Recep İvedik’leriyle gişe rekortmeni olan Şahan Gökbakar, beklenen hasılatı getirmeyen Cem Yılmaz’ın son filmiyle önce sosyal medyada dalgasını geçmiş. Sonra başında şapkayla ‘Pek Yakında’ yı geceyarısı seansında izlemeye gitmiş. Şapkasını salonda hiç çıkartmamış. Ara verildiğinde başını öne eğip telefonuyla ilgilenmiş.
Normal olarak insan önce filmi izler sonra dalgasını geçer ama bizde hiçbir şey normal olmadığı için bunda şaşacak bir şey yok. Asıl şaşacak şey Şahan’ın koca gövdesini küçücük bir şapkayla saklama çabası.
Nur içinde yatsın rahmetli Öztürk Serengil’in aynı ismi taşıyan filmiyle birlikte dillere pelesenk olmuş bir lafı vardı.
“Şepkemin altındayım” derdi. Şahan’ın ki da öyle bir durum!
Botoks yerine geçen soru
Magazin gazetecilerimiz görevlerini mükemmel yapıyor. Son derece zor şartlar altında ve mütevazi maaşlarla çalışmalarına rağmen çok başarılılar.
Ünlüleri nerede kıstıracaklarını ve nasıl deli edeceklerini çok iyi biliyorlar. Bu konuda kimse oların eline su dökemez.
Geçen akşam popçu Bengü arkadaşlarıyla Arnavutköy’de bir balıkçıya gitmiş. Çıkışta kapıda bekleyen gazetecilerin “Yüzünüze botok ve dolgu yaptırdığınız doğru mu?” sorusuyla karşılaşınca birden gerilmiş.
“Sizce öyle mi gözüküyor? Ne alakası var. Bende estetik yok” demiş.
Haberi “Botoks sorusu gerdi” diye vermişler. Baksanıza Bengü gibi uysal ve sakin görünümlü birini bile tek bir soruyla çileden çıkartmışlar.
Aslında ünlü yıldızların yüzlerine iğne filan yaptırmalarına gerek yok.
Muhabirlerin soruları sayesinde yeterince geriliyorlar zaten.
Üstelik ceplerinden beş kuruş harcamadan. Bedavadan botoks. Bundan alası Nuh’un Ankara makarnası.
Böyle eski eş dostlar başına
Tamer Karadağlı motorsikletiyle kaza yapmış. İki el bileğinde kırıklar ve vücudunda çürükler varmış. Ameliyat etmişler. Tedavisi 6 ay sürecekmiş. Öncelikle Taşfırın Erkeği’ne geçmiş olsun. Kaskı sayesinde kazayı yine ucuz atlatmış. Çok şanslı adammış. Kazadan minimum hasarla kurtulduğu için değil. Eski eşi son derece fedakar bir kadın olduğu için. Kazayı duyan Arzu Balkan, İspanya tatilini kesip hemen Türkiye’ye dönmüş. İyileşme sürecinde Tamer Karadağlı’ya kendi elleriyle bakacakmış.
Şimdi anladınız mı Tamer Bey’in neden çok şanslı bir adam olduğunu?
Genelde eski eşler boşandıktan sonra değil hasta yatağında yanından geçtiğinde bile maddi bir işleri yoksa adamın suratına bakmazlar. Bu başucunda oturup yaralına ihtimam gösterecek.
İşte onun için böyle eski eş dostlar başına diyorum!