Adam dediysem dana değil, kişi anlamında...
Yani eve gitmeyen bir kadın da olabilir...
Hayır, öyle gece hayatına dadananlardan ya da sorumsuzluk edenlerden de bahsetmiyorum...
Aslında benim söylemek istediğim eve gitmek istemeyenler...
Evinden sıkılanlar...
Az buz değil ha sayıları... Hatta buradan iddia ediyorum ki, çalışanların yüzde 80’i...
Evet yüzde 80’i eve gitmek istemiyor...
Peki niye?
Niyesini sonra yazarım...
Şimdi bu eve gitmek istemeyenleri yazayım...
Bunlar işe giderken iyi giyinip eve dönünce pespaye görünmekten hiç çekinmeyenlerdir.
Oysa ne saçma değil mi? Aslında özel hayatı evi! Orada özen kendine!!
Erkekler hafta sonu evdeyse traş olmaz mesela...
Dinlendiriyorlarmış!
Sanki sakalı taş taşıyor!!
Kadınlar da evdeyse kuaföre gitmez mesela...
Ne gerek var ki!
Özel zevklerini iş yerine taşıyanlar...
CD’lerini, resimlerini, kupalarını vb.
Onlar da eve gitmek istemeyenlerdir...
Bunların en büyük kâbusları uzun tatillerdir...
Hafta sonlarına kendilerini alıştırmışlardır, bir düzen kurmuşlardır. Ne bileyim, özellikle pazar günleri onlar için bir günah keçisi gibidir.
O gün istemedikleri her şeyi yapıp vicdanlarını rahatlatırlar. Ki bütün hafta yine rahatça eve gitmek istemesin...
Ama uzun tatiller...
Bayramlar ve yaz tatilleri...
Offf... Of!
Daha 10 gün öncesinden içlerine sıkıntı basar bunların...
O günler de geçmek bilmez, gün sayarlar...
İş yeri aktiviteleri düzenleyenler ve sevenler de...
Onlar da...
Çünkü esas hayatları iştedir, evde değil...
Ha, bu iyi bir şey mi, kötü bir şey mi?
Evdekiler için kötü tabii...
Ama bir patron için...
Hani bazı firmalar vardır ya, aile hayatına dikkat ederler. Düzenli, mutlu olsun isterler...
Ben hiç rastlamadım ama filmlerde falan görürüz ya, ansızın eve denetlemeye falan gelirler...
Hani genç adam da yalan söylemiştir, birilerinden rica eder sonra olaylar karışır falan filan...
Bu işin gerçeği var mı bilmiyorum.
Ama şunu biliyorum...
Yükselmek isteyen adamlar (bu sefer “dana” anlamında) böyle olduğunu sanırlar. Bu yüzden de öyleymiş gibi davranırlar...
Margarin reklamındaki aileler gibi bir imaj çizerler...
Ama niyeyse(!) bu adamlar aynı zamanda çok ama çok çalışırlar!!!
Gelin görün ki aynı yapmacıklığı yükselen kadınlarda göremezsiniz. Onlar öyle imajlar peşinde değildir.
Belki başka dertleri var, daha o aşamaya gelmediler de ondan!
Ben patron olsam var ya...
Kesin evinde mutsuz insanı işe alırım.
Ki çalışsın...
Yoksa aklı evde birinden bana (patronum ya) hayır gelmez.
Yaratıcı da olamaz ki bunlar...
Düşünsene, işini bir an önce bitirip eve gitmek isteyen biri...
Hadiii..
Eve gitmeyen adam...
Haberin Devamı