Pasör Ümit

Şike Davası duruşmalarında yaşanan komedi tam gaz devam ediyor

Haberin Devamı

Sanıklardan futbolcu İbrahim Akın, bir cami hocasıyla yaptığı konuşmaları cahilce bulmuş. Hakim bir ara kahkahalar nedeniyle mahkeme salonundakileri uyarmak zorunda kalmış. Kendisine şike teklifi yapılmış olsa teklifi yapanın yüzüne tüküreceğini, hatta öldüreceğini iddia eden teknik direktör Bülent Uygun da bir alem. Sanki yıllardır futbolun içinde değil. Dünyadan bihabermiş gibi konuşmuş. En komik olay ise Eskişehirspor kaptanı Ümit Karan’ın Fenerbahçe şampiyon olmasın diye gol pozisyonundaki takım arkadaşına pas vermemiş olabileceğini itiraf etmesi. Galatasaray’da da uzun yıllar top koşturan eski milli futbolcu "İyi bir Galatasaraylıyım. Fenerbahçe’nin şampiyon olmasını istemem ama şike de yapmam" demiş. İşte ben buna bravo derim. Sahaya arkadan itildim ve düğün davetiyemi vermek için girdim diyen taraftarlardan beri bundan güzel bir mazeret duymadım.

Söz konusu pozisyonda Ümit Karan pas vermek yerine topla kendi ilerlemiş. Bunu zaten hep yapmıyor muydu? Ümit Karan golcüydü, pasör değil. Kimse ondan pas vermesini beklemiyordu. Gol atmasını bekliyordu. Atamazsa da atamaz yani. İlk gol kaçıran futbolcu Ümit Karan değil herhalde?

O zaman Fenerbahçe’nin okçu lakaplı İspanyol transferi Guiza her maçta şike yaptı. Gol kaçıran futbolcunun yaptığına şike mike değil, beceriksizlik denir. Kaba tabiriyle kabızlık. Ümit Karan sahada kabızlık yapmış olabilir ama mahkemede ifade verirken döktürmüş. Keşke bu müthiş yaratıcığını futbol oynarken saha içinde gösterebilseydi.

Demet ve bebek

Demet Akalın geçenlerde Kıbrıs’ta Yakın Doğu Üniversitesi’nde verdiği konserde öğrencilerin protestolarına maruz kalmıştı.

Pet şişe yağmuruna tutulan ve sahneyi terk eden ünlü şarkıcı bu durum karşısında çok sarsılmış. İstanbul’a döndüğünde rahatsızlanıp hastaneye gitmiş ve hamile olduğunu, ancak bebeğini düşürdüğünü öğrenmiş. Demet Hanım, olayın sorumlusu olarak gördüğü Kıbrıs’taki protestoculara veryansın etmiş. Allah katında yeriniz yok, bebek katilleri, sizi mezar bile paklamaz şeklinde lanetler yağdırmış. Kıbrıs’taki öğrencilerin Demet Akalın’a yaptıkları çok çirkin.

Davet ettikleri bir sanatçıya büyük saygısızlık etmişler. Protesto etmenin de bir yeri, zamanı, yolu, yordamı vardır. Parasını verip getirttikleri bir şarkıcıya sahnede pet şişe yağdırarak protesto etmek kadar saçma bir şey olamaz. Hem paraları haybeye gitti hem de okullarının kötü bir imajı oluştu.

Demet Akalın’ın bebek düşürdüğüne dair hastane raporu varsa hiç durmasın hemen yüklü bir tazminat davası açsın. Ama onun gibi bir sanatçıya kendisine haksızlık yapılmış olsa da beddua savurmak hiç yakışmıyor. Hayallerindeki bebeğe kavuşmasını diliyorum.

Bade’nin bademleri

Güzel oyuncu Bade İşçil ilginç bir kadın. Sadece Kurtuluş’tan Tarabya’ya yürümesiyle değil, röportajlarındaki açıklamalarıyla da dikkat çekmesini başarıyor. Önce "bütün erkekler kardeşim olur" diye saçmalamıştı. Sonra onu sadece dedikodumun çıktığı adamlar diye düzeltti. Şimdi de ‘’Twitter’da İşçi Bayramı’nı kutladım olumsuz yorumlar aldım’’ demiş. Ne var bunda alınacak? Twitter’da hava bugün çok güzel deseniz biri hemen ‘Bizim burada berbat’ diye ortaya fırlıyor. Yediğiniz yemeğin fotoğrafını paylaşıyorsunuz, dünyadaki aç insanlardan haberin var mı türü kendinizi suçlu hissettirecek eleştiriler geliyor. Bade Hanım ayrıca aşkı bir illüzyona benzetmiş. Aşk diye bir şey yok anlamında değil, karşımızdaki insana değil kendi yarattığımız kahramana aşık oluyormuşuz. Sonra o kişiyi tanımaya başladığımızda onu o şekilde ya seviyor ya da sevmiyormuşuz. "O ara zaten aşkı yitiriyor ve hissetiklerimiz sevgiye dönüşüyor ya da dönüşmüyor" diyor Bade Hanım. Onun için de illüzyonistini arıyormuş. Kafanız karıştı mı? Ben ambale oldum! Aşkın bu kadar karmaşık ve komplike olduğundan hiç haberim yoktu. İllüzyonistlerin kralı David Copperfield bile gelse bu durumu çözemez. Başkaları konuştuğunda inciler döküyorsa, Bade her ağzını açtığında bademler akıyor.

DİĞER YENİ YAZILAR