Hasta değil yastayım...

Haberin Devamı

Hadi sorsanıza... “Dün gece rüyanda ne gördün?” diye...

Vallahi gördüm. Dün bahsettiğim rüyalardan birini gördüm.

Hani alakasız biriyle...

Kendi yazımdan mı etkilendim ne?

Bir de öyle tanıdık biri değildi ama şöyle bir ipucu verebilirim; ünlü biriydi...

Ama çok ileri gitmedim.

Gitmedik...

Gidemedik!

Çünkü “tam o sırada” kapı açıldı; iki adam, “Ergenekon kapsamında arama yapacağız!” diyor.

Benimki saatine baksa bu kadar olurdu!

Kapının önünde de Başbuğ Paşa...

“E, ne alaka?” diyorum...

Öyle kafa karışıklığıyla uyandım. Dün olanlar malum oldu herhalde!!

“Biz açılım konusunu irdeliyorduk” diyeceğim ama rüya bu, müdahale edemiyorsun...

Zaten var ya, hayatta en sinir olduğum şey, rüya anlatmak...

Sabah sabah gelirler “Ayy...Akşam tuhaf bir rüya gördüm” diye...

Hiç sormam.

Hatta “Aman n’olur anlatma” diye rica ederim...

Ne anlatacak ki?

Saçma sapan...

Ha Brad Pitt’le macerasını anlatsa neyse...

Yok bunu biliyorum ben:

“Dağın tepesine çıkmışım, dağ mavi!”

Aman ne ulvi!

Neyse bizim asıl konumuz, dün de yarım kalmıştı biliyorsunuz, şu haber:

“Uykuda hiç olmadığı gibi sevişiyor sabah hiçbir şey hatırlamıyorlar.”

“E, sen nereden biliyorsun” değil mi?

Benim bildiğim kadarıyla rüyaları kayda alan bir makine keşfedilmedi.

Zaten onu da keşfetseler mı.tık!

Düşünsenize, savcılar bütün paşaların rüyalarını kayda alıyorlar...

Sonra da...

“Nedir bu? Bu işler insanın rüyasına öyle kolay kolay girmeeez!”

Konu yine kaydı. Ben habere dönüyorum. İyice okuyayım bakayım neymiş...

Seksomanya diye bir hastalıktan söz ediyorlarmış.

“Hasta, gecenin bir saatinde kontrol edilemez bir cinsel istekle kalkıyor. Uykuda partnerinin istekli olup olmadığına bakmaksızın seks yapıyor. Bazen şiddet de uyguluyor ama olup bitenlerden hiçbir şey hatırlamıyor.”

Sabah kalkmış, kadın perişan.

Adam hasta ya...

“Aaa.. Aşkıım... Valla hiç farkında değilim. Neee? Onu da mı yaptım? Hastalık işte!”

Hııı... Oldu. Biz de yedik!

Kadın da halinden memnun herhalde, yoksa uyandırıversin...

Fıkradaki gibi; hani âmâ genç kız mantar toplarken eline iri bir mantar gelmiş ve mantar olmuş(!) da ertesi gün tekrar çıktığında onu arıyormuş:

“Dünkü mantaaar, dünkü mantaaar...”

Onun gibi...

Ama tabii bu ciddi bir durum herhalde...

Belli ki adamın elinde değil, kadın da bıkmış artık ki doktorluk oluyorlar.

- Neyiniz var?

- Hastayım.

- Siz hanımefendi?

- Ben hasta değil, yastayım...

DİĞER YENİ YAZILAR