Nurgül Greentea

Oyuncu Nurgül Yeşilçay ya da İngilizce soyadıyla "Greentea" ilginç bir kadın.

Haberin Devamı

Giyimi, kuşamı, hali, tavrı ve duruşu farklı. Kendine özgü bir havası var. Daha yeni boşandı. Gitti kendine genç bir sevgili buldu. Bulamaz mı? Bulur elbette. Beklemenin kime faydası olmuş ki Nurgül’e olsun. Yeni bir ilişkiye yelken açmak için aceleci mi davrandı? Bilemeyiz. Kendi keyfi bilir. Canı ne isterse onu yapar.
Zaten Nurgül Greentea, aklına eseni yapan özgür bir kadın imajı veriyor. Eski kocası Cem Özer de modern düşünen bir adam. Nurgül Greentea’nin yeni bir sevgili bulması hakkında "İlişki iki kişi arasında yaşanır. Üçüncü kişilere dut yemek düşer. Bu ilişkide ben üçüncü kişiyim. Bana da dut yemek düşer Nurgül, ilişkisini gürül gürül yaşayacaktır" demiş. Ne diyelim Allah tüm boşanan kadınlara Cem Özer gibi bir eski koca versin. Bırakın bozulmayı destekliyor resmen. Hayat felsefesi birçok erkeğe uymayabilir ama adam doğru söylemiş. Bize ait olduğuna inandığımız bir şey artık bize ait değilse başkasının olabilir. Öyle değil mi? Ayrıca Nurgül Greentea’nin kendinden başka hiç kimseye ait olacağını da sanmam. Kadın nev-i şahsına münhasır bir tip. "Kimseye açıklama yapmak zorunda değilim. İkimizin de keyfi yerinde" demesinden belli. Keyifleri nikaha kadar devam ederse Nurgül Greentea için fazla bir şey değişmeyecek. Cem Özer’den sonra Mithat Can Özer ile beraber olduğundan erkeğinin soyadı aynı olacak. Sezen Aksu gibi tatlı bir kayınvalideye sahip olması da işin cabası. Nurgül Greentea ve hayatı boyunca Sezen Aksu’nun oğlu olarak anılmaktan kurtulamayacak olan Mithat Can’a çiçeği burnunda birlikteliklerinde sonsuz mutluluklar diliyorum.

No Papua!

Boğaz’daki Les Ottomans otelin varlıklı sahibesi Ahu Aysal, Papua Yeni Gine’de teröristlerin molotofkokteylli saldırısına uğramış.
Bugüne kadar hayatına giren kokteyller barmenlerin yaptığı alkollü içeceklerden ibaret olan Ahu Hanım’a geçmiş olsun.
Bindikleri otobüste 4 rehberle birlikte zemine yapışıp zor kurtulmuşlar. Neyse ki otobüsün şoförü akıllı bir hamleyle onları oradan uzaklaştırmış.
Ahu Hanım önceki bir röportajında ölmeden önce iki şey yaşamak istediğini itiraf etmişti.
Birincisi bindiği uçağın kaçırılması ikincisi George Clooney ile aşk yaşamak. Uçağı kaçıran George Clooney olsa bir taşla iki kuş vurması işten bile değil. Şaka bir yana Ahu Hanım, artık bir süre bu otobüs macerasıyla idare etsin. Dünya hiç umulmadık tehlikelerle dolup taşıyor. Bilmediğin, etmediğin yerlerde dolaşmayacaksın.
Hele Boğaz gibi bir cennette denizin kıyısında 5 yıldızlık bir yalıda oturuyorsan. İnsan kovsalar çıkmaz.
Ne işin var Papua Yeni Gine’de ?
Otur oturduğun yerde !

Arkadaşım eşek

Sinema eleştirmeni ve köşe yazarı Ömür Gedik’i çok beğeniyorum. Hem güzel hem de akıllı kadın. Son derece iyi kalpli bir insan olduğundan da hiç şüphem yok. Çünkü Ömür tam bir hayvansever. Şarkıcı sevgilisi Ferhat Göçer’den, "Sevgililer Günü" konserinde "Arkadaşım Eşek" şarkısını isteyecek kadar hayvan haklarına duyarlı. Her fırsatta sesini duyuruyor. Yaratıcı zekasıyla hayvan haklarına Sevgililer Günü’nde bile dikkat çekiyor ve örnek bir hayvansever olarak gazetelerde manşet olmayı başarıyor.
Nur içinde yatsın rahmetli Barış Manço’nun "Arkadaşım Eşek" şarkısında sadece eşek yok. Taylar, horozlar, kediler, buzağılar, kuzular ve oğlaklar var. Bundan iyisi can sağlığı. New York’taki Bronx Hayvanat Bahçesi, "Sevgiler Günü" için aşıklara çok özel bir hediye sunmuş. 10 dolarlık bir bağış karşılığında hayvanat bahçesindeki 1700 Madagaskar hamamböceğine sevdiğiniz kişinin adını verebiliyormuşsunuz. Bu yıl artık geçti. Önümüzdeki Sevgililer Günü için şimdiden iki hamamböceği için rezervasyon yaptırdım. Birine Ömür, diğerine Ferhat diyeceğim. Keşke herkes onlar gibi olsa.

Ali ile Hülya

Ünlü reklamcı Ali Taran ile Hülya Avşar’ın aşk yaşadıkları iddia ediliyor. Bu konuda bir tahminde bile bulunmak zor. Çünkü ikisi de son derece eksantrik karakterler. Her an her şeyi yapabilirlermiş gibi bir halleri var. Bir gazete Ali ile Hülya ikilisinin el ele yürürken çekilmiş bir fotoğraflarını yayınladı. Ancak dikkatli baktığınızda ellerin fotoşopla tutuşturulduğu açıkça belli oluyor. Benim buna bir itirazım yok. Asparagas haber yapmak ezelden beri gazeteciliğin şanındandır. Okurlar böyle haberlerden hoşlanıyor. Ancak aynı haberin içine Ali Taran’ın kanser tedavisi gören eşi Selma Hanım’ı da karıştırmaları işin esprisini kaçırıyor. Yok Ali Bey eşi ile tartışmış evi terk etmiş de, Hülya Hanım, Selma Hanım’ı arayıp hatırını sormuyormuş da, bunlar çirkin dedikodular. Gerçek bile olsa belden aşağı vuran haberlerden. İki hain, hasta kadını kaderine terk edip utanmadan aşk yaşıyorlar diye düşünmemizi mi istiyorlar? Avuçlarını yalasınlar. Bence Hülya Avşar da Ali Taran da sorumluklarının bilincinde olan iyi kalpli insanlar. Hiçbir haber de beni bu şekilde düşünmekten ve onların iyiliğine inanmaktan vazgeçiremez. İnsanları yıpratmak için yapılan bu sözüm ona gazetecilik numaralarından bıktık.

Korsan DVD

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Twitter’da bu yıl Oscar ödülünü kazanması kesin gözüyle bakılan "Zoraki Kral" (The King’s Speech) filmini izlediğini yazınca olay oldu. Yok efendim daha Türkiye’de vizyona girmemiş filmi nasıl izlermiş? Koskoca Cumhurbaşkanı da korsan DVD mi alıyormuş? Bu türde bir dolu laf söylendi ve yazıldı. Biraz kafanızı çalıştırın arkadaşlar. Kaçak DVD diye bir şey kalmadı. İnternetten bütün filmleri ve dizileri Türkçe altyazılı olarak indirebiliyorsunuz. Hele Oscar adayı olanlarını bulmakta hiç ama hiç zorlanmıyorsunuz. Çünkü bu filmlerin DVD’leri yıl sonundan önce piyasaya çıkıyor ve ödüller için oy kullanan Akademi üyelerine izlemeleri için gönderiliyor. Bunlar arasından da fire veriliyor piyasaya ve internete sızdırılıyor. Cumhurbaşkanı kaçak DVD almaya tenezzül etmez. Bir dostu kendisine göndermiştir. Onun da nerden aldığını kimse bilemez. Ortada yasal olmayan bir durum varsa bu sadece Cumhurbaşkanlık makamı için değil hepimiz için geçerli. Çifte standartları bırakalım arkadaşlar. Önce kendi kapımızın önündeki çöpleri temizleyelim. Sonra başkalarını eleştirmeye başlayalım. Yoksa birinin açığını yakaladığımızda üstüne çullanmak kolay. Biz biraz zoru deneyelim. Kendimize bir çeki düzen verelim.

DİĞER YENİ YAZILAR