Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay oldum olası bana tuhaf gelmiştir.
Sol taraftan dinci tarafa geçmesinden falan değil.
Fikirleri, düşünceleri mi?
Yoksa tuhaf olan tipi mi, karar veremiyorum.
Ne bileyim, garip olan yüzü galiba...
Böyle biraz poker face galiba...
Mimiksiz mi, ne?
Hıh buldum; şanslı tiyatrocu gibi...
Her role gider yani...
Trajedi de, komedi de oynar.
Oynayabilir...
Tamam yaa, buldum!
Tuhaflığı buldum.
Taa ne zamandan beri düşünüp duruyordum.
Ne zamandan beri biliyor musunuz?
Hani geçen sene Ordu’ya mı ne gitmişti de, karşılayanlar arasında Vali’yi göremeyince kıyameti koparmıştı. “Vay beni nasıl karşılamaz” diye...
Nedense ne zaman Ertuğrul Günay’ı bir yerde görsem gözümün önüne hep o kareler geliyor.
Makam arabasından inişi...
Vali’yi soruşu...
O yürüyüşü...
Bakışı...
İnsanları azarlayışı...
O edası...
O halleri...
Bak şimdi tiyatro deyince her şey şak diye yerine oturdu.
Günay, gerçek değil de, rol yapıyor gibi...
Hayalindeki bakanı mı oynuyor, nedir?
Yani hani Kadir İnanır’a vali rolü verseler, o da böyle oynardı herhalde...
Neyse, rol model olmasından iyidir.
İyidir ama...
Son söyledikleri de tuhaf...
“Biz bu Cumhuriyeti halklaştırmaya, seçkinlerin, bir avuç tuzu kurunun cumhuriyeti olmaktan, balo salonlarında kutlanan cumhuriyet olmaktan çıkarıp, halkın paylaştığı, halkın yönetimi haline getirmeye çalışıyoruz.”
Tut lafı yapıştır duvara... Artık hangi duvara yapıştırırsan!
Yani diyor ki, “Zenginler, seçkinler kutluyor, fakirler kutlamıyor.”
Edilecek laf mı bu Allah aşkına...
Nedir bu zengin düşmanlığı...
Eski Türk filmleri gibi!
Bütün zenginler kötü kalpli, seçkinler ve entelektüller anlaşılmaz ve anlaşılmadıkları için de komik mi?
Fakirler de sırf fakir oldukları için iyi!
Bu mu yani?
Hayır, ben de zengin değilim ama durup dururken de, hele ki cumhuriyet gibi bir konuda kimseye düşman da değilim.
Cumhuriyet düşmanlarının dışında...
Ne yani?
Şimdi de Cumhuriyet kutlamalarını mı ipotek altına alacaksınız?
Sen kutla, sen kutlama...
Sen zenginsin, kutlama!
Evet sen fakirsin, kutlayabilirsin.
Yok artık!
Bir de...
Şimdiye kadar “tuzu kuru” olmayanlar Cumhuriyeti kutlamıyorlar mıydı?
Ayrıca, o “bir avuç” tuzu kurunun balo yapmasında ne sakınca var?
Peki ilk ve sonraki Cumhuriyet Bayramlarını balo ile kutlayan kim?’
Atatürk.
Tuhaf!
Çok tuhaf...
Yok canım, yüzüyle falan alakası yok; fikirleri, fikirleri..
Yok yüzü..
Fikirleri mi yoksa?
Galiba buldum:
Fikirlerinin yüzüne yansıması...
Tut lafı yapıştır duvara
Haberin Devamı