Reyting canavarı Acun

Haberin Devamı

Firara çıktığından beri Acun Ilıcalı televizyondaki reyting problemini çözdü. Behzat Uygur’a sundurduğu tuhaf bir şarkı yarışmasının dışında ekranda ne yaptıysa reyting aldı. Geçen hafta “Var Mısın Yok Musun?”da sağlık sorunları olan bir yarışmacı aniden bayılıverdi. Etraftakiler yardım etti. Sonra yarışma kaldığı yerden devam etti. Banttan çekilen bu yarışmadaki o endişelendirici ve üzücü bayılma anının neden yayına verildiğini ise en iyi Acun biliyordu.

Tam karşısında reyting rekortmeni “Aşk-ı-Memnu” ve “Kurtlar Vadisi” dizileri vardı. Onlarla başa çıkmak kolay değildi. Yarışmacı bayılınca millet meraktan dizilerle yarışma arasında kaldı. Reyting canavarı Acun da sıralamada ilk üç arasına sızıverdi.

Açılımcılar...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki açılıma birçok ünlünün adı karıştı. Sezen Aksu açılıma verdiği destekten dolayı eleştirildi. Ajda Pekkan, suya sabuna dokunmayan bir yaklaşım gösterdi. Hülya Avşar, kendi boyunu aşan laflar etti ve ulvi görüşlerini belirtti.

Son olarak Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli’nin evlilik ile sonuçlanacak “açılım” talebini KADEP Başkanı Şerafettin Bey’in kızı Evin geri çevirdi. Yabancı ünlüler arasında da açılıma ismi karışanlar var. Hollywood starlarından THY’nin reklam yıldızı Kevin Costner bunlardan ilkiydi. Ülkemizin en büyük düşmanlarından biri ilan edilmesine ramak kalmıştı. Adamcağız konu hakkında hiçbir bilgi ve fikir sahibi olmadığını basın sözcüsü tarafından resmen açıklamak zorunda kaldı. Şimdi duyduğuma göre Hilton otellerinin lüks ve ihtişama düşkün şımarık varisi sarışın aptal fıkralarındaki gibi zekası olan Paris Hilton da “açılıma” ilgi göstermiş. İlk fırsatta canım Türkiyem’e gelip alışveriş yapmak istiyormuş. Bu da nereden çıktı demeyin. Paris Hanım, olayı yanlış anlamış. “Kürt” açılımını, “kürk” açılımı sanmış. “Sale” yani ucuzluk var diye gelmek istiyormuş!

Paparazi terörü

Oyuncu “Timuçin Esen olayından” sonra bir “paparazi terörü” gündeme geldi. Levent Kırca, kafasına hamamböceği attığını iddia ettiği fotoğrafçının saçına yapıştı. Aşırı alkolden yürümekte zorluk çeken Uğur Yücel, ayağını mazgala takınca koca cüssesiyle sokağın ortasında yüzükoyun yere kapaklandı. Bunun üzerine tüm “bilmiş” gazeteciler bu konuda ahkam kesmeye başladılar. “Bu kadar da olmaz. Yeter artık!” diye haykırdılar. Oysa paparaziler bunu kendileri için yapmıyor. İki kuruş ekmek parası için onları insafsızca ünlü kovalatan ve sonra da eleştiri oklarıyla sırtlarından vuran gazeteciler ve televizyoncular için yapıyorlar.

Onlara malzeme çıksın, konuşsunlar, sayfa sayfa yazsınlar diye. Ünlüler için de durum aynı. İşlerine gelince paparazilere resimlerini çeksinler diye yalvarıyorlar. Makyajlarını yapıyor, cicilerini giyiyor, poz üstüne pozlar veriyorlar. Ama küpüne girinceye kadar içip kendilerini iyice dağıttıktan sonra suratları amorflaşıp yürüyecek durumda olmadıklarında onları görmek istemiyorlar. Yok öyle! Ya bu deveyi güdeceksin ya da bu diyardan gideceksin. Levent Kırca, yine paparazi mağduru(!) Can Dündar ile dertleşirken o kadar masum roller kesiyordu ki hayatında bir kadeh içki bile içmediğini iddia etti. Bu doğruysa “Olacak O kadar”lardaki son derece başarılı sarhoş tiplemesini normal yaşantısına da aynı başarıyla taşımış diyebiliriz. Çünkü Levent Bey, bırakın bir kadehi filan görüntü olarak “ayık” durmuyor. Bence paparazi terörü değil onlara bu işleri yaptırtan ve onları bedavadan kullanan medyacıların ve ünlülerin bir terörü söz konusu. Kimse kendini kandırmasın!

İkoncan Sörfcan’ı Sosyetikcan yaptı

İkoncan Eda Taşpınar, sosyetik sevgilisi İffetcan Nurettin Hasman’dan ayrıldıktan sonra kendisine Bora Kozanoğlu adında Sörfcan bir sevgili buldu. Bir süre Alaçatı’da sportif takılan ikili, şimdilerde bu davet senin, o davet benim İstanbul’un gece hayatında boy göstermeye başladılar. Demek ki İkoncan, Sörfcan’ı sonunda İffetcan’a benzetti ve Sosyetikcan yaptı.

HAFTANIN DÜŞÜNCESİ

Star’da Zuhal Topal, Atv’de Esra Erol, Flash Tv’de Yasemin Bozkurt, Kanal 7’de Mahmut Tuncer, Fox’da Uğur Arslan ile Songül Karlı... Ekranda o kadar çok evlilik programı var ki insanın boşanası geliyor!

Lost yarışmalar

Beyaz’ın ucunda zırnık olmayan “Ucunda Milyon Var” isimli iddialı ama berbat yarışması gümbür gümbür ilan ve tanıtımlarla geldikten sonra yok olup gitti. Meltem Cumbul’un sunduğu Ajda Pekkan’ın jürisinde olduğu bir başka berbat yarışmanın adını bile hatırlayan yok. Cem Davran’ın “Büyük Hedef” isimli yarışması hedefini iyice küçültmüş olmalı ki meydanda yok. Sonuç? Bu yarışmaları kanallara gagalayan uyanık yapımcılar ve paralarını peşin alan sunucular kazançta.

Geri kalanlar hepten LOST!

DİĞER YENİ YAZILAR