Çünkü uzun uçak yolculukları yapanlar, jet-lag’la karşı karşıya. Jet-lag, yani uçakla dünyanın zaman dilimlerini geçerken vücudun yaşadığı uyum sorunu, tatilinizi etkilemesin. Jet-lag’ın etkilerini azaltabilmek için bazı önerilerim var.
Bol su için.
Gazlı içecekler yerine maden suyu için.
Kafeinli içecekleri tüketmekten kaçının.
Alkole dikkat! Vücudu susuz bırakır.
Yanınızda bir göz maskesi taşıyın.
Uçakta ağır-yağlı yemekten kaçının.
Kabızlığı önlemek için yanınıza 3-4 kuru incir alın.
Uçağa binmeden önce 500 mg’lık bir C vitamini desteği alın. Tatilde devam edin.
Yanınıza sizi sıcak tutacak bir şal alın. n Vardığınız yerdeki zamana hızla uyum sağlayabilmek için zor da olsa sabah kalkıp güne başlayın. n Eğer vardığınız yerde akşam yemeği saatiyken evinizde kahvaltı zamanıysa hafif bir akşam yemeğini tercih edin. n Vücut saatini düzenlemek için egzersiz işe yapın.
Dr. Bradley’nin light mutfağı
Bu hafta bayram şekeri tarifi ikram ediyorum. Bayram şekerinizi kendiniz yapın misafirlerinizle paylaşın.
Malzemeler: n 1 su bardağı çiğ badem, n 3-4 yemek kaşığı esmer toz şeker* (Ben yeni çıkan Doğa lite & sweet toz şekeri kullanıyorum)
Hazırlanışı: Bademleri teflon tavada 3-4 dakika orta ateşte çevirin. Ardından toz şekeri de ekleyip çevirerek pişirmeye devam edin. Şeker iyice eriyip bademlere sıvı halde bulanınca tavanızın altını söndürün. Bademleri bir tepsinin üzerine yayarak dökün. Soğuduktan sonra yapışık olanları birbirinden ayırarak kırın.
Doğa, geçen haftalarda sözünü ettiğim stevia bitkisiyle tatlandırılmış şeker üretmiş. Stevia’yla tatlandırılan şeker, klasik esmer şekerlerden yüzde 50 daha az kalori içeriyor. Hesap yapıp “5 kalori çok şey farkettirir mi?” diye sorabilirsiniz. Evet ama günde 10 fincan çay içen var. Eder 50 kalori. Bantta yürüyün, 50 kaloriyi kaç dakikada yakıyorsunuz?
Dünyayı etoburlar yönetiyor
Londra’da katıldığım ’Şişmanlık ve Kanser’ kongresinde, tüm bilim adamlarının araştırma sonuçlarından yola çıkarak verdikleri mesaj şuydu: Kırmızı eti aşırı tüketmeyin, işlenmiş etlerden uzak durun! Konferans sonrasında yiyeceklerin kanser üzerindeki etkisi üzerine uzmanlaşan Alman Profesör Michael Leitzmann’a, aklıma takılanları sorunca aramızda ilginç bir konuşma geçti:
Kırmızı eti azaltın diyorsunuz. 2-3 ay kadar denedim. Ama konsantrasyon eksikliği, kavrayış hızımda yavaşlama, unutkanlık, isim hatırlayamama gibi belirtileri görünce hemen bıraktım.
Tamamen bırakmak değil, azaltın diyoruz. Aşırı kırmızı et tüketimi, sosis, sucuk, salam, jambon gibi işlenmiş etler kanser riskini artırıyor.
Doğada en güçlü, zeki, hızlı hayvanlar aslan, kaplan gibi et yiyenler. Bunlar güçlü kaslara sahip, yağsız, zeki hayvanlar. Oysa sadece otla beslenenlerin çoğu fazla yağlı, kafası hızlı işlemeyen inek, koyun gibi hayvanlar...
Her zaman değil! Doğadaki en büyük ve güçlü olan fil, at gibi hayvanları da unutmayalım. Bunlar da otla besleniyor.
Ama dünyayı etoburlar yönetiyor. Buna ne diyeceksiniz?
(Gülüyor) Orası doğru. Ama bunda sadece beslenme değil, bence başka faktörler de rol oynuyor.
Değişen dünyaya uyum sağlamanın yolları
Benim gibi bu bayram uzak ülkelere gitmeyi seçtiyseniz kendinizi bazı değişimlere hazırlayın
Haberin Devamı