“Cumbul ajanlık yaptı, Behlül evden kaçtı!”
Haber bu...
Biraz daha ayrıntı vereyim:
n “Tatlıtuğ cep telefonunu karıştırıp mesajlarını okuyan Cumbul’u suçüstü yakaladı. Daha önce de Facebook ve MSN yazışmalarının Cumbul tarafından okunduğundan şüphelenen Tatlıtuğ, son olayla birlikte ilişkisini bitirmeye karar verdi. Evi terk eden Tatlıtuğ, Cumbul’dan gelen özür telefonuyla ilişkisine son bir şans verdi.”
O son şansı Meltem hanım vermiş gibi ama...
Ama bizim derdimiz Meltem Cumbul’la Kıvanç Tatlıtuğ değil.
Aynı durumu yaşayan binlerce Meltem ve bir o kadar da hatta biraz daha fazla Kıvanç yok mu?
Var.
O halde biz de onlardan birine takılalım...
Ajanlık yapan herhangi bir kadına...
Bir kadına ajanlık yaptıran bir danaya...
Baştan söyleyeyim;
Bir kadın boşu boşuna ajanlık yapmaz.
Boşu boşuna yaptığı bir sürü şey vardır da...
Öyle durup dururken, “Dur bi bakiim benim dana ne işler çeviriyor?” demez.
Bir kadın, içine kurt düşmeden bunu yapmaz.
Bir şey söyleyeyim mi?
Erkeğin bir halt yemediği her halinden anlaşılır.
Tıpkı dananın karışık işler içinde olduğunun her halinden anlaşılması gibi...
Dışarıdan bakınca üzerine ışık tutulmuş tavşan gibidir bunlar.
Tavşan mıydı?
Danalara ışık tutunca ne yaparlar acaba?
Yani o kadar nettir halleri...
Üçüncü kişiler hemen anlar.
Anlar da söyleyemez.
Ama bir kadın ajanlık yapmaya başladıysa...
Mutlaka bildiği ya da hissettiği bir şeyler vardır. Ve maalesef doğru çıkar.
Üstelik de nokta atışı yapar.
Yani kimden şüpheleniyosa yakaladığı mesaj ondandır. Yazışmalar da onunladır.
Ha, seksi bir yazışma olmayabilir.
Ama hedef tutmuştur.
Odur...
Evet, bir kadın boşu boşuna ajanlık yapmaz.
Boşu boşuna olan, ilişkiyi sürdürmesidir.
Ama bu danalar kendilerinden o kadar emindirler ki...
Kısa bir süre için de olsa inandırıcı olabilirler...
Hani şey gibi, bir yalan söyleceksen önce kendin inanmalısın diye bir laf vardır ya, (Vardır değil mi?) aynen öyle...
Kendilerini inandırdıkları için mi ne, kadını da inandırırlar...
Böyle gitmeye kalkmalar falan...
Gittir git diyeceksin aslında!
Ama olmaz.
Kadın biraz da, ona inanmak ister.
İlişkilerinin bundan sonraki evreleri, kadının aklından geçenlerle orantılı olarak sırasıyla şöyledir:
“Kesin bir şeyler yapıyor. Yakalarsam...”
“Belki de yapmıyordur.”
“E, yapsa niye benimle hâlâ birlikte olsun ki?”
“Ben de abarttım galiba...”
“Ne? Onunla mı? Fotoğrafları mı var? Ama!!! Ama...
Anlamıyorum niye benimle sürdürdü ki? O zaman ayrılsaydı?”
Bir erkek daha ne ister ki?
Neden?
Neden?
Neden?
Bu soruların hiçbirinin mantıklı bir cevabı yoktur.
Sorsan, dana ya susar ya kaçar.
Ha, kaçmasının bir sebebi vardır ama...
Onun kaçacağı varmış!
Onun kaçacağı varmış!
Haberin Devamı