Metropol koşuşturmacası, dar vakitler, daralan insanlar... Bu daralma sindirim sistemimizde de daralma veya şişmeye yol açıyor! Daha çok kişiden lavman, gıda hassasiyet testi duyuyorsunuz eminim... Burada en doğru sözü kim söyler? İşin profesörü bir üniversite hocası! Haydi Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Osman Cavit Özdoğan’ı dinleyelim.
Son yıllarda detoks adı altında sadece sebze-meyve suyu içlen programlar uygulanıyor. Bunların sağlığımız için ne gibi zararları olabilir?
Detoks adı altında birçok diyet programının uygulandığını biliyoruz. Bunlar arasında en yaygın olanları kişilerin uzun süre aç kaldığı veya sadece sıvı diyetler ve sebze sularının bulunduğu rejimler. Bu tedavi yaklaşımlarının kökeni tarih öncesi çağlara uzanmakta, içimizdeki kötü ruhların temizlenmesi ile birçok hastalıkların da tedavi edileceği inanışına dayanıyor. Aslında çoğunlukla önemli bir rahatsızlığı olmayan kişilerde bile ciddi bazı sorunlara yol açabilecek bu yaklaşımların zamanımızda herhangi bir bilimsel dayanağı yoktur.
Hastalar üzerinde yararlı olduğu bazı dönemler var, ne zaman uygulanması doğru?
Biz gastroenteroloji kliniğimizde ameliyat öncesinde ağızdan alımı kesilmiş kişilerde veya akut pankreas iltihabı gibi çok ciddi hastalığı olan kişilerde sindirim sistemini bir süre dinlendirmek için ağızdan alımı kısıtlayabiliyoruz. Ancak ağır hastalıklarda bile uzun süre aç kalma durumunda vücut metabolizmasının etkilenebileceğini göz önüne alarak, uzamış açlık durumlarında damardan beslemeye mutlaka geçiyoruz. Hastalığın iyileşme döneminde ise öncelikle ağızdan sıvı alımı ile başlıyor, sonrasında ise katı gıdalara geçiyoruz.
İnsanlar boş yere yiyeceklerden mahrum bırakılıyor
Son dönemde gıda hassasiyeti testi de çok yaygın. Bilimsel mi? Yoksa boşuna mı para dökülüyor?
Çok önemli ve çok suistimal edilen bir noktaya parmak bastığınız için çok teşekkür ederim. Şimdi gıda alerjisi dediğimiz hastalık grubu, bizim gastroenteroloji kliniğinde gördüğümüz bir klinik tablodur. Bunun en sık görüleni de buğday içinde bulunan glutene olan allerjik reaksiyondur ve buna Çölyak hastalığı diyoruz. Bunun dışında hassas kişilerde yumurta, bazı besin maddeleri, katkı maddeleri, früktoz gibi besinlere karşı alerji görülebilir. Yine sık görülen bir durum laktoz intoleransıdır, laktoz süt şekeridir, ve kişide laktozu parçalayan laktaz enzimi eksikliği varsa özellikle süt içim sonrasında ishal, karın ağrısı ve gaz gibi şikayetler olabilir. Ancak bütün bu saydığım durumlar, özel klinik tablolardır ve hastanın bu maddeleri alımı ile ishal, şişkinlik gibi yakınmaları ortaya çıkar. Ancak son yıllarda gıda hassasiyeti testi adı altında bir takım maliyeti yüksek testlerin yapıldığını ve kişilere, bakın hasta demiyorum, genellikle ciddi bir yakınması olan bu kişilere, “çeşitli gıdalara hassasiyetiniz var” diyerek, bazı önemli gıdaları yasaklayan listelerin verildiği ve insanların bu yiyeceklerden gereksiz yere mahrum bırakıldığını görüyorum ki bu testlerin hiçbir bilimsel dayanağı yok. Kişiler gereksiz yere ciddi maaliyetlerin altından bırakılmakta ve sonrasında da yaşam kalitelerini bozacak ciddi besin kısıtlamalarına gitmektedirler. Bizim klinik praktisimizde gıda allerjisi olan durumlar bellidir, bunlara uygulanacak testler de özellikle bu konuda uzmanlaşmış merkezlerde yapılmaktadır.
Yaz aylarında gıda zehirlenmelerine dikkat!
Gıda zehirlenmeleri yaz döneminde çok görülüyor.
Neye dikkat edelim?
Gıda zehirlenmeleri özellikle yaz döneminde kliniğimize en çok başvuru nedenini oluşturuyor. Şimdi en sık etken, yaz sıcağında iyi korunmamış besinler ile çoğalan bakterilerin oluşturduğu bağırsak enfeksiyonlarıdır.
- Yazın sebze ve meyveler bol su ile yıkanmalı.
- Tavuk eti, süt ürünleri, pişmiş yemekler dışarıda kesinlikle tutulmamalı, mutlaka buzdolabında bir iki günden fazla saklanmamalı.
- Dışarda kalan yemeklerde bakteriler hemen üremeye
başlar.
- 4 Dışarda yemek yenilecekse yine temizliğine çok dikkat edilmeli, salata vs. iyi yıkanıp yıkanmadığı, etin iyi pişip pişmediği kontrol edilmelidir.
Gıda zehirlenmelerinde ilk belirtiler neler?
Bulantı, kusma, ishal, karın ağırısı, ateş, halsizlik, gibi şikayetler ile kendini gösterir ve ciddi sonuçlara yol açabilir. Özellikle bebekler, çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlar için ciddi hayati riskler oluşabilir. En önemli risk şiddetli sıvı kaybı sonucu ortaya çıkacak dehidratasyon sonucu böbrek ve kalp yetmezliği komplikasyonları olabilir.
Lavman, şiddetli kabızlığı olanlarda kullanılıyor
Kolon temizliği adı altında bu tür yerlerde lavman da yapılıyor. Lavman kime yapılır?
Lavman makattan ilaç verilerek bağırsakların boşaltılması işlemidir. Verdiğimiz ilaçlar çoğunlukla bağırsak hareketleri artıran, emilmeyen laktiloz gibi şeker bileşikleridir ve herhangi bir sistemik etkileri yoktur. Lavmanı gastroenteroloji kliniğinde tedavi ve tetkiklere hazırlamak amaçlı olarak iki şekilde kullanıyoruz. Tedavi amaçlı olarak şiddetli kabızlık ve dışkılama zorluğu çeken, günlerdir dışkılama gerçekleştirememiş, özellikle fonksiyonel kronik kabızlığı olan kişilerde, çok sık olmamakla beraber kullanabiliyoruz. Aslında bu hastalarda öncelikle lifli diyet, egzersiz ve osmotik etkili ilaçları kullanmak gerekmektedir. Ancak bazı tedaviye cevap alamadığımız durumlarda, yatağa bağımlı hastalarda gerekebiliyor.
Lavman bağırsakları incelemek için de kullanılıyor, değil mi?
Evet. Lavmanı kullanmada ikinci amacımız, kolonoskopik tetkike hastayı hazırlamak. Kolonoskopi endoskopik kamera sistemi ile kalın barsakların içini incelediğimiz, gerekirse biyopsi aldığımız bir işlem.
Reflü hastalarına kesin yasaklar koymuyoruz!
Gastroeneterologların en sevdiği ve sevmediği yiyecekler neler?
Biz gastroenterologlar da her insan gibi hatta daha fazlası boğazımıza düşkünüzdür, lezzetli yemekleri çok severiz. Ancak, şöyle ifade edeyim belli hastalıklarda belli bazı yiyeceklerde kısıtlamalar yapmak gerekir ve biz de bunları hastalarımıza uygularız. Ancak ben hastalarıma kesin yasaklar koymayı hiçbir zaman kabul etmeyen bir doktorum. Örneğin, ciddi reflüsü olan hastalarımıza, mümkün olduğunca yağlı yemekler, kahve, çikolata, alkol, sigara, poğaça tarzı gıdalara dikkat etmeyi öneriyorum. Ancak, bazen kaçamaklar tabii ki olabilir, ve bu son derece normaldir. Örneğin reflü hastam, bir ziyafete gidecekse önceden proton pompası inhibitörü dediğimiz ilaçtan bir tane koruyucu olarak almasını, sonradan sıkıntı çekmemesi için öneriyorum.
Haftalar süren diyetlerden kaçınmak gerek
- Uzun süre aç kalan kişide neler oluyor?
Uzun süre aç kalma veya sadece sıvı diyetlerle beslenme vücut katebolizmasını hızlandırarak kanda keton oluşumuna yol açar. Açlıkta öncelikle vücuttaki glikojen depoları enerji için kullanılırken sonrasında yağlar, daha ileri dönemde ise kaslar kullanılmaya başlanır. Haftalar içinde kas kaybı ortaya çıkışı belirginleşir. Bu da ileri dönemde kanser hastalarında gördüğümüz ve belirgin kilo kaybı ile karakterize kaşeksi tablosuna yol açar.
Bir de kan şekeri aşırı düşüyor...
Tabii! Ayrıca görülebilecek bir yan etki de uzun süreli açlığa bağlı gelişebilecek hipoglisemi atakları. Özellikle insülin direnci olan diyabet hastalığına eğilimli kişilerde kan şekerinin düşmesi ile fenalaşma hissi, terleme, çarpıntı ve bazı durumlarda bayılma ile kendini gösterebilir. Bazı durumlarda ölümcül riskler ortaya çıkabilir. Bu komplikasyonların olma olasılığı nedeniyle bu tarz diyetlerden günler ve haftalar sürmesi planlanıyorsa kaçınmak gerekir. Eğer böyle bir yaklaşım önerilecekse hasta ile bütün riskler paylaşılmalı ve kişi öncesinde ayrıntılı bir sağlık kontrolünden geçirilmelidir.
Haftanın sözü
‘Mutluluk mu? İyi bir banka hesabı,iyi bir aşçı ve iyi bir sindirim sistemi.
Jean- Jacques Rousseau- filozof (1712-1778)
Detoks, gıda hassasiyeti testi ve lavman hakkında her şey
Haberin Devamı