Artvin’de neler yapmalı?
* Ata Tepe’ye çıkın.
Atatürk’ün Dumlupınar’daki ünlü duruşu şehre girdiğiniz anda bir dağın üzerinden size selamlıyor. Çok görkemli. Ata Tepe üzerindeki heykeli avukat Sıtkı Kahvecioğlu yaptırmış. Çevre düzenlemesi için ev satmış. ‘Rio’da İsa heykelini gördüm dağın tepesinde, bizde niye olmasın?’ diye düşünmüş.
* Yaşar Usta’nın yemeklerini yiyin, sütlacını tatmadan dönmeyin.
Trabzon’dan Atvin’e giderken Çayeli’nde İpekyolu dinlenme tesisleri’nde mola verin. Aşçıları Yaşar Usta’ nın cilikasını, alabalık elbasanını, hamsi kebabını yiyin. Hayatımda yediğim en iyi sütlacı yapıyor. Usta bir de şeker sormayın. Sırf güleryüzünü, mesleğine aşkını görmek için bile gidilir.
* Çulhaloğlu’nda erik kaysifesinin tadına bakın.
Artvin’in içinde yöresel ürünleri alabileceğiniz, ev kadınlarının elinden yöresel lezzetleri tadabileceğiniz harika bir yer. Kurutulmuş Artvin hurması, erik, pestil çeşitleri, ev yapımı salçalar,turşular, ev makarnası silor, kuruyemiş alabilirsiniz. Ayrıca yöresel yemeklerin tadına bakmak için de ideal bir yer. Sahibi Hülya Dokur çok geç yaşta okumuş, işe başlamış, örnek bir kadın.
* Borçka’dan kestane balı alın.
Borçka Artvin’in bir ilçesi. Demir oranı yüksek, zor bulunan kes tane balını buradan alabilirsiniz.
* Muratlı Barajı’nda fotoğraf molası verin.
Masmavi su, suyun içinde ince uzun, beyaz zarif minareler... Muratlı barajı tablo gibi görüntüler sunuyor. Siz de bu enfes manzaranın önünde mola verip soluklanın ve fotoğraf çekin.
* Şavşat yaylasına çıkın, Şavşat Evi’nde kahvaltı edin.
Fatih’in Amasra'yı gördüğünde söylediğini ben Şavşat için söyleyeceğim: ‘Çeşm- i cihan bu mu ola?’ İsviçre evet muhteşem, ama bizim el imizde daha iyisi var! Sorun şu; kalacak yer yok! Karavanla gelmek lazım. Yaylanın tepesinde de tamamen ahşap bir Şavşat evi inşa edilmiş. Bu ev 200 yıllık tarihi bir evin kopyası. Burada eşsiz manazaraya bakarak yöresel ürünler, ev yapımı ekmekle kahvaltı debiliyorsunuz.
* Güreşen Köy’ünde çay toplayın.
Herkesin yolunun düşmeyeceği, ama düşenin unutmayacağı bir köy Güreşen. Deli bir yeşilliğin içinde... İnsanları sıcak, misafirperver. Çocuklar tamamen doğal ve iyi besleniyorlar, hepsi gürbüz, akıllı ve sevimli. Çay zamanıydı gittiğimde... Güreşen köylüleriyle birlikte çay topladık .
Kısa kısa Artvin
* İstanbul’dan uçakla Trabzon 1 saat 40 dakika. Sonra 2.5 saat araba yolculuğu var. Yol harika, yalnız viraj ve tünel çok. Gündüz yolculuğunu tercih edin.
* Çevresinde Ardahan, Erzurum Rize illeri var.
* Türkiye’nin Gürcistan sınırında yer alıyor. Batum sadece 1 saat uzaklıkta. Vize istemiyor.
* Küçük bir şehir. Nüfusu yaklaşık 200 bin.
* Türkiye’nin eğitim düzeyi en yüksek illerinden.
* Güvenli bir şehir. En çok bununla övünüyorlar. Kapı kilitlemiyorlar.
* Türkiye’nin en büyük Atatürk heykeli burda.
* Her yıl Haziran ayında düzenlenen Kafkasör Festivali özellikle boğa güreşleriyle ünlü.
Erik Kaysifesi nasıl yapılıyor?
* Yarım kg. çekirdeksiz kuru erik
* 4-5 yemek kaşığı pekmez
* Üzerini geçecek kadar su
* Ufalanmış ceviz
- Erik, pekmez ve suyu kısık ateşte kaynatın.
- Erikler iyice yumuşayıp, suyunu çekince söndürün.
- İçine 1 yemek kaşığı tereyağı karıştırın.
- Bol cevizle servis edin.
Artvin hurmasının antioksidan gücü!
İstanbul’da biz Trabzon hurması diye biliyoruz aynı meyveyi... Artvin’de bozuluyorlar Trabzon hurması derseniz ona göre! O yüzden başlığımı da böyle attım sevgili Artvinliler.
Yeditepe Üni. Eczacılık Fak. Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Erdem Yeşilada’nın yeni çalışması sonuçlandı. Prof. Yeşilada Artvin hurmasının kızılcıktan çok daha güçlü antioksidan etkiye sahip olduğunu buldu: "Kızılcık bizi hayal kırıklığına uğrattı . Aslında kıpkırmızı rengiyle çok daha güçlü antioksidan etkisi olduğunu düşünüyorduk, ama öyle çıkmadı. Kızılcık, Laz kirazı ve Trabzon hurmasını karşılaştır-dığımızda en güçlü antioksidan etkiyi hurmada gördük. Sonra laz kirazı, en son kızılcık geliyor. Kızılcığın yaprakları daha iyi, yüksek antioksidan etkili çıktı, ayrıca karaciğere de faydalı. Çay olarak içilebilir."
Humuslu soslu-susamlı makarna salatası
Malzeme:
* 1 paket ince uzun makarna
* 1 çay bardağı susam
Humus
* 1 su bardağı nohut
* 12 diş sarımsak
* 1,5 çay bardağı tahin
* 4 çorba kaşığı zeytinyağı
* 2 adet limon suyu
* 1 çorba kaşığı kimyon
* Tuz, karabiber, kırmızı acı biber
Hazırlanışı:
* Nohutları bir gece evvelden suda bekletin.
* Ertesi gün nohutların kabuklarını soyun. Mutfak robotunda tüm malzemeyi karıştırarak püre haline getirin.
* Akıcı bir kıvamda olması için gerekirse azar azar zeytinyağı ve tahin ekleyin.
* Makarnayı haşlayın, süzün.
* Hazırladığınız humusla karıştırın.
* Üzerine susam serperek servis yapın.
Ben aynı tarifi hafifleştirdim; tereyağı koymadan yaptım.
Yine çok lezzetli oldu.
Sepetteki sağlık
- Vitamin-mineral deposu.
- Kuru baklagiller proteinden çok zengin oldukları için vejetaryenler tarafından et yerine tüketilebilir.
- Protein değerini artırmak için tahıllarla (örneğin; pirinç-bulgur) birlikte tükrtilmeli.
- Bol lif içerirler; kabızlığa iyi gelir.
- Gaza yol açmaması için baklagilleri beklettiğiniz suyu dökün.
- Kolesterol içermezler.
- 100 gramında ortalama 350 kalori var.
Yazın hem yapması kolay
Makarna yazın kurtarıcı yiyecek. Bu sıcakta yemek hazırlamak, ocağın başında beklemek zor. Oysa makarna hem çabuk pişen hem de harikalar yaratabileceğiniz, deneylere açık, sindirimi kolay, diyabetlilerin de daha rahat tüketebileceği bir yiyecek. Size verdiğim tarif ‘Makarna’nın Kitabı’ndan. Ebru Omurcalı’nın hazırladığı kitapta makarnayla hiç aklımıza gelmeyecek, ilginç tarifler var. Şu sıralar mutfağımda baş köşede duruyor.
İsviçre halt etmiş! Artvin'i görün, sonra konuşalım!
Yıllardır Artvin’e gitmek isterdim. Artvin denince aklıma gelenler; eğitim düzeyi en yüksek illerimizden olan, dağların arasında, Zülfü Livaneli’nin doğduğu şehir olmasıydı. Gördükten sonra aklımda kalan ‘Bir Yeşil Deniz!’ Bence şehri en iyi özetleyen bir Artvinli’nin söylediği şu sözler: ‘Bir kartal yuvası bulmuşuz, sığınmışız buraya işte..!’Artvin küçük bir şehir, dağlarla çevrili, tıpkı kartal yuvası gibi... Sizi de şaşırtacak gördüğünüzde... ‘Buraya niye şehir kurmuşlar ki‘ ilk sözünüz olabilir. Ulaşımı çok zor olmalı zamanında...Şimdi bile birçok viraj ve tünelden geçiliyor. Ama kesinlikle değer.
Haberin Devamı