Karşılığına göre...

Haberin Devamı

Şöyle bir durum vardır...

Sana asılıyordur, sen de henüz kararsızsındır...

Ya da kararlısındır.

Vermeyeceksin kalbini...

Yok, tutmuyor bir şeyler...

Ve sen ona karşı hiç ters davranmadığın halde...

O ne yapar?

Karşılık alamayan erkekler kaça ayrılır?

Üçe...

3’e...

Birinici ve en önemli grup, küsenler...

Vermedin ya (kalbini) küser.

Evli, bekâr fark etmez...

Huy bu, değişmez.

Yani “Ben evliyim, kız vermedi (kalbini) ama haklı. Alttan alayım” demez.

Ya da, “Kız beni beğenmedi, mecbur değil ya, canı sağolsun” da demez.

Ne yapar?

Küser.

Aman n’olur küsme!

İki gün önceki o kibar adam gider, yerine gayet kaba hatta senden hiç hoşlanmayan bir dana gelir...

Ne yaptık sana yahu?

Pardon, yapmadık ya...

İşte bu belki de onun ilişkinin üçüncü senesindeki halidir...

Bak, hiç bu açıdan düşünmemiştim.

Hatta bazları işi nefrete kadar götürürler...

“Sen bana vermedinnn, ben de seni....” diyerekten.

Artık gücü neye yeterse...

Uğraşır, durur...

En nefretlik olanlar da bunlardır.

Salak!

Mecbur mu sana... yani seni sevmeye?

Bunlar tek bir şeyden anlarlar; tehdit!

Yoksa korkarsan, yandın.

Bunlar da ilişkinin üçüncü senesinde, döverler herhalde!

İkinci grup, asla vazgeçmeyenler...

Şimdi bu asılır, asılır...

Yüz bulamadı ya, hiç fark etmez...

Bir ay sonra tekrar arar.

Aradan iki ay daha geçer mesela, yine arar.

Bunların mantığı şudur: “Bir boşluğuna denk gelirim belki!”

Vardır ya öyle “boşluk” anları...

Tam da intikam almayı planlarken...

Tam da, “artık beni sevene vereceğim kalbimi” derken...

Ya da ne bileyim, “tam 6 ay oldu, kimse mi yok yahu?” diye söylenirken...

Olur a, denk gelirse diye, ararlar.

Arasınlar...

Bizce mahzuru yok.

Zira bunlar zararsızdır.

Üstelik durup dururken kıçımızı kaldırılar. Her kadına lazım.

Vazgeçmeyenler var ya, ilişkinin üçüncü senesinde aldatırlar...

Üçüncü grup ise arkadaş olanlar...

İşi arkadaşlığa dökerler.

Sanki o hiç asılmamış ve sen de ona hiç “hayır” dememişsin gibi...

Biraz, “zaten asılmamıştım ki”yle “ya asıldım ama olmadı, canın sağolsun” arası tavırları vardır.

Olsun.

Bunlar da iyidir.

Romantik entelektüeller...

Peki gerçekten arkadaş olurlar mı?

Tabii ki, hayır.

En ufak bir fırsatını bulsun...

Ufacık bir an..

Ufalar, ona göre...

Peki bunlar üçüncü senede nasıl olurlar?

Bence...

Olamazlar!

DİĞER YENİ YAZILAR