Cem Yılmaz’ın kayınpederi Neşet Yağtu’nun olay yaratan açıklamaları gündeme bomba gibi düşmüş vaziyette. Neşet Bey kendi çapında komik ve esprili bir adam. Komedyen damadına rakip bile olabilir. Benzetmeleri ve anlatımı son derece renkli. Damadının düğün öncesi asık suratını adliye duvarına benzetmesinden kızını istemeye gelen Cem Yılmaz’a ‘’Sizinkiler çekiniyorsa ben seni babandan isteyeyim’’ diye takılması mizahsever bir yapıda olduğunun bariz kanıtı. Neşet Yağtu’nun tek kızının düğününde yaşadığı hayal kırıklığı fazlasıyla dışına vurmuş.
Herkes onu kalp kırıcı ve zalim bir kayınpeder olarak görebilir. Ancak başından geçenleri anlattığında damadı ve ailesine kırılmakta haklı olduğu taraflar var. Bunları alenen söylemeli miydi? Hayır! Ama kendi yaşamadığımız konularda başkalarını uzaktan yargılamamız doğru değil.
Akıllı, olgun ve deneyimli bir adama benziyor. Cem Yılmaz’ın popülaritesiyle başa çıkamayacağını hesaplayamadı. O ne kadar gücenmiş olursa olsun ne söylerse söylesin farketmez. Millet Cem Yılmaz’ı sevmiş bağrına basmış bir kere. Zaten basın da farkındaysanız Cem hakkında hiç olumsuz haber yapmıyor. Neşet Bey’in feveranı ondan bu kadar ses getirdi. Cem Yılmaz’ın iyi çocuk imajıyla ters düşen ilginç hikayeler duyduk. Neşet Bey bunları anlatırken aslında biraz çocukça davranmış.
Tam torunu Kemal Bebek doğduğunda o da Neşet Bebek olarak ortaya çıkmış.
Acun’un transferi
Televizyon dünyası ekranın reyting gurusu Acun’un ezelden beri çalıştığı kanalı bırakıp yeni bir kanala transer olmasını tartışıyor. Kimi her iki taraf da çok iyi etti, isabet oldu diyor. Kimi bunu iki taraf açısıdan da hata olarak değerlendiriyor.
Bu arada yeni kanalı da artık Acun TV olur diye durumu yorumlayanlar oldu.
Ben hem Acun Medya ile hem de transfer olduğu kanalın radyo gurubuyla çalıştım. İkisi de son derece düzgün, planlı, programlı, profesyonel ve sistemli çalışır. Ne yaptıklarını ve ne yapmak istediklerini çok iyi bilirler. O bakımdan kimse merak etmesin. Acun, yeni kanalında başarılı olacaktır. Her iki taraf için de hayırlı olsun!
Popçu Serdar Ortaç’ı birbirinden güzel kızlarla görmeye alıştık. Nereye gitse yanında bir dolu birbirinden güzel kadın oluyor. Güzellerin kendisine eşlik etmediği bir fotoğrafı nerdeyse yok. Nerde Serdar orda en az birkaç tane birbirinden güzel kadın. Çoğu da yabancı. Onları nerden buluyor o kadar çok güzelle ne yapıyor bilinmiyor. Bilinen tek şey Serdar Ortaç’ın etrafı birbirinden güzel kızlarla dolu. Sarışını, esmeri, kumralı birbirinden güzel kızlar. Hep de neşeli olmaları gereken eğlenceli yerdeler. Ya bir gece kulübünde ya denizin içinde. Yani onu gören kesin bu adam yeryüzünde cenneti yaşıyor der. Ama Serdar’ın yüzündeki ifadeye bakarsanız durum hiç de öyle güllük gülistanlık değil. Sürekli suratı asık. Yüzünden düşen bin parça oluyor. Bunun nedenini tahmin bile etmek mümkün değil. Yanında onca değişik güzel kadınla yüzün gülmüyorsa hayatta hiçbirşey seni tatmin etmez. Belki de Serdar Ortaç fotoğrafının çekilmesinden rahatsız oluyor ve suratı anında düşüyor. O zaman da insana sorarlar. Madem fotoğrafını çektiklerine suratını asacaksın o kadar kadını yanında niye dolaştırırsın? Serdar’ın kızları ne kadar güzelse onlara birlikteyken suratının aldığı şekil de bir o kadar kötü. ‘Ray’ albümünde‘ Aklından Ne Geçiyordu?’’ isimli söz ve müziği kendisine ait olan şarkı gibi... ‘’Yüzünden düşen bin parça ne yapmadım söyledin de, mutluluk senin ellerinde’’ Mutluluk kendi ellerinde...
Neşet bebek
Haberin Devamı