Tıpta beni heyecanlandıran son araştırma Amerika’dan, dünyanın en saygın tıp kurumlarından Cleveland Klinik’ten geldi. Kırmızı etin neden kalp hastalığına yol açtığı konusunda bir kanıt buldular. Kırmızı ette bulunan ve enerji içeceklerine de eklenen karnitinden bağırsaktaki bakterilerin ürettiği TMAO’nun damar tıkanıklığına yol açtığı belirlendi.
Araştırmanın başında iki kişi var: Lerner Araştırma Enstitüsü Önlenebilir Kardiyoloji ve Rehabilitasyon Bölümü Başkanı Dr. Stanley Hazen ve Robert Koeth adlı tıp fakültesi öğrencisi. (Önemli bir not: Lerner Araştırma Enstitüsü kazanç amacı gütmeyen akademik bir merkez)
Şimdi araştırmayı mümkün olduğunca tıp dilinden uzak anlatayım size:
Bağırsaklarımızda doğal olarak bulunan bakteriler var. Bunların özellikle kırmızı ette bulunan karnitini metabolize ederek trimetilamin N-oksit adlı bileşiğe çevirdiği (TMAO) belirlendi. Karnitinden zengin diyet bu bakterileri daha da artırıyor, daha çok TMAO üretmeye başlıyorlar. Çünkü bu bakteriler yakıt olarak karnitini kullanıyor.
Kalbe zarar veren etteki yağ ve kolesterol değil!
Cleveland Kilinik’ten Dr. Hazen başkanlığındaki araştırma grubunun geldiği nokta işte bu: Kalbe zarar veren etteki yağ veya kolesterol değil! Evet, bunların da kalp hastalığına katkısı var, ama az. Asıl suçlu şimdiye kadar çok az çalışılmış bir kimyasal olan TMAO. Bağırsaklardaki bakteriler biz et yedikten sonra bunu üretiyorlar. Kana karışıyor ve işte damarları tıkayan, kalp hastalığı riskini artıran da bu TMAO.
Peki uzun süredir yemeyen birin de ne oluyor?
Düzenli et yiyende her et yediğinde TMAO kanda yükseliyor. Veganlarda (hiç hayvansal ürün yemeyen) kanda TMAO yükselmemiş. Buna göre araştırmacılar kanda TMAO düzeylerinin kalp krizi riskimi tahmin etmede kullanılabileceğini düşünüyor. Ayrıca farelerde TMAO’nun kalp krizine neden olduğunu da göstermişler. Et yiyenlerin kanlarında daha fazla TMAO bulunduğunu saptadılar.
Belki de antibiyotikle tedavi edilecek
Bu araştırma kalp hastalığı tedavisinde yeni ufuklar açabilir. Belki de bağırsaktaki bu suçlu bakteriyi yok etmek için bir antibiyotik geliştirilebilir. Ayrıca TMAO seviyelerine bakarak kalp krizi riskini belirlemek için test yapılabilir.
Enerji içecekleri ve vücut geliştiren haplar...
Karnitin metabolizmayı hızlandıracağı ve enerji seviyesini artırcağı düşüncesiyle bazı içeceklere ekleniyor veya tablet olarak alınıyor. Karnitin kırmızı ette doğal olarak bulunan bir madde. Dr. Hazen karnitin içeren enerji içeceklerinden endişe duyduğunu da araştırma sonucunu açıklarken sözlerine eklemiş. Karnitinin güvenilirliği konusunda daha çok araştırma yapılması gerektiğinin altını çiziyor. "Karnitin zorunlu bir besin değil, vücutlarımız zaten ihtiyacımız olanı üretiyor. Düzenli karnitin desteği almanın güvenli olup olmadığını araştırmamız lazım. Çünkü bazı durumlarda damar tıkayan TMAO üreten bakterileri artırdığını gördük."
Kas yapayım derken risk artıyor mu?
Sporla profesyonel olarak uğraşan pek çok kişi de kas yaptığı inacıyla düzenli olarak karnitin haplarını, karnitin içeren içecekleri kullanıyor. Bu şekilde karnitini düzenli kullanaların da bu araştırma sonucundan haberdar olmaları önemli.
Antibiyotik verildiğinde ne oluyor?
Araştırmacılar et yiyenlere bağırsaklarındaki tüm bakterileri öldürecek antibiyotik vemişler. Tüm bakterileri yok ettikten sonra et yediklerinde kanlarında TMAO yükselmemiş. Karnitin tabletleri aldıklarında da yükselmemiş. Böylece şu sonuca varmışlar: Gerçekten de sorun bağırsaktaki bakteriler!
Kanında karnitin ve TMAO seviyesi yüksek olanın kalp hastalığı riski yüksek mi?
2500 kişiden kan örneği almış ve analiz etmişler. Acaba sigara içme, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol gibi bilinen risk faktörlerinin in dışında TMAO ve karnitin de belirleyici olabilir mi diyeÖ Evet, her ikisi de riski artırıyor. Ana sorun TMAO!
Araştırma nasıl başladı?
Dr. Hazen araştırmasına 5 yıl önce başlamış. 10 bin hastası var çoğu da kalp hastalığı riski olan kişiler. Bu kişiler kan vermeye ve takip edilmeye gönüllü olmuşlar. Bütün bu hastalardan topladığı örnekler Dr. Hazen’ın kalp hastalığına yol açabilecek küçük moleküller de var mı-yok mu araştırmasına olanak sağlamış.
Araştırmaları ve deneyleri sonucunda ette bulunan karnitinin suçlulardan biri olabileceğini keşfetmiş. Karnitin sadece kırmızı ette değil, tavukta, balıkta, ördekte, süt ve süt ürünlerinde de var. Ancak bu yiyeceklerde kırmızı etteki kadar yoğun değil.
İşte bunun üzerine biftek yeyince ne oluyor araştırması başlatmış. Düzenli olarak et yiyen bir kişinin et yiyişinden birkaç saat sonra kanda TMAO seviyesinin yükseldiğini saptamış ekibiyle.
Ancak vegan biftek yediği zaman durum aynı değil! Araştırmacılar önce bir hipotez ortaya sürmüşler: Veganlar bağırsaklarında et yiynlerde olduğu kadar çok TMAO üretecek bakterilere sahip değil! Gerçekten de araştırmalarında veganların kanlarında biftek yedikten sonra hemen hemen hiç TMAO yükselmesi görmemişler. Dr. Hazen bile şaşkın: "Bu kadar dramatik bir fark göreceğimizi beklemiyorduk" diyor.
Dr. Hazen bakın ne diyor
"Bağırsaklarımızda yaşayan bakteriler uzun vadede bizim nasıl beslendiğimize göre kendilerine yön çiziyorlar. Karnitinden zengin bir beslenme biçimi bağırsak floramızdaki bakterilerin kompozisyonunun değişmesine neden oluyor. Böylece et yiyenler TMAO’nun etkilerine çok daha fazla maruz kalıyor. Bunun yanı sıra vegan ve vejetaryenlerin karnitinden TMAO sentez etme kapasiteleri çok düşük; bu bulgu bu tip beslenme biçimlerinin kalp-damar sağlığı açısından faydalarını açıklıyor."
Daha önceki araştırmalar da sık kırmızı et yemenin kalp-damar sitemi hastalıkları riskini artırdığını göstermişti. Ancak kırmızı etteki kolesterol ve doymuş yağ bu artışın nedeni olma konusunda tam suçlu bulunamamıştı. Genetik farklılıklarımız, etle birlikte aşırı tuz tüketilmesi, pişirme yöntemleri gibi nedenler de gösterilmişti. Şu anda araştırma sonuçlarına göre teorileri şu: TMAO kolesterolün damar duvarına girmesini sağlıyor. Ayrıca vücudun fazla kolesterolü atmasına engel oluyor.
Karnitin Nedir?
L-karnitin vücudumuzda karaciğerde üretilen bir amino asit. Üretimi için Lysine ve methionine denen iki zorunlu aminoasit gerekiyor. Bu aminoasitler et, süt-süt ürünleri, tavuk, balık, yumurta, soya fasulyesi gibi besinlerde var. Enerji üretimi ve yağ metabolizması için gerekli. Piyasada pek çok destek var; en iyi emileni asetil-L-karnitin şekli.
Ne işe yarıyor?
L-karnitinin ana görevi mitokondri denilen hücrenin enerji üretim merkezlerine yağ asitlerini taşımak ve burada enerji için yakılmasını sağlamak. L-karnitin desteğinin amacı vücutta karnitin seviyesini artırıp vücudun daha fazla yağ yakmasını sağlamak. Teoride bunun kilo verme programlarında da yararlı olabileceği düşünülüyordu. Nitekim 1980’lerdeki araştırmalar performansta artış kaydetse de, bunu destekleyecek
bilimsel araştırmalar yetersizdi.
Kırmızı etteki suçlu bulundu:
Haberin Devamı