Nerede o ses?

Haftanın isimleri

Haberin Devamı

Televizyonda reytingin gurusu ve dahi çocuğu Acun Ilıcalı’yı artık kimse durduramaz. Ok yaydan fırladı bir kere. Yapımcı, sunucu ne yapsa tutuyor. Canım Türkiyem onu seviyor. Piyasada başka program yapımcısı bırakmadı. Hepsini sildi süpürdü. Onun yaptıklarının yanında diğerleri ikinci sınıf projeler gibi kalıyor. Acun, bu başarısını çok çalışmasına ve son derece uyanık olmasına borçlu. Ayrıca başkalarının cesaret edemedikleri işlere girip vizyonunun ne kadar geniş olduğunu gösteriyor. Acun’un imzasını attığı işler medyada çok ses getirdiği için herkes onunla çalışmak istiyor. Geçen yıl 24 saatlik evliliğiyle gündeme gelen manken Özge Ulusoy’un şansı Acun’un ‘Survivor’ı sayesinde açıldı. Pascal Nouma ve Nihat Doğan gibi ünlü isimlerin birden bire popülarite olarak zirveye çıkmalarını Acun sağladı. Acun’un son projesi yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiği ‘O Ses Türkiye’ isimli yeni bir ses yarışması. Dünyada ‘The Voice’ olarak bilinen bir format. Jüridekiler yarışmacılara fiziki görünümlerinden etkilenmemek için sırtlarını dönüp oturuyorlar. Yarışmacının sesini beğendiklerinde iskemlelerini çevirip duydukları sesin sahibini görebiliyorlar. Buraya kadar her şey güzel. Ama jüridekiler seslerinden ziyade karizmalarıyla öne çıkan şarkıcılar. Sevgili Hülya Avşar’ı saymıyorum. Çünkü Acun nerdeyse o da orda. ‘Hadi sen de gel’ demiştir Hülya da kabul etmiştir. Jürideki diğer bir şarkıcı Hadise. Sesiyle değil şovuyla ve güzelliğiyle ünlü. Mustafa Sandal, hiçbir zaman sesiyle değil başarılı besteleriyle ön plana çıktı. Murat Boz’un sesi değil yakışıklılığı konuşuluyor. Hatta bunlar arasında sesi en güzel olan galiba yine Acun.
Sertap Erener gibi güçlü sesi olan bir sanatçının bu jüride olması daha mantıklı. Ama Acun bu. İşini biliyor. O jüriye Hiperstar Ajdar’ı bile koysa yarışma tutar. Gerisi ‘Nane, Nane’ yani!

Bir demet aşk

Şarkıcı Demet Akalın aşksız yaşayamanlardan. Aşkı da uzaklarda değil hemen yanında olsun istiyor. Eski, yeni, sevgili, sözlü, nişanlı, koca konumu ne olursa olsun her an yanında bir aşkı var. Demet Hanım’ın aşksız ve sevgilisiz kaldığı bir dönemi hatırlayana aşk olsun. Son olarak uzatmalı sevgilisi ve eski eşi, işletmeci Önder Bekensir’den ayrıldıktan sonra ikisinin müşterek spor hocasıyla birlikte olmaya başlamış. Hatta spor hocasını Demet’e Önder Bekensir bizzat kendisi tanıştırmış. İşin ilginç tarafı Demet’in çevresinde her an beklemede bir erkek var. Stepne gibi! Demet Akalın her zaman ilk başladığında olduğu gibi sevgilisinden çok memnun. Aşkını yine doya doya yaşıyor. Bu arada eski sevgilisi Önder Bey de boş durmamış. O da hemen kendine yeni bir sevgili bulmuş. Demet Akalın ile ilişkisinin bitme nedenini kendine göre açıklarken de bayağı bir uçmuş. "Demet’e bir şans daha vermiştim. Çocuk yapacağımıza söz verdi ve ona 5-6 ay müddet verdim. Ancak konuk olarak katıldığı programlarda anne olmaya uzak olduğundan bahsetti. Zamanımı çaldığını düşünerek ayrıldım" şeklinde laflar etmiş. Sanki şansı, mühleti veren sonra da bırakıp giden hep kendisiymiş gibi. Bu doğru bile olsa bu kadar özel şeyleri paylaşmak delikanlılığa yakışır mı? Gerçi bunlar ilişkilerinin tümünü reality şov gibi medya önünde yaşadıkları hatta bir ara birlikte bir televizyon programına katıldıkları için şaşıracak bir durum yok. Demet Akalın’ın çocuk yapmasına gelince. Kariyerinin zirvesindeyken çocuk için işine ara vermesi çok büyük bir maddi fedakarlık olurdu. Hele defalarca ayrılıp barıştığı bir adamdan çocuk yapmak onun için büyük riskti. Demet Hanım da son derece zeki. Aklını kullandı çocuk yapmadı. Spor hocasıyla işi pişirip yeni bir aşka yelken açtı. Önder de ikisini tanıştırdığıyla kaldı!

Yol arkadaşı dediğin...

SSSS veya 4S yani Sabahların Sultanı Seda Sayan ile alıngan modacı Nur Çakmaktaş pardon Yerlitaş alışverişe gittikleri İtalya’da tatsız bir sürprizle karşılaşmışlar. Nur Hanım’ın içinde pasaport, nüfus cüzdanı, kredi kartları ve parasının olduğu çantası çalınmış. Seda Hanım, televizyondaki canlı yayınına yetişebilmek için memlekete dönmüş. "Nur Yerlitaş’ı orda bıraktım geldim. Herşeyi gitti. Morali sıfır" demiş. İşte yol arkadaşı diye ben buna derim. Önce ve sadece kendine bakacaksın. Yanındakilerin bir şeyi kaybolur ya da çalınırsa bunu kendine sorun etmeyeceksin. Programını değiştirmeyeceksin. Yol arkadaşın konsoloslukta veya otelde geçici bir süreliğine tutsak kalmışsa sen bunu hiç kendine dert etmeyeceksin. Nasılsa bir yolunu bulur kurtulur döndüğünde de yine görüşürüz lay lay lom oley diyeceksin. Şimdi bu olay eminim basına yansıdığı gibi cereyan etmemiştir. Çünkü Seda Hanım son derece iyi kalpli ve candan bir arkadaştır. Mertttir. Dobradır. Kimseyi yarı yolda bırakmaz. İyi de gazetelerde bu olayla çıkan haberde sanki Seda Sayan, Nur Yerlitaş’ı bıraktı ne halin varsa gör dedi ve döndü gibi bir hava verilmiş. Yani okuyan bunu anlıyor. Kişiler, seyahatte, kumar masasında ve içki sofrasında kendilerini belli ederler derler. Seda Hanım’dan hiçbir şüphem yok ama siz yol arkadaşınızı seçerken dikkatli olun.

Çakar çakmaz Ahmet

İstanbul Tıp Fakültesi mezunu, eski hakem, yorumcu Dr. Ahmet Çakar, gayet iyi eğitim almış biri. Nedense asıl mesleği yerine futbol dünyasında olmayı seçmiş. Kıvrak zekası ve sivri dili ile televizyonda parlayan Ahmet Çakar, bu sezon ‘Telegol’den ayrılıp ‘Derin Futbol’ diye bir tartışma programına başladı. Geçen Pazartesi gecesi konuklardan biri olan Aziz Yıldırım’ın avukatı olarak tanınan Faik Işık’la çok fena kapıştılar. Ahmet Bey, ekranda neyin tutacağını çok iyi kavramış. Diksiyonu ve beden dili çok iyi. Karşısındakini istediği anda çileden çıkartabilecek özelliklere sahip. Kendisini kontrol edip rakibini delirtmekte üstüne yok. Faik Işık’ta herhalde bir ışık gördü. Ben bunu çıldırtırım, büyük olay olur, herkes bizi konuşur dedi ve yanılmadığını gösterdi. Benim anlamadığım şey bir avukat olan Faik Bey’in bu tuzağa düşüp canlı yayında kendini kaybetmesi. Yani bu adam canlı yayında böyleyse duruşmada nasıl merak ediyorum. Ahmet Çakar’ı kutluyorum. Doktorlukta ne kadar yükseldiğini bilemem ama televizyonda şov yapmakta tam bir profesör olmuş. Nabza göre şerbet veriyor ve izleyicinin ne istediğini çok iyi biliyor. Faik Işık’la olan hararetli tartışmanın arasında bir ara ‘’İşte şov bu’’ diye haykırması da bunu gösteriyor. Çakar çakmaz Ahmet... Sağ gösterip çaktırmadan sol vuruyor ve sonunda rakibini nakavt ediyor!

DİĞER YENİ YAZILAR