Hediye meselesi...

Haberin Devamı

Sevgililer Günü yaklaşıyor ya, ondan mı nedir, biri mail atmış.

Diyor ki:

“Genellikle biz erkekler sevdiklerine hediye verme veya göndermeden önce ne tür hediye alacağımız konusunda tereddüt ederiz. Bayanların hediye konusunda ne kadar hassas olduklarını ve duygulandıklarını çok kez gözlemişimdir. Yaşantım boyunca çok hediye vermişimdir. Ama hediye vermenin raconu nedir derseniz çok iyi bildiğimi söyleyemem. Bazen pot kırdığım olmuştur. Bu nedenle kime, hangi yaşlarda nasıl bir hediyenin hangi ortamda verileceği konusunda derin araştırmalarınızdan faydalanarak biz danaları aydınlatmanızı isteyeceğim.”

Belki de sevgilisinin doğum günü yaklaşıyor, kim bilir?

Yoksa niye hediye alsın ki?

Olsun, yine de iyi niyet belirtisi gördüğüm için cevaplayacağım...

Ayrıca bilmeyenler de öğrensin diye...

Hediye almayı, hadi aldı, vermeyi...

Çoğu bilmez.

Bakın anlatıyorum; iyice okuyun, bu dersi size kimse vermez ona göre...

Önce “Hangi yaştaki kadına ne alınır,” bunu öğrenelim...

Gruplara ayırayım:

20-30 Yaş: Ne alırsan al ama yeter ki al! Bu yaştaki kadınlar çabuk sevinir. Sevinmese de, sevinmediğini belli edemez, utanır. Zaten ne istediğini de bilmediği için her şey alabilirsin. Takı, kıyafet, CD vs...

30-40 Yaş: Ne alırsan al ama yeter ki pahalı olsun! 30’una kadar yeteri kadar manasız ve ıvır zıvır hediye almaktan bunalmış kadını artık pahalı bir hediye paklar. Aldığınız ucuz bir hediye sonunuz olur, haberiniz olsun. Çok bunalmıştır çünkü! Katlanamaz! Altınlar, cep telefonları, marka giysi vs... (Victoria’s Secret iç çamaşırı da olur)

40-50 Yaş: Ne alırsan al ama yeter ki manalı olsun! En zor kadın! Hem ıvır zıvıra hem de pahalı hediyeye doymuştur. Doymasa bile onlar artık fazla bir şey ifade etmez. Manalı bir hediye olmalı. Mesela, sıkı bir konser bileti... Hande Yener konseri değil tabii... Yurt dışı olacak. İleriki bir tarih de olabilir. O kadar paran yoksa, tamam yurt içi seyahati olsun. Hafta sonu kaçamağı... O da mı yok! Vardır, vardır; kıyacaksın paraya...

50-60 Yaş: Ne alırsan al ama yeter ki, kaliteli olsun! Yani hem pahalı hem manalı... Korktunuz mu? Korkmayın, korkmayın. Mesela resim, heykel, (öyle reprodüksyon falan değil ha! Orijinal) Paran yoksa da hiç olmazsa el yapımı ama meşhur birinin olmasın.

Eee?

Buraya kadar okuduklarınızdan ne anladınız?

Biliyorum ben ne anladığınızı...

Hiçbir şey...

Hatta içiniz sıkıldı, değil mi?

Hâlâ ne alacağınızı bilmiyorsunuz..

Peki o zaman nasıl vereceğinizi anlatayım...

Hediyeyi...

DİĞER YENİ YAZILAR