Turizm denince aklımıza hep ne geliyor?.. Deniz-kumsal-güneş üçlüsü veya kayak... Bunları sunan şehirler hep favori! Oysa ülkemizde doğusuyla batısıyla, İç Anadolu’suyla gizli kalmış bir sürü hazine var. İşte Beypazarı da onlardan biri. Üstelik ülke turizmine çok büyük katkısı olan ilçelerimizden. Geçtiğimiz hafta sonu Beypazarı’ndayım, müthiş keyif aldım. En kısa zamanda tekrar gitmeye kararlıyım. Kışın İstanbul’un gri, depresif havasından sıkılanlara ilaç gibi gelecek bir yer Beypazarı...
Nasıl gidersiniz?
* Ankaraya’ya bağlı ilçe, İç Anadolu Bölgesi’nde yer alıyor.
* Aracınızla gitmek isterseniz; Ankara'nın 98 km. batısında, İstanbul’a 320 km. uzaklıkta. Eski Ankara-İstanbul yolu üzerinde. İstanbul’a uzaklığı arabayla 4 saat. Yollar çok güzel ve rahat gidiliyor. Ancak kar lastiği takmadan yola çıkmayın. Malum mevsim kış.
Tarihten notlar...
* Beypazarı ilçesine ilk çağda Hitit, Frig, Galat, Roma, Bizans, daha sonra da Anadolu Selçuklu ve Osmanlılar egemen olmuş.
* Roma döneminde, İstanbul'u Ankara ve Bağdat'a bağlayan önemli büyük tarihi geçit yolları üzerinde bulunan Beypazarı’nın ilk adı Lagania; yani “Kaya Doruğu Ülkesi”
* Osmanlı döneminde askeri sistemin bel kemiğini oluşturan Tımarlı Sipahi Merkezleri’nden biriymiş. Yöredeki Sipahi Beyi’ne ve ticari, ekonomik hayatın yoğunluğuna dayanılarak Beğ Bazarı diye adlandırılmış.
ÂEvliya Çelebi de Seyahatnamesi’nde Beypazarı’nın ne güzel, bereketli, gezilesi bir yer olduğunu vurguluyor.
Bunları yapmadan ayrılmayın
Hıdırlık Tepesi’ne çıkın!
İlçenin en yüksek noktası burası. Şöyle ilçeye bir kuşbakışı bakın önce... Bu güzel diyarı dolaşmaya başlamadan önce içinize çekin. Bu tepeden tarihi konakları, doğal güzellikleriyle tüm Beypazarı bir anda avucunuzda...
Sokaklarında dolaşın
Hıdırlık Tepesi’nden sağa döndüğünüzde kendinizi eski kasabanın içinde bulacaksınız. Ahşap evleri, 200 yıllık çarşısıyla kendini korumayı başarmış bir yer burası... İlk dikkatimi çeken cumbalı, ‘guşgana’ adı verilen çatıları olan 2-3 katlı evler. Adı kuş konağından geliyor bu evlerin. Eskiden kadınlar özel eğlencelerinde, erkekler iftar yemeklerinde kullanırlarmış bu çatıları.
Tarihi konakları gezin
Alaattin Sokak restorasyonu tamamlanmış ve hizmete açılmış birçok tarihi konağı barındırıyor. Aynı zamanda yöresel ürünlerin satıldığı standlar da kuruluyor burada; şehrin en popüler mekanı. Beypazarlı ev kadınlarının tarhana, yaprak sarması, cevizli tatlı sucuk, bazlama, baklava gibi yemeklerini tadın.
Beypazarı Kurusu alın Beypazarında akşam evine dönen birini elinde mutlaka “kuru” ile görüyorsunuz! ‘İskoç bisküvisine rakibiz ‘diyorlar... Tereyağı, un ve sütle yapılan kuru dayanıklı bir kurabiye çeşidi... Veya peksimet de denebilir. Aslında ikisi arası bir şey kuru... En önemli özelliği mi? Neredeyse bir yıl dayanıyor! Üstelik katkısız!
Bağ Evi’ne uğrayın
Bağ Evi’ndeki eğlencenin tadı damağımda kaldı! Her gece cümbüş var! Sahibi Hüsnü Bayramoğlu 86 yaşındaki babasıyla karşılıklı hem oynuyor, hem söylüyor. Bu arada Beypazarı güvecini ve höşmerimi tatmadan sakın dönmeyin! Höşmerimi Çanakkale’den farklı yapıyorlar. Tel: 0312 763 40 20
Yaşayan Müze’yi gezin
Abbaszade Ailesi’nin 19. yüzyıl’da inşa ettirdiği iki konağı da ziyaret etmenizde fayda var. Bu konaklar Beypazarı Belediyesi tarafından restore edilmiş. Biri Yaşayan Müze olarak hizmet veriyor. Diğeri ise misafirhane olarak kullanılıyor. Osmanlı dönemimin mimari yapısını yansıtması açısından önemliler.
Bir tılsım edinin
Telkari gümüş işlemeciliği Beypazarı’nın en önemli simgelerinden biri. Gümüşçüler çarşısına mutlaka uğrayın . Burası başınızı döndürebilir. İlçenin takıda sembolü ise tılsım. Gerçek incilerle işlenmiş Beypazarı telkarisi bu. Beypazarı gelinleri tılsım olmadan evlenmezmiş.
İnözü Vadisi’ni görünİnözü Vadisi doğaseverler için kaçırılmaması gereken bir yer. Nazlı nazlı akan İnözü çayı ve yeşil bir cennet sizi bekliyor. Burası doğal SİT alanı; mağaralar, kaya mezarları ve kiliseler de var. Buraya kadar gelmişken yöresel yemeklerden Uruş kapaması ve höşmerimin de tadına bakmak lazım. İnözü Vadisi hayvan ve bitki coğrafyası açısından çok önemli; Beypazarı geveni, akbaba, kara leylek, kızıl şahin, geyik gibi nesli tükenmekte olan bazı endemikler burada yaşıyor.
Beypazarı kaybolmaya başlayan el sanatlarını yaşatmaya çalışıyor. Bindallı işlemeciliği de bunlardan biri...
Hatta ilgi duyarsanız yörenin el sanatlarını ilçede sıkça gördüğünüz tezgahların başına geçip deneyimleye-bilirsiniz.
Alternatif 2013 tatili
Beypazarı alternatif bir yılbaşı seçeneği
Haberin Devamı