancak bazı durumlarda hayvanlarda kanser yapan zararlı nitrite ve nitrozaminlere dönüşebiliyor. İçme suyundaki nitrat seviyesi de kontrol edilmesi gereken yerler arasında, ancak sebzelerden çok daha fazlasını alıyoruz. Suni gübreleme yöntemleri de sebzelerdeki nitrat oranlarını artırıyor. Araştırmalar organik yiyeceklerdeki nitrat seviyelerinin non-organiklere göre çok daha düşük olduğunu saptadı.

Daha az antibiyotik kullanılması

Organik tarımda antibiyotik kullanımı ciddi bir biçimde kısıtlı olmasına rağmen, non-organik tarımda büyümeyi hızlandırmak ve hastalığı önlemek için bol miktarda kullanılıyor. Tarımda aşırı antibiyotik kulllanımının E. Coli, Salmonella, Campylobacter gibi hastalık yapıcı bazı bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesine yol açtığı düşünülüyor. İngiliz Tıp Birliği antibiyotik direncinin “21’inci yüzyılda halk sağlığını tehdit edecek unsurların en büyüklerinden biri” olacağı konusunda uyarıda bulundu. Dünya Sağlık Örgütü antibiyotiklerin tarımda kullanılmasında kısıntıya gidilmesi çağrısı yaptı. Organik tarımda ise ancak çok gerektiği zaman antibiyotik kullanılıyor.

Yiyecek zehirlenmesi riskinin çok azalması

İngiltere’de 3000 organik yiyecek üzerinde yapılan araştırmada hastalık yapıcı etkenlerin en aza indirgendiği saptandı.

Daha fazla yiyecek

Suni gübreler meyve ve sebzelerin aşırı büyümesine ve suyla şişmesine neden oluyor. Bunda üretici karlı çıksa da, tüketici zarar görüyor. Meyve ve sebzelerde besinler azalmış, seyrelmiş oluyor.

Daha fazla mineral ve C vitamini

İngiliz Tarım Bakanlığı’nın ve Kraliyet Kimya Birliği’nin resmi verilerine göre meyve ve sebzelerdeki besin düzeyleri 60 yıl öncesine göre daha düşük. Sebzelerde az rastlanan minerallerin seviyeleri yüzde 76 kadar azaldı. Bu araştırmalarda organik ve non-organik yiyeceklerdeki besin seviyeleri karşılaştırıldığında organik yiyeceklerde çok daha fazla besin saptandı. 27 karşılaştırmanın 14’ünde organik yiyeceklerdeki mineral ve C vitamini oranının -bir non-organik yiyecek dışında- çok daha fazla olduğu görüldü.

Daha fazla bitkisel besin içermeleri

Bitkiler yapılarında 5-10 bin arasında özel bileşenler (phytonutrient) içeriyorlar. Bu bileşenler onları hastalıklara, böceklere karşı koruyor, bağışıklık mekanizmalarını güçlendiriyor. Organik yiyecekler, tarım ilacı kullanılmadığı için bu bileşenleri yapılarında daha fazla bulundurma eğiliminde. Örneğin; organik domateslerde daha fazla likopen, organik patateslerde daha fazla polifenol, organik elmalarda daha fazla flavonol, organik şarapta daha fazla resveratrol saptandı. Organik sebzelerde diğerlerine göre yüzde 10-50 daha fazla bitkisel besin bulunabiliyor.

Organİk yem farkI

Bu Peki daha fazla besin-daha az toksin içeren organik yiyecekleri tercih etmek acaba sağlığımızda bir fark yaratacak mı?

İngiliz Kanser Tedavi Vakfı yaratabileceğini söylüyor. Ancak insanlarda kontrollü araştırmalar yapmak çok zor; çünkü genlerimiz, yaşam stilimiz gibi sağlığımızı etkileyen birçok faktör var. Hayvanlar üzerinde yapılan kontrollü araştırmalarda ortaya net bir sonuç çıkıyor...

Organik yemlerle beslenen hayvanlar, non-organik yemlerle beslenenlere göre nesiller boyu daha sağlıklı büyüyor, ürüyor, hastalıklar sonrası daha çabuk iyileşiyor.

DİĞER YENİ YAZILAR